Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Anahtar teslimi Kürt Devleti istiyorlar!

“Demokratik Açılım” bağlamında teröristlerin Kandil’den inmesi ve Kuzey Irak’taki Mahmur mülteci kampının kapatılması temel amaç olarak ilan edilmişti. “Bedeli ne olursa olsun” bunu yapmaya mecburuz. Mahmur’un kapanması açılımın “olmazsa olmazı” olduğu ifade edilmiş. Konuyla ilgili bazı temasların yapıldığı da kamuoyuna duyurulmuştu. Bu yüzden iktidar, Habur’dan zafer şenliğiyle ülkeye giren Kandil/Mahmur grubuna büyük kolaylık göstermişti. DTP’liler de onları inadına bağrına basmışlardı. Onlar da başka bir ülkenin “barış elçileri” olarak kendilerini nitelendirmişlerdi.
İktidar demokratik açılım süreç içinde “Anneler ağlamasın” ; DTP/PKK ikilisi de “Öcalan’a Özgürlük” kampanyasına dönüştürmüştür. Ardından gelen Reşadiye katliamı, kapatma davası ve sokak kargaşası süreci sıkıntıya sokmuştu. AKP İktidarı olana bitene rağmen “açılım” da inadına “yola devam” derken DTP’liler açılımım bittiğini ilan etmişlerdi.
Mahmur’dakilerin
dönüş şartları
Kapatılan DTP’nin eski milletvekillerinden üçü ve bazı DTP’li belediye başkanları buna rağmen Mahmur kampına giderek kamp sakinlerinin geri dönüş için taleplerini ve beklentilerini aldılar. “Mahmur Mülteci Kampı Demokratik Halk Meclisi” tarafından DTP’li heyete geri dönüş için aşağıdaki şartları ihtiva eden mektubu verdiler. Bu şartlar şunlar:
-İmralı’daki tecride son verilmesi ve Öcalan’ın yol haritasının açıklanması,
-Askeri operasyonların durdurulması, çatışmalı ortamın son bulması,
-Kürt sorunun barışçıl ve demokratik siyasi çözümünün önünün açılması,
-Kürtlerin iradesini esas alan diyalog ve müzakerelerin gerçekleştirilmesi,
-Özgür, eşit ve birlikte yaşam için Kürt kimliğinin anayasayla güvenceye alınması,
-Kürtçe’nin her yerde özgürce konuşması, öğretilmesi ve geliştirilmesi,
-Çocuklara Kürtçe isimlerin verilmesi, Kürtçe eğitimle büyütülmesi,
-Kürtlerin tarihi, kültürü, sanat ve edebiyatının geliştirmesi ve korunması,
-Kürdistan’ın köy, kasaba ve şehirlerinde özel harekatçı, korucu ve polisin baskı ve zulmünden uzak, yeterli imkanlara kavuşmuş ve güvenlik içinde yaşayabilmek için koruculuk sisteminin kaldırılması,
-Türkiye’nin Kürt bölgesinde kendi öz irademizle yaşamayı ve kendi güvenliğimizi kendimizin sağlayacağı toplu bir yerleşim yerinin yapılması ve dönüşümüzün BM denetiminde olması.


Talepler her şeyi anlatıyor!
Bu talepler, Mahmur’dakilerin açılıma nasıl baktığını göstermesi bakımından ilginçtir. Bu tür talepler ancak savaş alanında zafer kazanmış bir ordunun, yendiği muhataplarına dayattığı barışın şartları olabilir. Kısacası yukarıda talep olarak dile getirilen hususlar özünde talep değil dayatmadır. İnsani değil siyasidir. Adamlar resmen devlet içinde devlet diye nitelenebilecek bir yapının oluşturulmasını istiyorlar. Fiilen bağımsız şeklen Türkiye’ye bağlı bir yapının oluşturulmasını Türkiye’den talep ediyorlar. Daha açıkçası bu talep sahipleri resmen anahtar teslimi bir Kürt devleti istiyorlar.
İktidarın Kürt açılımına “mecburuz, mahkumuz, anneler ağlamasın” türünden edebiyatına ABD’ye sırtını dayamış muhataplarının verdiği cevap budur. Bu, aslında ABD’nin bölgede AKP iktidarı için öngördüğü rol/model karşılığında Türkiye’den istediği tavizdir. Irak’ta silahla yapılanın Türkiye’den siyaseten yapılması anlamına gelmektedir. Mahmur’un talepleri, Kandil’in tutumu, İmralı’nın tahrikleri Türkiye’nin içine çekildiği tuzağı göstermektedir. AKP kurmayları, “durmak yok, tuzağa düşmeye devam” derse bedeli yalnız siyasi iktidarın değil Türkiye’nin de altından kalkamayacağı kadar büyük olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları