Anne ve annelik...

Bennu Yıldırımlar'ı, "Süper Baba" dizisiyle tanımıştım. Uzun soluklu bu yapımın sadece 20 bölümünde yer almasına rağmen, müthiş oyun gücüyle hafızalara yerleşmişti.

Bennu'yu, Türkiye'ye tanıtan şipşirin tiplemesinin devamı da geldi. Oyuncunun NTV'de yer alan "O Anın Öyküsü"ndeki bir kareye takıldım. Bennu'nun, kızı Ada'nın resmine öyle bir bakışı vardı ki anlatmaya kelimeler yetmez.

Adeta içim eridi. Evladı uğruna her şeyini feda etmeye hazır bir anne. Lise yıllarımdaki bir sahneyi de anımsadım. Yürüme engelli kızını her gün sırtında taşıyan kadıncağız gözlerimin önüne geldi. Epey zaman sonra tekerlekli sandalyeye kavuşmaları bende de bayram sevinci yarattı. Yine de yol ve kaldırımların bu tip araçlara imkân vermemesi sorunun kökünden halli için epey vakit kaybettirdi.

Hesaplayamadılar

Bu arada Diyarbakır HDP il binası önündeki eylemi başlatan da bir anne. Kandil'deki baronların emriyle çocukları dağa götürülenlerin annelerinin sayısı da arttı. İlk direnişi yapan kadın oğlunu buldurdu.

Aslında bunun mitolojideki Promete Ateşi'ne dönüşeceğini bazıları hesap edemedi. Bağrı yanık analar artarken, içlerine birkaç baba da katıldı.

Bu eylemin en güzel tarafı, iki kelimeyle özetlenmesiydi; "Evladımı istiyorum."

Eylemcilere bakıyoruz, Eleşkirt'ten gelenler bile var. Annelerin gözyaşlarıyla dolu feryadı bölücüye en büyük darbeyi vuracak. Böylesi "kutsal isyan"ı hiçbir güç engelleyemez...

Fedakâr kedicik

Şimdi aktaracağım öykü, tamamen gerçek. 20 yıl kadar önce tanık oldum. Çok sert kış yaşıyoruz. Her tarafta kar var. Okullar dahi tatil.

Geleneksel olarak sabah ezanından önce kalkarım. Yine balkona çıktım. Dışarıyı gözlemliyorum. 30 metre ötedeki duvarın dibinde kıpırdayan bir şeyler fark ettim. Dikkat edince kedi yavruları olduğunu anladım. Yanlarında da anneleri.

Tam bu sırada yukarıdan aşağıya inen köpek sürüsünü gördüm. Minik aileye yaklaşıyorlardı. Felaketi tahmin edip yalınayak dışarı fırladım. Ancak sonuna yetiştim. Anne kedi, yavruların önüne geçip sürüye saldırdı. Kısa sürede parçalandığına şahit oldum.

Atamadım

Az ileride üç çöp konteyneri olmasına rağmen geride kalan parçalarını bunlara atamadım. Ellerim donma pahasına gömdüm.

Canını feda ederek kurtardığı dört yavruyu kucakladım. Epey süre benimle yaşadılar. Daha sonra hayvansever bir doktor çifte sahiplendirdim.

Annelik bir başka duygu. Yüceliğini hiçbir başka yürek yakalayamaz. Onun için Diyarbakır'daki eylemi hep birlikte desteklemeliyiz.

Bayanların başarısı

Kadın voleybolcularımızın Avrupa İkinciliğine hem sevindik, hem üzüldük. Elbette şampiyonluk iyi olurdu. Her maçımızda salonu tıka basa dolduran Ankara seyircisine çok da yakışırdı.

Avrupa ve Dünya Şampiyonu apoletlerini takmış Sırbistan'a Tie Break setinde 13-15 gibi kaybetmek dramatikti.

Başarının köklerine iyi bakmak lazım. Bu, kulüp takımlarımızın "bastır parayı al kupayı" düzeniyle olmadı. Oyuncuların hepsi "yerli malı, Türk'ün malı."

Her şeye Voleybol Lisesi kurarak başlandı. Temeller sağlam. Ardından bugünlere geldik. Çalıştırıcı olarak bulduğumuz İtalyan Guidetti'yi bizden biri yaptık. Kız bile verdik. Bakın sünnet olup olmadığını bilmiyorum!

Size bir şey daha söyleyeyim mi, ne varsa yine bayanlarımızda. Kucak dolusu tebrikler.

ÖZEL NOT: Basketbolumuzu yönetenler için yarın bir şeyler yazacağım. Bu ekip, en tepeden torpilli. Ancak "dereyi görmeden paçayı sıvama" hastalıkları depreşti. Sonuç ortada; "sil baştan!"

***

"Eh işte..."

Çok Güzel Hareketler-2 sezon açanlardan. BKM Mutfak'ın gençlerinin rüştlerini ispat ettikleri kesin. Ancak, dinlenme arasını turne yorgunluğuyla bitirmek doğru muydu? Bu konuda fazla yüklenmek istemiyorum. Çünkü, parasız hiçbir şey olmuyor.

Dilerim, önümüzdeki programda daha dingin senaryolar çıkarılır. Yani, karbon kopyalardan kurtulunur. Eleştirilerim, dostça. Yılmaz Erdoğan önce bunu kabullensin.

GÜNÜN SÖZÜ

Dostluk akrabalığın üzerindedir. Zira iyi niyet akrabalıktan koparılabilirken, dostluktan koparılamaz. Nitekim iyi niyet ortadan kalktığında dostluğun adı da kalmaz. Akrabanınki ise devam eder. Çiçero

Yazarın Diğer Yazıları