Akşener'den sert tepki: Zorba başkanlık
Çok iddialı açık ve net konuşan siyasetçi bir de kadın olunca, sözlerinin kamuoyu yaratması kaçınılmaz oluyor. Meral Akşener'den söz ediyorum.
MHP'den ihraç edilince çareyi bağımsız yargıda arayan ama bağımsızına denk gelemeyerek "Yargıtay yolu kapalı" şeklinde hukuka aykırı bir karar ile Yüksek Yargıya dahi sığınamayan bu kadın siyasetçinin hâlâ ayakta, hâlâ dimdik kalması ve hâlâ cesurca konuşması çok önemli.
Eski Meclis Başkanvekili, eski İçişleri Bakanı ve MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener'e Türkiyem TV'de Cansu Ertuğrul'un moderatörlüğünde, Genel Yayın Yönetmeni Faruk Mangırcı ile sorular yönelttik.
Akşener diğer 3 Genel Başkan adayı Koray Aydın, Sinan Oğan, Prof. Dr. Ümit Özdağ olmak üzere şimdilik 5 MHP milletvekili ile "Anayasa değişikliğine hayır" kampanyası yürüttüklerini vurguladı.
"Başkanlığa neden karşısınız" sorusuna Akşener, "Zorba Başkanlık ve sonu diktatörlük olan bu proje Türkiye'nin kurucu ayarlarına aykırıdır. İlk 4 maddeyi korumak yetmez, parlamenter rejimi de kuvvetler ayrımını da korumak gerekli" diye yanıt verdi.
Meral Hanım, "Anayasa değişikliği gerçekleşirse 3 Kasım 2019'da yapılacak Başkanlık ve Milletvekili seçimleri ile tek parti Meclis'te çoğunluğu ele geçirecek" dedi. Akşener, "Bu durumda Yürütme de Yasama da Yargı da tek adamın emrinde olacak ve demokrasinin vazgeçilemez ana ilkesi olan kuvvetler ayrımı yok edilerek tek kuvvete dönüşecek. Psikologlar buna 'psikiyatrik iktidar' diye ad veriyorlar. Psikiyatrik iktidar tüm yetkileri elinde toplayan kişi demektir. Dünya buna örnek olarak da Putin gösteriliyor" diye önemli bir vurgu yaptı.
Meclis'te 330'un bulunması durumunda tüm Türkiye'yi gezerek, "Zorba Başkanlığa hayır" kampanyaları yürüteceklerini vurgulayan Akşener, "anketler evet oylarını %37 olarak gösteriyor. Halkımız zoraki tek adamlığa, diktatörlüğe evet demez, demeyecek de" diye konuştu.
AKP, Öcalan ile görüşüyor
Meclis Komisyonu'nda görüşülen Başkanlık sistemi ile ilgili çok kritik bir iddiada bulunan Akşener, "AKP, Başkanlık sistemi için Öcalan'la görüşüyor. Öcalan'dan oy desteği istiyorlar" dedi.
Türkiye'de çözüm süreci adı altında Oslo görüşmeleri ile başlayan gelişmeleri değerlendirerek, "O dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı Yüce Divan'da yargılanmalıdır. Çünkü hepsi sorumludur" diye konuştu.
Türkiye'de siyasetçilerin hedefi kuşku yok ki devleti yönetmeye hem de en güçlü şekilde yönetmeye talip olmaktır.
Meral Hanım'la yaptığımız 2 saatlik canlı yayında, "siz Başkan seçilseniz bu yetkilerle yönetmek istemez misiniz Türkiye'yi" diye sordum.
O kadar net bir şekilde, "asla, hayır bu kadar büyük bir güçle tek kişi olarak Türkiye'yi yönetmek istemem" diye karşılık verdi.
MHP'de başına gelenleri, atılan iftiraları, medyanın kapılarını kapatmasını düşündüğümde bu olumsuz şartların karamsarlığa ve küskünlüğe yol açmış olabileceğini düşünmüştüm Meral Hanım'ın. Çünkü duyguları erkeklerden daha hassastır kadınların.
Ancak iki saatin sonunda gördüm ki yaşadığı zorlu ve çirkin siyasi komploların çok güçlendirdiği ve Türk siyasetinin geleceğinde sadece ülkücü tabanın değil toplumun her kesiminin beğenisini kazanan, çok önemli mevkilere de yükselmeyi hak eden bir Meral Akşener var.