Anavatanımızla aramızı hiç kimse bozamaz; Tayyip Bey bile!..
Olacakları önceden kestirmek güç değildi.Uzunca bir süredir emperyalizm ve içimizdeki satılmış uşakların hedeflerine erişmek üzere çalışmalar içerisinde olduklarını yazıp söylemekte ve uyarılar yapmaktayım. Bu soysuzlar Türkiyeli-Kıbrıslı ayırımı yaratarak, Anavatan’daki kardeşlerimizle biz Kıbrıs Türklerinin arasına nifak sokarak istediklerini elde etmek üzere yeni oyunlar tezgâhlamaktadırlar.Maalesef bizi yönetenler de buna bilerek veya bilmeyerek yardımcı olacak davranışlar içerisinde olmakta, bu yetmiyormuş gibi emperyalizme hizmet edercesine sorumsuzca beyanatlar vermektedirler.
Emperyalizm yıllardır içimizdeki bir kısım satılmış-işbirlikçiyi kullanarak Anavatan Türkiye’ye inanılmaz şekilde saldırılarda bulunmaktadır. Hedef Anavatan -Yavruvatan arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışmamızı yıpratmak ve kopmaz-ayrılmaz bir parçası olduğumuz Anavatan Türkiye’den bizi uzaklaştırmaktır.Emperyalizmin içimizdeki piyonlarının sayısı oldukça azdır; ancak kopardıkları yaygara dikkatleri çekmeye yeterlidir. Bu piyonlar,100-150 üyesi olan birkaç marjinal siyasî parti ve birkaç sendika ağasından oluşmaktadır.Annan Planından hemen önce de emperyalistlerin tezgâhladığı oyunda bugün meydanlarda Anavatan Türkiye’ye küstahça saldıran aynı soysuzlar vardı. Bu emperyalist ve Rum işbirlikçisi uşaklar, Anavatan Türkiye’ye ağza alınmaması gereken sloganlarla saldırabilme cüretini gösterebilmektedirler. Bu terbiyesiz-ahlâksızların amacı Anavatan Türkiye’deki kardeşlerimizi biz Kıbrıs Türklerinden soğutmaktır. Astıkları pankartlarda “Türkiye Kıbrıs’tan çek git,ne memurunu, ne paranı, ne de askerini isteriz” derken hedef Anavatan-Yavruvatan ilişkisini kökünden sarsmak-bozmaktır. Türkiye’deki kardeşlerimizin “yazıklar olsun, can verdik,kan verdik, yemedik içmedik Kıbrıs’a gönderdik,vay hain Kıbrıslılar vay” deyip Kıbrıs’tan vazgeçmelerini, kardeşleri olan biz Kıbrıs Türklerine sırt çevirmelerini sağlamaktır.Türkiye’deki sorumsuz -Allah’tan korkmaz- bazı gerici gazetelerin manşetlerinde “NANKÖR GAFİLLER” diye Kıbrıs Türkleri olarak bizlere saldırılması emperyalizme hizmet etmekten başka bir şey değildir.
Hatırlanacağı üzere Anavatan Türkiye’deki AKP hükümeti KKTC’de bir dizi ekonomik tedbirin alınması konusunda UBP hükümetine telkinde bulunmuştu.Bu telkinlerin dayatma noktasına geldiği ve bizzat Başbakan Erdoğan’ın “Söylediklerimize uymazlarsa KKTC’ye parayı kesin” talimatı verdiği Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in ise Adaya giderek bu talimatın uygulanmasını sağladığı bilinmektedir.
AKP’nin dayattığı paket KKTC malî yapısında denk bütçe hedeflemektedir. Kamu kesiminde çalışanların maaşlarında hayat pahalığına göre her ay yapılan ayarlamaya son vererek,kamu kesiminde istihdamı yasaklayarak,13.maaşların ödenmesini engelleyerek, kısaca genel anlamda kamu harcamalarını disipline ederek bütçe açıklarının kapatılması hedeflenmiştir. Emeklilerin maaşlarından kesinti yapılması her ne kadar da Yüksek Mahkeme tarafından yasalara aykırı bulunup iptal edilmiş ise de,Maliye Bakanlığının çeşitli başka enstrümanları devreye sokarak kesintilere gitmesi tepkilere neden olmuştur.İşsizliğin artması ve kamunun istihdamları durdurması nedeniyle önemli miktarda Kıbrıslı Türk göç etmeye başlamıştır. Anlayacağınız devreye sokulan ekonomik tedbirler KKTC’de zaten mevcut olan birçok sıkıntıyı daha da artırmıştır.
Başbakan Erdoğan’ın aslında partisi AKP’nin dayattığı ekonomik pakete olan tepkiyi Anavatan Türkiye’ye karşı bir girişim olarak görmeye çalışması ve Anadolu’daki kardeşlerimize de bu doğrultuda mesaj vermesi olsa olsa emperyalist bozguncuların ekmeğine bal sürmektedir.
Diğer taraftan, bu ekonomik paketin verdiği sıkıntı ile yalnızlaştırıldığı duygusu içerisine giren Kıbrıslı Türkler olarak bizlerin Anavatan’a kızarak kurtuluşu Rumda veya Avrupa Birliğinde arayacağımız hesaplanmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs Türkleri olarak bizleri “BESLEMELER” olarak nitelemesi-aşağılaması, emperyalistlerin hedeflerine yaklaşmasına katkı koymaktadır. Annan Planı döneminde olduğu gibi, sıkıntılardan kurtulmak adına önümüze konacak ilk şer planına yine evet dememiz hedeflenmektedir. Bu emperyalist komplo ile güya Kıbrıs Türkünün yok oluşu sağlanacaktır.
AKP iktidarının müzakerelerin en kritik döneminde ekonomik paket dayatması ile birlik,beraberlik ve dayanışmamızın zayıflamasına neden olduğu apaçıktır.Toplumsal huzursuzluk ve bezginlik hat safhadadır.Bunun Kıbrıs millî davamıza vereceği zarar ortadadır.AKP’nin bunu bilerek ve hesaplayarak yaptığına inanmak istemiyorum. AKP’nin “Paranızı ben veriyorum,benim dediğim olur” noktasında Kıbrıs Türkünün geleceği ile oynayabilecek kadar haysiyetsizlik, basiretsizlik ve hatta hıyanet içerisinde olabileceğini tahmin etmiyorum.Başbakan Erdoğan Kıbrıs’ta üç-beş kendini bilmezin yedikleri haltı tüm Kıbrıs Türklerine mal etmekten ve seçilmiş yöneticilerimize hakaret etmekten-onları küçük düşürmekten vazgeçmelidir.
Başbakan Erdoğan ve AKP iktidarı Kıbrıs’ta ve Anavatan Türkiye’de sebep oldukları bu nâhoş ve vahim gelişmeleri ortadan kaldıracak tedbirleri hemen almalıdırlar.