AP'nin Suriye'nin Kuzey'inde ne işi var?..

Yok öyle değil!.. "Bunun çözüm süreciyle bir ilgisi yok. 'Yeniden bir çözüm süreci başlıyor' şeklinde bir değerlendirme yapılamaz. Uzun zamandır görüşmüyordu. Avukatı ile ilgi konu da mahkemece hukuki bir engel vardı, bu engel, karar infaz hakimliğinin kararına yapılan itirazla Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Konuda hukuki engel kaldırılmış oldu. Bu çerçevede yapılan bir görüşmedir, ziyarettir" diyerek de geçiştiremezsiniz. İş o kadar basit değil!..

Sayın Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, açık kaynaklardan 2 gelişmeyi dikkatlerinize sunacağım. Siz de kolayca ulaşabilirsiniz. İlki Arap medyasından. Önceki gün (Perşembe) çıktı. Haberden özet (çeviri-aht-) alıntı;

"Avrupa Parlamento heyeti resmi ziyaret için özerk yönetim bölgesine ulaştı. Avrupalı araştırmacılar ve parlamenterler heyeti bugün (Perşembe) öğlen iki gün sürecek resmi ziyaret çerçevesinde Suriye'nin doğusu ve kuzeyi özerk yönetim bölgesine ulaştı. Heyet, ziyaret sırasında özerk yönetimde yetkililer ile bir araya gelecek.

Avrupa heyeti Semalka kapısından gelerek Kamışlı kentinde Suriye doğusu ve kuzeyi öz yönetiminde dış ilişkiler dairesi eş başkanlığıyla bir araya geldi. Joseph Faydnehulezer, medyaya, Avrupa Parlamentosunun özerk yönetimi desteklemek için en büyük rolü oynaması gerektiğini açıklayarak Parlamento olarak Afrin karşısındaki tutumlarının en güçlü olması gerektiğini ve Türkiye tarafından Afrin'e saldırı düzenlendiğini sırada yeterli rol oynamadıklarını sözlerine ekledi. Avrupalı Parlamenter, Avrupa Parlamentosunun Suriye doğusu ve kuzeyine yeterli desteği sunma gerekliliğine vurgu yaparak zira bölge evlatlarının tüm insanlık yerine IŞİD ile savaştıklarını belirtti. Faydnehulezer, ziyaretin amacının Suriye doğusu ve kuzeyi özerk yönetim bölgesinde demokratik proje ve durumları tanımak olduğunu belirtti. Bölge bileşenleri özellikle de terörün püskürtülmesi yolunda büyük fedakarlıklarda bulunan Kürt halkı ile dayanışmasını dile getirdi. Evlatlarının gösterdiği büyük fedakarlıkların meyvesi olarak bölge halkları için daha iyi bir gelecek istedi. Bu bağlamda Avrupalı Parlamenter, heyetin özerk yönetim bölgesine vurgu yapmak, siyasi destek sunmak ve tüm bölge halklarına güvenli yaşam sağlamak için çalışacağına işaret etti."

Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar... 31 Mart seçimini "beka" ya çevirenler...Karşısına çıkanları "terörist" ilan edenler... Ne oldu?.. Burnumuzun dibinde olup bitenlerden, bu irin akan zehir dilinden haberiniz olmadı mı yoksa?.. Efelik günleriniz gelip geçti mi?..

***

Diğer haber de, iktidarın "çözüm süreci"nde görevlendirdiği "akil adam" Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun'dan... Vahap Coşkun: "Suriye'deki gelişmeler Türkiye'deki sürecin başlamasında belirleyici olacaktır" başlıkla 22 Mayıs Çarşamba günü BasNews'de çıkan röportajında, muhterem şunları döktürmüş;

"-Türkiye'ye dönersek Hakan Fidan'ın Abdullah Öcalan ile görüştüğüne dair iddialar ve Bahçeli'nin 'Öcalan avukatlarıyla görüşsün' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Suriye'deki durumla yakından ilgili olduğunu düşünüyorum. Suriye'de şöyle bir durum var. Hem ABD hem de Rusya, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna operasyon yapılmasına izin vermiyor. Yine hem ABD hem de Rusya, Suriye'de bir Kürt bölgesinin olması konusunda fikir beyan ediyor. Hatta Rusya, hazırlanan yeni anayasa taslağında bunu çok açık bir şekilde ifade etti. ABD'nin niyetinin bu olduğu da açık bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla Türkiye, Suriye siyasetinde belirli bir sınıra gelmiş ve belirli arayışlar içerisinde. Bu arayışlar bağlamında Suriye Demokratik Güçleri ile bir görüşme ve temasının olduğunu görüyoruz. Daha önce çeşitli kaynaklardan buna yönelik öneriler gelmişti. Pentagon yöneticisi Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında bir görüşmenin olduğunu ifade etmişti. Daha sonra Suriye Demokratik Güçleri ve PYD yetkilileri Türkiye ile aralarında dolaylı bir görüşmenin olduğunu ifade etti. Hem bu diplomatik gelişmeler hem de medyada yer alan haberler teması gösteriyor. Bu konu da durum ile yakında ilintili.

- Daha önceki sürecin bitirilmesine gerekçe olarak Suriye meselesi gösterilmişti. Türkiye'de yeniden içerideki meselenin çözümü bu kez daha açık bir şekilde Suriye üzerinden mi olacak?

2002-2015'teki çözüm süreci de Suriye ile bağlantılı başlamıştı. Çünkü Ortadoğu'da son derece önemli gelişmeler yaşanıyordu. Yeniden dengeler kuruluyordu. Türkiye'de devlet aklı Ortadoğu'nun yeniden şekillendiği dönemde bu gelişmelere güçlü bir şekilde karşılık vermek istedi. Güçlü bir şekilde durmanın yolu da içeride Kürt meselesini çözmekti. Dolayısıyla genelde Ortadoğu'da özelde Suriye'deki gelişmeler yeni bir sürecin başlaması konusunda devleti harekete geçirdi. Ancak Suriye ile bağlantılı olarak başlayan çözüm süreci yine Suriye'ye bağlantılı olarak çöktü. Devletin ve PKK'nin Suriye'de izlenecek olan siyaset konusunda bir mutabakata varamamaları, ortak bir noktada buluşamamaları çözüm sürecinin çökmesine yol açtı. Eğer tekrar bir süreç başlayacaksa bu ancak Suriye'de belirli bir noktada buluşmakla mümkün olabilir. Dolayısıyla Suriye'deki gelişmeler içerideki sürecin başlamasında belirleyici olacaktır."

Haydi bakalım cevap verin!.. Gözlerden kaçırmaya çalıştığınız bu gelişmelerin hepsi birer basit tesadüften mi ibaret?.. Sadece bir gazeteci olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak da neler çevrildiği ne dolaplar döndürüldüğünü bilmek hakkımız değil mi?.. "Şehitlere kelle", "Öcalan'a sayın" dendiği günlere geri mi dönüyoruz. 31 Mart'a kadar "beka" da "beka".. Sonra?..

Yazarın Diğer Yazıları