Aman dikkat!

Son günlerde spor medyası ağız birliğiyle Fenerbahçe'nin Chelsea karşısında şanslı olduğunu, Sarı Lacivertliler'in Sevilla'dan sonra İngiliz ekibini de yeneceklerini yazmaya devam ediyor..Yani onlara bakılırsa bu maçın galibi şimdiden belli: Fenerbahçe. Ancak ben tiraj kaygısıyla yazılan bu haberlerin, aslında Fenerbahçe'ye zarar verdiğini düşünüyorum. Zira yazılanları okuyan herkes; 'Fenerbahçe çıkacak Chelsea'yı topa tutacak' diye düşünüyordur herhalde..
Ancak ben umuyorum ki Fenerbahçeli futbolcular bu haberlere fazla ilgi göstermiyordur. Hatta üçü devşirme11 yabancısı olan ekibin bu tür haberleri zaten okumadığını da düşünüyorum. Çünkü bu haberleri okuyan futbolcuların havaya girmesinden ve rakibi kolay görmelerinden gerçekten korkuyorum..
Fenerbahçe'nin rakibini yenmesi tabii ki her Türk'ü gururlandırır. Ancak bu iki takım arasındaki dengeyi unutmamakta fayda vardır. Zira daha sonra alınacak yenilgide fatura çok ağır olabilir..
Önce; 'Sevilla'yı kupa dışı bıraktıktan sonra kim gelse fark etmez. Biz Chelsea'yı da geçeriz' düşüncesi bence sağlıkla bir düşünce değildir. Chelsea ile Sevilla arasındaki tek benzerlik bu sezonda hocalarının yeni olmasıdır. Yani Chelsea bunun dışında Sevilla'ya hiç benzememektedir. Fenerbahçe'nin kupa dışı bıraktığı Sevilla, daha önce bu kupayı iki kez almasına rağmen bu sezon ne yazık ki eski düzeyinde değildi. Başarılı hocasını kaptıran İspanya ekibinin bu sezon gösterdiği en büyük özellik çok gol atmasına rağmen, çok da gol yemesiydi. Zira İspanya'da 28. hafta sonunda 5.sırada bulunan Sevilla, attığ 56 gole karşılık, kalesinde 37 gol görmüştü. Özellikle bu sezon geri dörtlüsü takımın en zayıf noktasıydı. Zaten Fenerbahçe'den iki maçta 5 gol yemesi de bunu kanıtlamıştı. Sevilla'nın futbolcu yapısı gerçekten ofansif oyuna çok yatkın olmasına rağmen, defansif oyunda ne yazık ki açıklar vermektedir..
Ancak Chelsea'ye gelindiğinde görüntü tamamen ters yüz olmaktadır. İngiliz ekibi Sevilla'nın aksine defansının formu ve az gol yemesiyle anılmaktadır.. İngiliz ekibi ligde 29 maçta 49 gol atarken, kalesinde ancak 18 gol görmüştür. Chelsea'nun Avrupa Kupaları'ndaki maçlarında da durum aynıdır. Zira grup ve tur maçlarında attığı 12 gole karşı kalesinde sadece iki gol görmüştür. Yani İngiliz ekibinin kalesi, İspanyol ekibinin aksine kapalıdır. Özellikle Cehc, Ferreira, Carvelho, Teryy ve A.Cole'den oluşan defans kurgusu Sevilla'nın aksine geçilmez bir kale gibidir. İngiliz ekibi tek maçta sonuca gitmektedir; Grup maçlarında ilk maçta Rosenborg'la1-1 beraber kalmış, rakibini dışarıda 4 golle geçmiştir.,Valencia'yı dışarıda 2-1 yenmiş, evinde 0-0'la idare etmiştir. Shalke'yi İngiltere'de 2-0 yenmiş Almanya'da ise 0-0 berabere kalmıştır. 2. tur maçında da Olimpiyakos ile ilk maçta dışarıda 0-0 kalmış, ikinci maçta rakibini 3-0'la geçmiştir. Yani görüldüğü ikili maçlarda birinde idare ederken, diğerinde işi bitirmektedir. Ayrıca sahasında uzun bir süredir yenilmemesi ayrı özelliğidir..
Şimdi bu görüntülere göre Fenerbahçe'nin işi yazılanın aksine oldukça zordur. Yukarıda saydığım defansın dışında, Lampart, Essien, Ballack, Makalele gibi Avrupa'nın sayılı orta saha futbolcularına sahip Chelsea, gol bölgelerinde Jo Cole, Drogba, Shevchenko ve Anelka gibi muhteşem golcülere sahiptir..
Sonuç olarak yazılanlara bakılarak, Fenerbahçe'nin mutlak favori olduğu sanılan maçta aslında gerçek favori Chelsea'dir. Ve bu gerçeğin göz ardı edilmesiyle, kötü sonuçların üzüntüsünün yaşanması da oldukça olasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları