"Allah cezanı verecek!"
Bir “çocuk” yolunuzu çevirip “Allah cezanı verecek” dese, ne yaparsınız? Ya pek çok şey yaparsınız ya hiçbir şey yapmazsınız.
* * *
Böyle bir durumda ne yapacağınız Allah’la olan irtibatınızla da doğru orantılıdır.Din işlerini dünya işlerine karıştırmayan, Allah ne demişse demiş, ben Batılı aydınların fener tuttuğu yoldan giderim diyorsanız, önünüze iki yol çıkar:
1. Sinirli biri iseniz yapacağınız şeyler.
2. Sakin biri iseniz yapacağınız şey.
Asabî bir mizacınız varsa:
a) Çocuğa şiddet uygularsınız.
b) Başınızın polisle, savcıyla belaya girmesini istemiyorsunuzdur, çocuğu kolundan tutar anne babasına götürür, “Mukayyet olun” uyarısında bulunursunuz.
* * *
Sakin bir Batıcı iseniz “Çocuktur, ne yapsa yeridir” der, başını okşar geçersiniz
Çünkü o henüz reşit değildir. Devlet koruması altındadır. Adam öldürse ceza indirimi vardır.
Yani bulaşmaya gelmez.
Ha, acayip suçlar işliyorsunuzdur, gölgenizden korkar haldesinizdir, “Ulan bu velet bir şeyler biliyor, beni el âleme rüsva edecek, şunla iyi geçineyim” diye düşünür, bir külah dondurma da ısmarlayabilirsiniz.
* * *
Yok, ben davranışlarımı dinime göre ayarlamaya çalışırım diyen biri iseniz ve bir çocuk önünüze çıkıp size, “Allah cezanı verecek” demişse; irkilirsiniz. Âdet Müslüman’ı, yâni, dininizi ilmen yeterince bilmiyor, amelen de ciddi olarak yaşamıyorsanız, irkilmenize rağmen, “Ben ne yaptım ki Allah beni cezalandırsın” duygusu ile çocukla çocuk olmaz, oradan uzaklaşırsınız.
Böyle bir durumda bile çocuğa tepki göstermez, hele zarar vermeyi hiç düşünmezsiniz. Çünkü bunun günah olduğunu bilirsiniz.
Aynı davranışı dinini bilen ve yaşamaya çalışan biri aynı duygu ve düşüncelerle yapar, yâni, “Ben ne günah işledim ki de Allah beni cezalandıracak” derse, “Nefsini temize çıkarmış” olur... Bu haliyle Allah’ın bir âyeti ile, “Kendinizi temize çekmeyin” diyen Allah Resulünün sünnetine aykırı davranmış olur.
Aşere-i Mübeşşere (Daha sağlığında cennetle müjdelenenler) bile böyle davranmamışlardır.
Allah korusun, çok tehlikeli bir davranış biçimidir.
* * *
Uzatmayalım...
Bir gün bir çocuk size “Allah cezanı verecek” derse, dindar iseniz irkiliniz, tövbe ediniz, çocuğa teşekkür ediniz. Bu size Rabbinizden bir mesajdır.
Çocuk hudutsuz haylazlığından dahi böyle yapmış ise, biliniz ki Allah da reşit olmayanları, yani dinen “çocuk” dediklerini yaptıklarından sorguya çekmemekte, sorumlu tutmamaktadır.
Şayet devlet adamı iseniz ve bir çocuk size “Allah cezanı verecek” demişse, sakin olunuz, böyle durumlarda sizden öncekiler ne yaptı ise siz de onların yaptıklarını yapınız.
Çünkü dinde örfün yeri muteberdir.
Bir çocuğun hatta bir erişkinin bir devlet adamına “Allah cezanı verecek” demesi bir bakıma, “Gururlanma padişahım senden büyük Allah var” demesidir. Öncekiler bu sözleri söyleyenleri cezalandırmak şöyle dursun, paralı âdemler tutarak söyletirlerdi. Niçin böyle yaptıklarını bilmeyen yoktur sanırım.
* * *
Bence en ideali nedir diyorsanız, söyleyeyim.
Herkesin hiç olmazsa günde bir defa olsun aynanın karşısına geçip gözlerinin içine bakarak, “Allah cezanı verecek!” demesi ve o cezaya muhatap olmamak için aklının erdiği, gücünün yettiği kadar gayret etmesidir.
Şimdi ben bu yazı bittikten sonra, Allah fırsat verirse, başka hiçbir şey yapmadan doğru aynanın karşısına geçecek ve şöyle diyeceğim:
“Allah cezanı verecek Hasan Demir!”
“Allah cezanı verecek!”