Kader kongresi olarak adlandırdığımız MHP’nin 10’uncu Olağan Kurultayı için sabahın erken saatlerinde Ankara Arena Spor Salonu’nun yolunu tuttuk. Kaybetme korkusunu uzun süredir yaşayan MHP yöneticilerinin salon cambazlıklarına da şahit olduk. Kendilerinden yaka silken üst kurul delegelerini etkilemek için taraftarlarını doldurarak salon hakimiyetini güya ele geçirmeye çalıştılar. Ama tüm partilerde gördüğümüz bu ufak oyunu bile beceremediler. Salona giren ülkücü tabanda büyük bir olgunluk ve de sakinlik hakimdi. Devlet Bahçeli’nin bindirilmiş kıtaları, salonunun dört köşesini dolaşıp genel başkan lehine slogan attırmakta başarılı olamadı. Salonda ara sıra yükselen  “Devletin Başına Devlet Gelecek”  sloganları anında  “Devletin Başına Koray Gelecek”  sloganları ile karşılık buldu. Ne yazıktır ki; Devlet Bahçeli’nin salona girmesi de salonun havasını etkilemedi. Devlet Bahçeli tribünleri selamlarken yalnızca peşine takılan görevli gençler slogan atıyordu. Kısa bir tur atan Devlet Bahçeli istediği alkışı alamadı.
Kongre salonundaki organizasyon bozukluklarını ve bazı beceriksizlikleri sıralamayacağım. Ama salondaki durgunluk Genel Merkez ve yöneticilerin tüm gayretlerine rağmen değişmedi.
Kongredeki bu görüntünün yanı sıra adayların konuşması tansiyonu, heyecanı biraz yükseltti diyebiliriz.
Oylamaya geçildiğinde ise herkes adayların alacağı oyları hesap ediyor. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Sandıktan çıkan sonuç malumunuz. Anadolu’daki değişim isteği ve arzusu Ankara’daki Arena Spor Salonu’na yansımadı. Delege statükodan yana tercihini kullandı. Tribünler seyretmeyi tercih etti. Tribünlerin durgunluğu ve durağanlığı aynen sonuca da etki etti.
Sağlık olsun. Ülkücü irade böyle istedi...