Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Alan ile MHP’yi vurmak

Her fırsatta askere çakmayı görev sayanlardan bazıları TSK’nın Erbakan’ın ardından yayınladığı mesaj ve cenaze namazına üst düzey katılıma takmışlar kafayı. Birincisi protokolde en hassas kurum olan TSK sadece Erbakan’ın değil Türk siyasetinde iz bırakan bütün siyasetçilerin cenazelerine protokol olarak katılmıştır. İkincisi TSK adı üzerinde Türk’ün ordusudur. Her birey de İslam dini mensubudur. Son görev olan cenaze konusunda ordudan daha hassas bir kurum yoktur. Üçüncüsü TSK mensupları merhum Erbakan ile aynı görüşleri paylaşmasa da onun emperyalizme karşı tutumunu takdir ile izlemiş, bazı öğrencilerine rağmen milli ve yerli oluşuna inanmış, güvenmiştir. Nitekim ıslak imza kurbanı Dursun Çiçek bunu tahliye talebinde de dile getirmiştir. Böylesi tartışmaların ülkeye faydası olmadığı gibi kamplaşmayı körüklemeye çalışanların ekmeğine yağ sürer ancak.
Gelelim 28 Şubat’ın yıl dönümündeki yağdanlıklara. Bakıyorum da her biri nasıl da demokrat kesilmiş. Bülent Arınç, “28 Şubat vicdanlarda yargılanmıştır, mahkemeye yüzüm yok” diyerek kendilerini iktidar yapanlara temenna çakıyor. 28 Şubat sürecinde haksız yere atılan subaylar olmuştur. Ama gerçek mağdurlar kaderlerine boyun eğerken, ahlaki zafiyetleri sicillerinde kayıtlı bezirgânlar gazete ve televizyonlarda boy gösterirken, intikam akla hayale gelmeyen iftiralar saçıyor. Malum gazetelerden birinde hezeyan eden zavallı birini okudum. “Eşleri başörtülü bazı subaylar eşlerini arabanın arka koltuğuna yatırıp üzerine battaniye atıyor, eşya süsü veriyordu. Bunu da fark edince bu kez de bagaja kilitleyerek taşıdılar. Âdeta tecrit ve hapishane hayatı yaşadık” diyor. Önce yazıklar olsun diyelim. İnsan eşini lojmana sokmak için bagaja kilitler mi? Eşine ve kendisine saygısı olmayan böylesi zavallı kişide hiç onur yok mudur? Madem öyle, bassaydın ya istifayı? Ya da üç kuruş için lojmanda oturmasaydın. Daha önce ifade ettim evet haksızlıklar, yanlışlıklar olmuştur. Ama eşini bagaja kilitleme aczi gösterenlere asla inanmıyorum. Gerçek ise de acziyetin ve kişiliksizliğin bedelini ödemiştir
vesselam.
Cadı avı, intikam vesaire adına iftiralar bunlarla kalmıyor. “28 Şubat’ın emirleri 2005’te uygulandı” manşetini atıp Engin Alan ve MHP’yi vurmaya kalkışanlar Engin Alan’ın 2005’te emekliğe ayrıldığını biliyor ama görevleri asker ile beraber MHP’yi vurmak olduğu için iftiradan kaçınmıyorlar. Basın ile muhatap olmaktan her daim imtina eden Alan Paşa’yla ilgili ilk yazıyı bu sütunlarda, ilk tutuklandığında kaleme almıştım. Hastane ziyaretlerimi de yazdım. Alan ailesinin manevi oğlu olmaktan gurur duyuyorum. Muhterem eşini anne olarak bilirim, başımızın tacıdır. Değerli kızları bacımızdır, kardeşimizdir. Damadı emekli Albay Yılmaz Çetin 30 yıllık ağabeyim, arkadaşımdır. Tam anlamıyla yüz akı bir Türk ailesidir Alan’lar. Terör örgütünün canına okuyan özel kuvvetlerin efsane komutanına dil uzatmaya çalışan kuldan utanmazlar, Allah’tan korkmuyorsa onları kime havale edelim. Engin Paşa’mın MHP’ye ve Türk siyasetine güç kattığına da tanık olacağız..
Perşembe’nin gelişini yani Silivri’deki tecrit operasyonu hazırlığını bir ay önce “Silivri’de son durum” başlıklı yazımda duyurmuştum. İnfaz memuru denilen gardiyanların özel olarak seçildiğini de ifade etmiştim. “Özel seçilmiş militan” olduğunu vurgulayınca e-postama onlarca mesaj düştü. Küfür edenler çoğunluktaydı. Oysa ben bazıları diye ayırmıştım. Blok değişimi adı altında yalnızlaştırıp tecrit edilenlerden Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan gazeteci oldukları için bunu duyurabildi. Ya Kemal Kerinçsiz ya kimsenin umurunda olmayan yiğit kadın Sevgi Erenerol. Her türlü faturanın acımasızca kesildiği Veli Küçük ve diğer emekli askerler... Tek kişilik hücre öyle mi? İmralı’ya bile arkadaş gönderen insan hakları örgütleri nerede? Bu hangi intikamın ürünü, hangi vicdanın sonucudur? Hey feministler, STK’lar ölü toprağı mı serildi üzerinize?!! Siz de mi yandaş saflarına katıldınız?!! Uyuyor musunuz?!!

Yazarın Diğer Yazıları