Amerikalı deniz piyade çavuş
Artık emin oldum. Yalaka basın, patronla, yalakalık düzeyini artırarak dalga geçiyor. Olayları abartıp, Erdoğan’a yağ çekiyor ayağına eğleniyorlar. Bu bir tür intikam aslında.
Bilmem kaçınız seyretti? Maryland eyaletindeki Andrews Hava Kuvvetleri üssüne iniş sırasındaki askeri töreni. Üs havacıların, geleneksel olarak burada bulunan bir bölük asker, gelen tüm konukları karşılar. Zambiya, Somali ve Kenya için de böyledir Tayyip Erdoğan için de. Bir askeri tören değil, gelen konuğa ABD topraklarına indiği mesajıdır bu.
Ama askerin ne olduğunu unutan bizimkiler için askeri merasimdir bu. Beyaz Saray’daki askeri tören dedikleri ise, Oval Ofis kapısında bekleyen nöbetçi deniz piyade çavuşudur. Askeri tören, Beyaz Saray’ın bahçesinde ve merasim kıtası (bir taburdur) ve 41 pare topla yapılır. Bu da programda yok. ABD Başkanları bizimkilerin tersine askeri sever, onlara güvenir her yeri polisle donatmaz, kapısında asker bekler.
İkincisi, Blair House olayı. ABD Başkanı aynı anda başka bir konuk yoksa (genelde günde iki yabancı ülke başkanı ve yetkilisi ile görüşür) ve ev boşsa gelen her konuğa teklif eder. Orada en uzun kalma rekoru da Tansu Çiller’e aitti. Özal ve Demirel kalmak istememişlerdi zira oldukça sıkı giriş çıkış kontrolü vardır. Yani mollalar falan giremez. Yakasında ancak heyetten olduğunu gösteren ve Secret Service (gelen konukları ve Başkanı korumakla görevli polis teşkilatı) tarafından verilen rozet takmayan binaya giremez.
İşte bu nedenle birçok siyasi lider otelde kalmayı tercih eder. Belki bu kalış Erdoğan için bir ilk, ama Türk siyasetçiler için pek de ilk değil. Buranın kötü bir kadere neden olduğu inancı ve söylentisi de var. Bu konuk evinde kalanların büyük bir kısmı, bir veya iki yıl içinde yok olur gider. Bizden söylemesi.
Bu yazı görüşme öncesi yazıldı. Ama Erdoğan’ın Washington programı da öyle ahım şahım şeyler değil. Konuşma yapacağı SETA adlı düşünce üreten kurum, danışmanı İbrahim Kalın’ın mekânı, o kurdu. İkinci gideceği yer, Maryland eyaletinde temelini atacağı cami. Bu caminin arsa konusu tarikatla Erdoğan hükümeti arasında sorundu. Emine Hanım da Georgetown Üniversitesi’nde (Cizvit papazların okulu) çalışan kadın konusunda konuşacakmış. Gerisini siz düşünün
Ayrıca geçenlerde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Washington’a gelerek ayarladığı Amerikalı iş adamları ile yuvarlak masa toplantısı var. Eminim toplantı sonrası Amerikalı iş adamları koşarak gelip yatırım yapacaktır. Ayrıca Temsilciler Meclisi Başkanı ile de konuşacakmış. Ama bu konuşmadan da ne kadarını tercüme edecekler Tayyip Bey’e bilemem. Zira Boehner’in adamları geçenlerde Kongre raporunda eğilimlerini ortaya koymuştu.
Tayyip Bey Washington’dan California’ya geçiyor. Herkes Silikon Vadisi’ni ziyaret edecek diyor. Ama olsa olsa Hollywood’u ziyaret edip bir iki artistle resim çektirirler. Ama California ziyaretinin altında yatan sır başka. Çoğunuz belki hatırlamaz, tarikat lideri Hoca efendi California’da birkaç okul açtı geçenlerde. Eminim bu okul ziyareti bahanesi ile Erdoğan, Gülen ile Pensilvanya’da değil California’da görüşecektir. Böylece hem ayağına gitmemiş olacak, hem de tarafsız sahada kozlarını paylaşacaklar.
Gelelim Obama görüşmesine. Suriye konusunu Türk tarafının, Kuzey Irak konusunu, ABD’nin gündeme getireceğine eminim. ABD Türkiye’nin Suriye isteklerine sıcak bakmıyor. Ama Obama Reyhanlı olayları için üzüntü ve destek vaat edecektir. Suriye’de Tayyip Bey’in desteklediği El Kaide konusu Washington’un tüylerini diken diken ediyor. Obama, Esad’ı da tehdit edecektir kuşku yok.
Obama yönetimi Irak petrolleri konusunda Kürtlerle yapılan anlaşmalardan rahatsız. Konu, göreceksiniz “açılım ve çözüm” başlıkları altında incelenecek. Halk Bankası konusu, üstü kapalı şekilde baş başa toplantıda Erdoğan’ın kulağına fısıldanabilir. Sonuç olarak ben caf caflı övgü ve diplomatik palavralar dışında önemli bir gelişme beklemiyorum.
Ama daha önce de yazdığım gibi bence bu ziyaret Tayyip Bey’in son Beyaz Saray görüşmesi olacaktır. Bundan sonra ancak turist olarak oğlunun Maryland’deki evini ziyaretten başka Washington’a gideceğini de sanmıyorum. Gelecek yazı görüşmenin satır araları olacak.