“Arabamı kilitledim, bir şey olmaz”
MHP liderinin kalesinde; Osmaniye’deyiz... İçinden çıkan siyasi liderle bütünleşme anlamında bir Rize gibi, bir Isparta gibi “vefalı” olamamakla suçlanıyor ya Osmaniye; 1965’ten beri “dava”nın ileri gelen isimlerinden biri, şehirdeki MHP’lilerin “duayen”i, kendisini “hem Alparslan Türkeş’in hem de Devlet Bahçeli’nin prensi” olarak tanıtan 74 yaşındaki Ali Erat, “yanlış bir tespit” diyor;
“Osmaniye Rize gibi, Isparta gibi değil. Yoğun göç alıyor. Seçmenin yüzde 37’si Osmaniye dışında doğanlardan oluşuyor bir de göç eden ailelerin burada doğan ama buranın kültürüyle yetişmeyen mensupları var. Yoksa Osmaniye’nin yerlisi yüzde 90 oranında oyunu MHP’den yana kullanıyor; vefasını gösteriyor...”
Osmaniye’yi kazanır mı kazanamaz mı değil, fark olur mu olmaz mı tartışması yapılıyor burada.
“MHP, Bahçeli’nin kalesinde kıl payı kazandı” söylemi de çok insafsızca Ali Amca’ya göre. “Oy dağılımı bu demografik yapıyla ilgili” diyor ve ekliyor:
“Ben 2009’da da seçim komitesinin başındaydım. Bir, Belediye Başkanımız Kadir Kara ilk defa aday olmuştu ve tanınmıyordu. İki, “iktidara” karşı mücadele vermiştik; belediye AKP’deydi. Üç, AKP bu kadar yıpranmamıştı. Dört, arkasında güçlü bir cemaat desteği vardı...”
Osmaniye Belediyesini bu “olumsuz” luklara karşın kazandıklarını hatırlatan Ali Amca’ya göre şimdi “konjonktür” de kendilerinden yanayken işten bile değil fark atmamak rakiplerine.
***
Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu dertli:
“İktidar, ‘milli duruşu’nu bozmadığı için Osmaniye’ye garez eder, cezalandırır gibi. Osmaniye evet göç alıyor, evet BDP ekmek parası için buraya gelen vatandaşlarımız üzerinden kirli hesaplara girişiyor, oyunlar deniyor ama bunların hiçbiri ilimizde tutmuyor. Toplum kendi tedbirini kendi alıyor. Osmaniye’den bir Iğdır, bir Mersin olmaz; bizim en büyük problemimiz istihdam. Ülkenin işsizlik oranı en yüksek illerinden biriyiz. Oysa Enerji İhtisas Endüstri sahamızın sınırları belli; AKP yönetimini oluşturmamakta ısrarcı olmasa şehrin bu sıkıntısı büyük oranda giderilecek. Sonra kargo ağırlıklı hizmet verecek bir havalimanı olsa -ki, biz bütün fizibilitesini yaptık, mümkün ve maliyeti çok düşük bir proje-... Ama yok; Osmaniye hâlâ 57. Hükümet döneminde yapılan hizmetlerle ayakta duruyor. Özel sektör, Doğu Akdeniz’in canlanması ihtimaline karşı Osmaniye’ye yatırıma hazır. Ama dediğim gibi AKP iktidarı bunun önünü açmamak için elinden geleni yapıyor.”
Türkoğlu’na göre “17 Aralık” da iyi kavranmış durumda Osmaniye’de. Hatta o kadar emin ki, “31 Mart akşamı konuşalım, köy sandıklarındaki sonucu söyleyeyim anlarsınız” diyor.
Ve aslında bu toprakların arif insanlarının sağduyusunu ortaya koyan bir anekdot:
Olay Tayyip Erdoğan’ın Osmaniye ziyareti sırasında gerçekleşiyor. Trafik polisi, aracını park eden bir vatandaşın yanına gelir ve “Aracınızı çekin, az sonra Başbakan gelecek” der.
Vatandaşın yanıtı manidar:
“Arabamı kilitledim, bir şey olmaz!”
Provokasyon...
Seçim günü yaklaştıkça gidilen illerin demografik yapılarına yahut rekabetin dozajına göre o malum kavram da yüzünü göstermeye başlıyor MHP’nin seçim turunda.
Erzurum ziyaretinde, Kağızman’da “gergin BDP’liler”le aralarına polis barikatı kurulmuş halde yapılan açık hava toplantısından sonra, Adana İmamoğlu’nda Bahçeli’nin konuşma yaptığı kalabalığa eklemlenen bir grubun AKP bayrakları açması tansiyonu yükseltti. Miting “soğukkanlılık” çağrılarıyla olaysız bitti ama tahrik girişimleri bitmedi. Bu kez de Osmaniye yolunda konvoya sızan araçtan AKP’nin seçim müzikleri yükseldi; yine aynı metot; “sağduyu” devreye girdi. Araç konvoydan uzaklaştırıldı, MHP lideri geride “nahoş” bir hadise bırakmadan baba ocağına vardı. Ve fakat burada da -hiç beklenmeyen diyemeyeceğim- Bahçeli’nin günlerdir yaptığı ikazları haklı çıkaran tehlikeli bir tuzak vardı. Bahçeli kürsüdeyken AKP seçim bürosunun önünden havaya üç el ateş edildiği duyuldu. MHP lideri, konuşmasının bitiminde Ülkü Ocakları Başkanı’nı yanına çağırarak yaşanabilecek benzer hadiselere karşı bizzat uyardı.
Muhsinler ölmez...
MHP liderinin “Çocukları dolarla değil imanla yetiştireceğiz” pankartıyla karşılandığı İmamoğlu mitinginde dikkat çeken bir döviz daha hazırlanmıştı:
“Muhsinler ölmez...”
Konuşma yaptığı meydanlarda kitle ile arasındaki temasını engellememesi için pankartların indirilmesi talimatı veren Bahçeli, BBP liderinin ölüm yıldönümünde açılan bu pankarta ses çıkarmadı.
MHP İmamoğlu’nda sevilen bir sima Gazi Adamhasan ile yarışıyor. Partinin Kozan adayı Musa Öztürk de hayli tanınan bir isim; Turgut Özal’ın koruma müdürü ve eski milletvekili. MHP, bölge sakinlerinin dediğine göre Kozan’da tarihinin en görkemli mitingini gerçekleştirdi. Ve fakat burada da “tahrik kokan” hareketler vardı; akşam saatlerinde yapılan miting -MHP ilçe yöneticilerinin dediğine göre kasıtlı olarak- karanlığa boğuldu; böyle olunca alanı dolduran binlerce insanı kameralara yansıtmak mümkün olamadı.
Bahçeli’ye halkın ilgisi de yoğundu Adana’da. Sarıçam’da bir gazi, kendi elleriyle hazırladığı ve nar çiçeği, portakal çiçeği, sümbülden oluşan buketi vermek, Kozan’daysa ilçenin en yaşlısı, 114 yaşındaki dede tanışıp hayır duasını iletmek üzere bekleyenler arasındaydı.