Antalya'da büyük bir özlem giderildi...

Akdeniz, “Çırpınırdı Karadeniz” ile inledi.
MHP Genel Başkan adayı Koray Aydın, Ülkücülerin Antalya iftar yemeğinde, lokantanın büyük bahçesine girdiğinde çalınan “Çırpınırdı Karadeniz” ile büyük coşku başladı. Koray Aydın’ın oturduğu iftar sofrasında Türk usulü başörtüsü ile çok yakından tanıdığımız MHP’li kadınların sembol ismi, eski Antalya milletvekili Nesrin Ünal hemen gözümüze çarpıverdi. Nesrin Ünal, Ankara’da tanıdığımız aynı Nesrin Ünal. Mütevazı kişiliği ve sevecenliği hiç değişmemiş. Değişim hareketi ile ilgili değerlendirme istedik, bakın ne dedi;
“Milliyetçi Hareket Partisi, ideallerini, milleti ne kadar çok sevdiğini, Anadolu topraklarında yaşayan herkesi ne kadar çok sevdiğini, onun için 40 yıl büyük mücadeleler verdiğini millete anlatamadı. Anlatamamasının nedeninin, yeterli donanımda olan insanların yönetimde olmaması olduğunu düşünüyorum. MHP’nin Türk milleti ile gönül bağları koptu. Yani bu gönül bağlarının yeniden yapılandırılması lazım. Onun için yeni bir hareket gerekiyor MHP çatısı altında ama demokratik bir hareket. İnşallah bu hareket Koray Aydın liderliğinde başarılı olur. Türk milletine hizmet ederiz. Ben şahsım adına bir anne olarak Türk milletinin geleceğini bu şartlarda karanlık görüyorum. Allahın verdiği bilim imkanı ile bir Anadolu kadını olarak, bir Türk annesi olarak mücadelede yer alıyorum. Elimden ne gelirse yapmaya hazırım. Bütün amacım Türk gençliğine hizmet etmek. Antalya’da değişim rüzgarı çok olumlu esiyor. Mesela benim hastalarım var. Ben aynı zamanda doktorluk da yapıyorum. İnsanlarla bire bir iletişimdeyim. Onlar bile heyecan duydular, bizim oy verebileceğimiz bir kişi geliyor yani muhalefet oluşuyor diye. Çünkü bu ülkenin güzel yönetilebilmesi için başarılı muhalefet gerekiyor. Bu rüzgar Anadolu’yu olumlu etkiler.”
Antalya’daki kalabalık ve coşkuya yine denecek bir şey yoktu. Ama değişim hareketi açısından dikkatimi çeken bir husus; Antalya’da MHP’nin kanaat önderlerinin neredeyse tamamı iftara gelmişti. Antalya, MHP kongresine 48 delege gönderiyor. Bu delegelerden 32’si iftara geldi, 6’sı da gelmek istedikleri halde mazeretleri olduğu için katılamayacaklarını bildirdiler. İftar buluşmasında delegelerin yanı sıra kanaat önderleri de ağırlıklarını hissettirdiler. Kamu-Sen il başkanının yanı sıra, MHP kadın kolları temsilcileri, ilçe başkanlarının neredeyse tamamı, il yönetiminin temsilcileri, belediye başkanları yalnız katılımla kalmadılar, Anadolu’da yanan değişim ateşi ile ilgili beyin fırtınaları gerçekleştirdiler. Başarılı organizasyonun mimarlarından eski Antalya il başkanı Mustafa Akar’ın deyimi ile; “1980 öncesi ve sonrasında ne kadar insan varsa, MHP’nin dününde bugününde olmuş insanlar hepsi oradaydı”.
Bugünkü izlenim-yazımın birden fazla flaşı olacak. İlki:
İftar yemeğinden ayrılırken MHP’li ilçe başkanlarının Mustafa Akar’a ettikleri bir çift söz;
“Ne kadar güzel bir parti çalışması oldu. Keşke sık sık yapabilsek.”
İftarı mis kokulu çamlar altında yaptıktan sonra adet olduğu üzere konaklama yerindeki sohbet salonuna gittik. Koray Aydın burada da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye karşı özenli ve saygılı üslubunu devam ettirdi. “Genel Başkanımı çok seviyorum. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar belli. Ben bu partinin çıtasını yükseltmek istiyorum. Kazansam da kaybetsem de değişen bir şey olmaz. Biz Devlet Bey’le abi-kardeşiz. Başkaları ne derse desin biz iyiyi, güzeli anlatacağız” dedi, Koray Aydın. Soru cevaplı sohbete devam edildiğinde Aydın, “Ne yapacaksak şimdi. Sonra değil” sloganını tekrarladı ve “Bir milletin adını anayasadan silmek istiyorlar. Bu iş o kadar kolay değil. Bu millete bir alternatif olduğunu göstermek zorundayız. Bunun için de önce başarı endeksli bir örgüt modeli oluşturmak zorundayız. AKP’nin kuşatması ve tasfiyesine karşı dikileceğiz” diye konuştu.
Delegelerden biri söz alarak, “Vatan-millet elden gidiyor. Bizim şahsi olarak bir beklentimiz yok. 4 Kasım bizim son şansımız” deyince yanımda oturan diğer bir delege, “Koray Aydın Genel Başkan olsun, Antalya’dan en az 6 milletvekili çıkarırız” diye kulağıma fısıldadı. Oldukça sıcak Antalya gecesinde sahura kadar süren keçi sütlü dondurma eşliğindeki sohbetten yazımın ikinci flaşını yine bir üst kurul delegesinin ağzından aktarıyorum;
“BAŞBUĞUN SOHBETLERİNE BENZEDİ. GERÇEKTEN ÇOK ÖZLEMİŞTİK”

Yazarın Diğer Yazıları