Fethullahçılar kırk yıl boyunca sinsice yürüttükleri örgütlenmeyi en güçlü oldukları ve hiç beklemedikleri bir anda kaybettiler...
Hiç kuşku yok, çok büyük deprem yaşadı ve devasa bir göçüğün altında kaldı cemaat... Müritten mülke kadar neredeyse her şeyi kaybetti Fethullahçılar...
Ancak zirveden zemine kadar adeta tarumar olan cemaate yönelik operasyonlarda her gün yeni hücrelerin ortaya çıkartılması ve yeni bağlantılara ulaşılması ne yazık ki şu kaygılı soruyu da öne çıkartıyor;
"Cemaat tamamen temizlenemeyecek mi?.."
Peki; neden mi?.. Nedir devleti bu kadar etkili operasyonlara rağmen kaygılandıran sinsi devinim?..
AKP ile cemaat arasında 17-25 Aralık 2013 operasyonlarıyla patlak veren ve 2016'daki darbe girişiminin ardından büyüyen çatışma üzerine, polis yurt genelinde binlerce hücre evini bastı ve on binlerce mürit tutuklandı...
Ne PKK, ne Hizbullah ne IŞİD ne de El Kaide uğradı böylesi devasa bir operasyon zincirine...
Enterne edilen FETÖ'cü mürit sayısının 300 bine ulaştığı tahmin ediliyor ama operasyonlar da devam ediyor... Baksanıza, neredeyse operasyon yapılmayan gün yok gibi...
Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri personeline yönelik her sabah medyaya yansıyan operasyonlarda yeni hücrelerin deşifre olması İçişleri Bakanlığı'nın FETÖ'ye nefes aldırmadığını gösteriyor...
Ne tuhaf ki yapılan operasyonlar "darbe"nin üzerinden 2.5 yıl geçmesine rağmen FETÖ'cü müritlerin devletin TSK gibi en kritik birimlerinde bile halen görevde olduğu gerçeğini de deşifre ediyor!.. Peki, diğer yanda yaşanan vahim çelişkilere, gaflete ve tuhaf ilişkilere ne demeli?..
Örneğin; Erdoğan salt FETÖ'yü sınır dışı etsinler diye dünyanın bir ucundaki ülkelere bile sıklıkla ziyaretler yapıyor, devlet başkanlarına "FETÖ'yü barındırmayın, cemaat okullarını kapatın" diye açıkça çağrılar yapıyor...
Erdoğan'ın genellikle küçük Afrika ülkelerine yönelik gezilerinden olumlu sonuçlar alınıyor ama ya büyük devletlere ne demeli?.. Mesela ABD diplomasisinde nasıl gizlenebilmiş cemaat taraftarları?..
----
Mürit operasyonunun iki yüzü!..
AKP, Fethullah Gülen'i geri getirmek için çırpınırken ABD'de çok şaşırtıcı olaylar yaşanıyor...
Firari FETÖ müritleri Amerika'da cirit atarken Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde iki diplomat ve bir idari memur hakkında "FETÖ bağlantısı şüphesi"yle soruşturma başlatıldığının ortaya çıkması şaşkınlık yarattı...
Henüz neyle suçlandıkları tam olarak açıklanmayan görevliler acil olarak Ankara'ya çağrıldı ama şu soru da yanıt aramaya başladı;
"Bünyesinde kriptolar barındıran bir elçilik Gülen'in iadesi çabalarında nasıl etkili olabilir ki?.."
ABD'de 2014'ten itibaren ikisi asker üç diplomatın cemaat bağlantıları nedeniyle görevden alınmış olması da Washington büyükelçiliğindeki operasyonun dayanakları olduğunun işareti...
Diğer yandan FETÖ firarisi bir polis memurunun ise yine Amerika'da havaalanında çalıştığının tespit edilmesi, Gülen'i teslim etmeye yanaşmayan ABD'nin FETÖ'ye duyarsızlığının bir başka kanıtı!..
Evet; tam da Gülen'in yaşadığı bir ülkede, cemaatin halen diplomasinin içinde olabilmesi elbette şaşırtıcı ama yurt içinde bürokrasiye devasa operasyonlar yapılırken, Washington elçiliğindeki olay ciddi kuşkular da yaratıyor!!!
---
"Cemaatin avukatı" AKP adayı!..
Yurt genelinde devam eden operasyonlar ve çökertilen "ankesör" hücreleri FETÖ'yü iyice kıskaçta tutarken, eski cemaat hayranlarının "beraat" etmesi ya da eşlerinin "vali" yapılması da "cemaatle mücadele sulandırılıyor" tartışmaları içinde ayrı yer tutuyor...
Baksanıza, cemaat gazetesinin ortaklarından Fettah Tamince'nin örgüt üyeliğinden beraat ettirilmesi şaşkınlık yaratırken, geçen hafta dikkat çektiğimiz Adana'daki "cemaat avukatı"yla ilgili de ilginç gelişmeler oldu...
"Bank Asya'nın avukatı" olan AKP Adana İl Başkanı Fikret Yeni hakkında sarsıcı bir raporun WhatsApp gruplarında dolaştığını yazınca, herkes şu soruyu sordu; "Bankaya para yatıranlar tutuklanırken Bank Asya'nın avukatı nasıl AKP il başkanı oldu, hükümet bunu nasıl göze aldı, seçmene nasıl anlatacak?.."
Bu soru Adana siyasetini de bayağı rahatsız etmiş olmalı ki, Fikret Yeni bu köşede kendisiyle ilgili yazının çıktığı gün il başkanlığından istifa etti...
Ancak Adana'dan gelen yeni haber daha da sarsıcı... Deniliyor ki, Fikret Yeni "Seyhan'da AKP'nin belediye başkan adayı olarak gösterilecek..."
Adana'da herkes bu planın ardında AKP sözcüsü Ömer Çelik'in olduğunu söylüyor da, cemaat operasyonlarının sulandırılmasına kanıt gösterilecek böyle bir adaylığın AKP cephesinde başka sıkıntıları da olacak...
Örneğin; muhalefet, "nerede FETÖ'nün siyasi ayağı" diye aylardır isyan ederken Ömer Çelik, "kefilim dediği" cemaat avukatını halen CHP'nin yönettiği Seyhan'da hangi özelliğiyle lanse edecek acaba?..
Adana'da konuşulanlara bakılırsa, muhalefet Mart seçiminde AKP'yi özellikle Fikret Yeni üzerinden hedef alacak!..
