Bugün Son Yaprak'la başlayacağım. Hani O'Henry'nin yazdığı hikayeyle.
Hayatının son demlerinde düşkünler yurdunda buluşan iki yaşlı adamın hikayesi... Biri çok takıntılıdır. Kaldıkları odadan görebildikleri çınar ağacının son yaprağı düşünce öleceğine şartlanmıştır. Arkadaşı ise, "Saçmalama" der durur.
Yılbaşına doğru sert fırtınalı bir gecede ressam olanın gözleri ağaca bakarken şaşkına döner. Çınarda tek yaprak kalmamıştır. Hemen boya takımını çıkarır ve tek bir yaprak yapar. Bunu sağlam bir dala iple bağlar. Bu işleri yaparken şifayı iyice kapmıştır. Odaya döndüğünde yaptığı yaprağı hayranlıkla seyretmeye başlar. Hatta gürültü çıkarır ki, arkadaşı uyunıp da bunu görsün diye. Nitekim isteği yerine gelir.Yaprak takıntılı olan uyanır. Anında cama koşar, bir yaprağın durduğunu görünce sevinç çığlığı atar.
Yer değiştirme
Ancak olan olmuştur. Ressam çok ağır şekilde hastalanır ve bir kaç gün içinde hayata veda eder. Ölürken bile yüzünde mutluluk ifadesi vardır. Çünkü arkadaşı hayata tutunmuştur.
O'Henry'nin bu hikayesi dünyada yazılmış en başarılı öykü kabul edilir. Daha sonra da Hıncal Uluç büyüğümün verdiği öyküdür. Hani, iki yoksul sevgilinin sırf birbirlerine hediye alabilmek için en değerli şeylerini satmalarını anlatan;
Delikanlı ata yadigarı köstekli saatini elden çıkarır. Kızcağız da beline kadar uzanan ipek gibi saçlarını satar.
Bir de benden
Hikayecilik dönemimden kalma benim de bir yılbaşı öyküm var. Lapa lapa yağan karda ayağındaki plastik pabuçlarla patlamış mısır satan yaşlı bir kadın gözlemimi anlatmıştım. Kendimi O'Henry ile kıyaslayacak halim yok. Yaptığım iş kadıncağıza "Hepsini satsan ne kazanırsın?" diye sorup onun karşılığını vererek evine yollamamdı.
O gün 17 yışındaydım, bugün 73. Bakışlarını unutmam mümkün değil.
Kestane ve kabak tatlısı
Bizde yılbaşı kutlamaları standarttı. Soba üstü kestane ve kabak tatlısı. İlk gençliğim ve delikanlılığım hep bunlarla geçti. Yemekler ise her zaman muhteşemdi. Aslında her zaman böyleydi. Neden sonra tombala faslı başlardı. İkramiyeleri de komikti. Herkes gibi bizde de müzik seti yoktu.
Olmazsa olmaz
Assolist radyo idi. İlk hatırladığım Ata Ninemin Philips marka olandı. Yusyuvarlak bir bataryası vardı. Enerjisini bundan alırdı. İstanbul ve Ankara radyolarını duyabilmek için epeyi pahalı bir sistem kurdurmuştuk. Uzunluğu binadan fazlaydı. Daha sonra bir Marconi'miz oldu. Bunun artısı ceryanla da çalışmasıydı. Haliç Fener'deki evimizin en alt odasını sahiplenmişti. Sırf onu dinleyebilmek için ayrıca upuzun bir kablo monte edilmişti.
İlle de fasıllar
Yılbaşılar dışında da radyo devamlı açık tutulurdu. Hele babamın iş dönüşü. Akşam fasılları da mutlaka dinlenirdi. Malum çilingir sofrası böyle hazırlanırdı.
O muhteşem deniz ürünlerini bugün ancak Kumkapı, Feriköy ve Beyoğlu'nda bulabilirsiniz. Torikden lakerdalar. Uskumrudan çirozların kralı ve de midye çeşitleri. Hep bizim mutfaktan çıkardı.
Tebrikler
Yaş günümle başlayan ve yeni yılla devam eden kutlamalar hız kesmedi. Gelen mesajlara bakıyorum, buraya sığdırmam mümkün değil. Parlamenter kardeşim Bülent Kuşoğlu ile medya mensubu Ümit Ersoy'un şahıslarında tüm dost ve okurlarıma teşekkür ediyorum
Master Chef'i Cemre kazandı
TV 8'in yemek programı Master Chef'i Cemre Uyanık haketti. Rakibi Alican Sabunsoy kötü müydü? Asla. Belki de daha başarılıydı. Geride bıraktığımız yılda tam 377 bayanın öldürülmesi psikolojik etkendi. Yani, "kadına şiddet"in zirve yaptığı bir dönemin etkisinin olduğunu sanıyorum.
Esas kutlanacaklar
Kutlamayı gerçekten hakedenler ise Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu ve hanım tarafından Türk Danillo Zanna'ydı. Bizim lise yıllarımızdaki sert görünümlü ama altın kalpli öğretmenlerimiz gibiydiler. Son sözlerim Acun Ilıcalı'ya; böylesi iki yarışmacının finalde kapışması tek otomobille bırakılmamalı. Alican da aynı şekilde araç sahibi yapılmalı.
Bu gece önemli
TV8 yılbaşı gecesini O Ses Türkiye Özel ile dolduracak. Tanıtımlara bakınca geçmiş yıllardaki gibi iyi hazırlanıldığını anladık. Kanal D Çok Güzel Hareketler 2'de yepyeni bir kurguyla sahne alacak. Benim size önerim gönlünüze göre takılmanız. Kendi adıma ne içkim kaldı, ne sigaram. PTT vaziyetleri. İçimden geleni tekrarlayacağım; tüm olumsuzlukların bir an önce ortadan kalkmasını diliyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Umut çalışan insanların rüyasıdır. Plinius
