Ara sıra mı sık sık mı?

Türk Medya'nın başına Tuncay Özkan getirildiğinde canıma okumuştu. İki gazete ve ilavedeki yazılarımı çoğalttı. Güneş Gazetesi'nin 3. sayfasına Balyoz diye bir köşe açtı. Hem de günlük. Hatta zaman zaman Bulvar'a da yazmaya başladım. Spor sayfalarındaki köşeme "Ara Sıra" ismini koymama karşı çıktı. Çok beğendiği için "Sık Sık" adını taktı.

İlginç olan bunca kalemşorluğa rağmen aldığım paraya hiçbir artırım yapılmamasıydı. Aslında bütün gazetecilik hayatımda olduğu gibi para istemeyi beceremedim. Bu nedenle kıdem tazminatlarımı bile alamadım.

Özetle elime geçen meblağ kuş gibi kaldı. Örneğin hep saygı ve rahmetle andığım merhum Kemal Ilıcak'ın bana attığı en büyük kazık son beş yıldaki SSK primlerimi yatırmamasıydı. Bu yüzden kuş gibi maaş bağlandı

Remzi hatırlar

Bunu şu anda birlikte çalıştığımız Remzi Özdemir kardeşim de iyi anımsar. Emeklilik işimi o takip etmişti.

Oysa mahkemeye veren herkes hak etmediği paraları aldılar. Bu isimleri tek tek saymak istemiyorum. Alayı bugün köşe. Ayrıca en prima yayınlarda görev yapmayı sürdürüyorlar.

İş yerlerinden aldıkları paranın hesabını siz yapın. Rahmetli Ilıcak'ı annesinin yanına defnettirmek de bana düştü. Bir de meşhur avukatı Ali Çekiç fırsatı iyi değerlendirdi.

Düşünün, verdiği yemeği tek porsiyona indiren yemekhane işletmecisi, Ilıcak'ın cenazesi kalkmadan çekicilerle gazete bahçesine girdi. Elde kalan arabaları götürecek. Buna mani olmak da yine bana düştü. Bu konuda şahidim Mehmet Ağar'dır.

Dostların yardımı

İlk rahatsızlığımda bana tıbben yardım eden bir genel cerrahtı; Atilla Yılmaz. Şu anda Beylikdüzü Medilife'ın başhekimi. 2005'te midemin yarısını aldı. 2006'da baypas ameliyatımı yönetti. 2012'de kesilmekte olan sağ bacağımı kurtardı. Kısmet bu sene de ona muhtaç oldum. Şu anda onun kontrolü altındayım. Şimdiki ekibinde Sinan Üstündağ gibi bir başka uzman daha var.

Neden ayaktayım

Hâlen ayaktaysam iki kişiye daha medyunu şükranım. Biri Orhan Ayhan ağabeyim diğeri Ömer Üründül kardeşim. Hastanenin inanılmaz ekibi, karşılayıp uğurlayana kadar bir anne şefkatinde.

Tabii bazılarına inanması güç gelecek ama müessif kazada moral unsuru oldular. Halen buna devam ediyorlar.

Hepsi birer saygı ve sevgi abidesi.

Mesajların bir bölümü

Başıma gelen kazadan sonra o kadar fazla mesaj aldım ki, şaşırdım. Köşemi doldurana kadar yayımlamak istiyorum:

Dr. Elfin Tataroğlu, İbrahim Karahan, Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Hayrettin Okay, Ahmet Ragıp Karaçelebi, Salih Gündoğdu, Osman Gazi Ünal, A. İhsan, Alaattin Demirtaş, N. Öztürk, Nail Akyüz, Umur Hazangil, Vahap Koculu, Celal Sayalı, İ. Tolga Koyuncu, Metin Ali Efendioğlu, Op. Dr. İsmail Oğuz Cimbiş, Mesut Ertekin, Sabri Atalay, İsa Yıldırım, Mehmet Hayrettin Temel, Hakan Türkmen, Fatih Kuzugüden, M. Ali Soyer, Emre Emiroğlu, Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Numan Gültekin, Dr. Serdar Çakan, Belma Akgün, Tamer Turan, Tamer Bilgeoğlu, Sami Onbaşı, Dr. Osman Ünal, Asım Soyaoluşturan, Zeynep Göçer, Abdullah Birsen, Feridun Keşif, Turgay Yılmaz, Aydın Ulun, Gencay Baran, Özer Karabay, Nejat Akın, Tuğrul Kılıç.

Başsağlığı

Yazamadığım günlerde Türkiye önemli bir ismi kaybetti. Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Suat İlhan'ı toprağa verdik. Merhum İlhan jeopolitikle ilgili çalışmaları ve bunları topladığı kitaplarıyla ünlenmişti. İlhan'a rahmet, ailesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına da başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç düşmemiş insanlardan hoşlanmam. Böylelerinin erdem anlayışı dejeneredir. Başa gelen kaza hayatın güzelliğinin göstergesidir. Boris Pasternak

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları