"Aktif dış politikanın(!)" getirileri ve götürüleri
Ülkemizde politikayı iç ve dış diye ayırmak pek mümkün değil, çünkü iç içe girmiştir. Bir de gerçekler gizleniyorsa, hatta çarpıtılıp propaganda malzemesi yapılıyorsa, gel de işin içinden çık! Bilinen bu gerçeğe rağmen, genel çerçevede bakacak olursak, bazı tespitler yapabiliriz. Dış politika denilince; komşularımızdan başlayarak bütün devletlerle, BM, AB, NATO, AK, AİHS ve AİHM gibi ittifaklar, sözleşmeler ile dünyada meydana gelen olaylarla ilgimizin ne olduğu ve nasıl yürütüldüğünü anlıyoruz. O halde, sade bir şekilde komşularımızdan başlayalım. İktidara, öncesi ve sonrasına göre 10 üzerinden karne verelim:
Komşularımız: Yunanistan'ın notu, 3 iken eksi 4'e, Bulgaristan notu 4 iken 2'ye, Romanya'nın notu, 5 iken 4'e, Rusya'nın notu, 4 iken 6'ya, Gürcistan'ın notu 6 iken 5'e, Ermenistan'ın notu eksi 5 iken eksi 4'e, Azerbaycan'ın notu, 9 iken 8'e, İran'ın 5 iken 6'ya, Irak'ın notu 1 iken 1'e, Suriye'nin notu, 8 iken eksi 6'ya, Lübnan'ın notu 3 iken 2'ye, Ürdün'ün notu, 5 iken 2'ye, İsrail'in notu, 3 iken eksi 4'e, Mısır'ın notu, 7 iken eksi 4'e, Suudi Arabistan'ın notu, 6 iken eksi 3'e, Katar'ın notu, 3 iken 7'ye, Kuveyt'in notu, 4 iken 1'e, Arap Emirlikleri'nin notu, 3 iken 1'e, Sudan'ın notu 5 iken 7'ye, Libya'nın notu, 7 iken eksi 3'e, Tunus'un notu, 5 iken eksi 2'ye, Cezayir'in notu, 5 iken 1'e, Fas'ın notu, 4 iken 1'e;
Türk Cumhuriyetleri: Kazakistan'ın notu, 8 iken 5'e, Kırgızistan'ın notu, 8 iken 6'ya, Özbekistan'ın notu, 5 iken 5'e, Türkmenistan'ın notu, 8 iken 4'e, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin notu, 7 iken 3'e, Moğolistan'ın notu, 5 iken 5'e,
Diğer önemli devletler; İtalya'nın notu, 4 iken 3'e, İspanya'nın notu, 4 iken 4'e, Fransa'nın notu, 4 iken 2'ye, Almanya'nın notu, 5 iken 2'ye, Hollanda'nın notu, 5 iken 1'e, Belçika'nın notu, 4 iken 1'e, İsveç'in notu, 4 iken 2'ye, Finlandiya'nın notu, 5 iken 2'ye, Norveç'in notu, 2 iken eksi 1'e, Danimarka'nın notu, 3 iken 1'e, Macaristan'ın notu, 4 iken 2'ye, Ukrayna'nın notu, 4 iken 5'e, Çin'in notu, 4 iken, 5'e, Japonya'nın notu, 6 iken 5'e, G. Kore'nin notu, 6 iken 6'ya, Hindistan'ın notu, 4 iken 4'e, Afrika ülkelerinin notu, küçük bir kısmı için 3 iken 6'ya, büyük kısmı 3 iken 2'ye,
Uluslararası kuruluşlar: BM'nin notu, 5 iken 4'e, AB'nin notu, 5 iken 3'e, NATO'nun notu, 4 iken eksi 2'ye, AK'nin notu, 5 iken eksi 3'e, AİHM'in notu, 3 iken 2'ye, düşmüş, çıkmış veya yerinde sayıyor.
Notları toplu değerlendirdiğimizde 51 ülke ve kuruluşla ilişkilerimizde; düşüş 38, çıkış 7, yerinde sayış 6'dır. Gruplara göre 23 komşu ülkede; çıkış 4, düşüş 18, yerinde sayış 1'dir. 6 Türk Cumhuriyetinde çıkış yok, düşüş 4, yerinde sayış 2'dir. Toplamı 18 olan önemli devletlerde 3 çıkış, 12 düşüş, 3 yerinde sayış var. Uluslararası 5 kuruluşun 5'inde düşüş tespit edilmiştir.
Karnedeki notlar yanlış görülebilir, bu normaldir. Zira notlar herhangi bir araştırmaya değil, gözleme dayanıyor. Nottan maksat; düşüş, çıkış veya yerinde sayışın miktarını ve derecesini görmektir. Beğenmeyenler rahatsız olabilirler, ama kim ülkesinin yıldız gibi parlamasını istemez ki. İşte size, kabaca dış politikanın getirileri ve götürüleri.
İktidar böyle düşünmüyor...
Bu dönemde iktidar dış politikamıza "gelenekçi" ve "aktif" diye iki kavram getirdi. Kendilerinin "aktif" politika uyguladıklarını ve büyük kazanımlar elde ettiklerini iddia ediyorlar. Önceki dönemi ise, pasif, içine kapanık, başarısız, kaybedilmiş yıllar gibi görmekte kararlılar. İlginçtir, AKP'nin kuruluşu sırasında da "gelenekçiler" ve "yenilikçiler" şeklinde bir niteleme vardı. Bu ikili, cepheleştirici benzerliği tesadüf olarak görmek zor. Çünkü bu zihniyetin ülkeye bakışı da hep böyle. "Türkiye Cumhuriyetini dönüştürme" söylemi de buradan çıkıyor. Her yere, her şeye el atıldı. Kaldırılanın yerine hiçbir şey konamadı. İddialar yere göğe sığmayacak kadar büyük, ama yapılanlar bir hiç.
Sadece söylem değil, uygulama da böyle. Devletin temelleri tartışmaya açıldı. Hiçbir konuda anlaşma arayışı yok. "Ülkeyi dört misli büyüttük" diyorlar, bu nasıl bir büyütme. Bakıyorsunuz 16 yılın kalkınma ortalaması yüzde 3'lerde kalmış. İşsizlik oranı (%) 2001: 8,4, 2016: 10,8. Hayal gerçeği aşmış. Sonuçta bu dağılma ve karmaşanın içinden nasıl çıkılacak, belli değil. Önümüzde seçimler var, bir iktidar değişikliği şart oldu.
Dış politikayı daha kestirmeden anlamak için, sadece Suriye'ye bakmak yeterlidir. Ülkemizin terör örgütleriyle kuşatılmışlığına rağmen 4 milyon 800 bin sığınmacıyı vatandaş yapmak neyin nesi? Bu bile bile intihar değil mi? Ama bu matematik gerçeği anlamak ve yanlıştan dönmek isteyen yok.
Çare seçimlerde, bu fırsat kaçırılmamalı.