Ankara-Moskova yol ayrımında...
Akıl Çemberi'nde pek çok laf edildi. Diğer kanallarda da epeyi önemli konuşmalar yapıldı. Bunca isim arasında konuyu en iyi bağlayan Nazif Okumuş'tu:
"Rusya da ABD gibi Türkiye'yi satar. Misakı Milli sınırlarını koruyacak olan yine ordumuzdur. Böylesi durumlarda Türk milletini de her zaman iktidarın yanında olur."
Bunlara itirazı olanın bulunduğunu sanmıyorum. Arada tek tük parazit çıksa bile kısa süre sonra sesleri kendiliğinden kısılacaktır.
Bir de uyarı
NTV'deki tartışmada bir kaç başarılı isim daha farkedildi. Örneğin Burak Küntay, Kürşad Zorlu ve Mehmet Aslan. Hani derler ya; sağlam basıyorlar. Bir yerde fazla yanlı baksa da Okan Müderrisoğlu'nun tespitleri de önemli. Hiç saçmalamıyor.
Önemli bilgi
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar son haftaların sadece sözleriyle değil, icraatlarıyla da öne çıkan ismi. Dışişleri Bakanı gibi kulağının üstüne yatmıyor.
Ege'de işgal edilen adacıklarımız konusunda Akar'ın çıkışları çok sert ve yerinde. Atina biraz daha ileri giderse başına neler geleceğini anlamaya başladı. Muğla ve Aydın gibi illerimizin tapularına kayıtlı topraklarımızı geri alacağımızı anlattı. Milli Savunma Bakanı'nı beğeniyorum.
Bir başka uyarı
Burak Küntay, Doğrucu Davut'lardan. İdlib'deki Moskova-Şam ortak saldırısının nedenlerini güzel sıraladı. Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki bu birbirine geçmiş hali çok iyi anlattı:
*Müşterek enerji hatları
*Doğalgazda bağımlılığımız
*Diğer karbon kaynaklarında muhtaç hale gelmemiz
*Nükleer ve termik santrallarda ortaklıklar
Uçak sanayi
Daha pek çok ortak çalışma var. Ancak dişe dokunurlar bunlar. Hatta bir ara Erdoğan'ın silah sanayi fuarına bizzat gidip açtığını, uçak modelleri için "görücüye çıktığını" unuttuk mu?
Bu konuda benim önerim İngiltere'ye iyi bakılması. Bu ülke AB boyunduruğundan kurtuldu. Hem de dünyanın en kaliteli uçak motorlarını yapıyor.
Sallamaya devam
Dikkat ediyorsanız bazı "sahibinin sesi" olanlara artık yer vermiyorum. Hele ekrana çıkışlarının peşinden "Benden niye söz etmiyorsun?" mesajları yollayanlar çok komik. Açıkça söylüyorum; ambargo uyguladığım futbol holiganlarından farkları kalmadı. Bundan kurtulmaları artık kolay değil. Adamlar zaten kendi işlerini yapmıyorlar. Koy parayı ceplerine, her renk dolaşıma sahip oluyorlar.
Benim de hocamdı
İstanbul Barosu'nun eski başkanı Ümit Kocasakal pasivize olduktan sonra tartışmaların gözdesi haline geldi. Kocasakal'ın öğretim üyeliğine dönüşü için en uygunu oldu diyebilirim.
Yeni kolluk gücü
CNNTurk'deki programda konulardan biri bekçilere ayrılmıştı. İlk söz yine Kocasakal'ındı. Öncelikle, her ne kadar "3. kolluk gücü" dense de bekçilere sahip çıktı. Benim de çeşitli vesilelerle sahip çıktığım bekçi kadrosuna nostaljiyle yaklaştı. Kocasakal'ın ilk bahsettiği, gençliğinin geçtiği Büyükdere'dendi. Bekçi Hamdi Abi'den uzun uzun söz etti. Benim gibi yaşı müsait olanlar "pala"ları da iyi hatırlar.
Şimdikiler
Tıpkı yoğurtçular gibi bütün bekçilerin ismi palaydı. Bir düdükle gençleri evlerine yollar, bilardo salonlarını boşaltırdı. Hastaları doktora yetiştirmek için koşuştururdu. Kimileri de Kurban Bayramı'nda kasaplık bile yapardı.
Gençlere bakıyorum, hepsi sırım gibi. Bekçi olmak için ortaokul mezunu olmak yeterli. Ancak aralarında lise mezunları, 2 yıllık yüksek okul bitirenler mevcut.
Olgunlaşacaklar
Şimdilik tecrübesizler. Yaşları kemale erince randıman alınacaktır. İlerde aralarından pek çok kahraman çıkacağına şüphem yok. Orson Welles'in dediği gibi; "Ben genç olmanın ne demek olduğunu biliyorum. Sen yaşlılığı biliyor musun?"
İşte başarı
Taekwondo Milli Takımı'mız Tokyo Olimpiyatları için şimdiden 4 kota elde etti. Bu dünya üstünde kazanılan en yüksek hak. Federasyon Başkanı Metin Şahin'in şahsında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Günün Sözü:
Çamur yapmayan tarla hamur da yapmaz. İbrahim Olcaytu