Akşener, temel kolonu onarım sözü verdi...

Her şeyden önce şunları söyleyeyim;

Kimseye terlik fırlatmadı... Elinde oklavası da yoktu!.. Çok sakindi. Gayet kendinden emin ve kararlı bir havası vardı. Meydan mitinglerinde alıştığımızdan daha farklı bir Meral Akşener vardı dün...

Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener...

Türk bayrakları ile donatılmış salonun havasına ve aday olduğu o makama uygun bir kıyafet seçmişti. Ceketi kırmızı gömleği beyazdı. Vaatleri, hedefleri, üslubu seçtiği kıyafeti ve duruşu ile bütünlük içinde al bayrağımızı Türkiye'yi yansıttı... Çağdaş, ileri medeniyet düzeyine ulaşmış bir ülkenin konferans salonunda ruhları ve beyinleri doyuran akıllara hitap eden (ceplere ve mideye hitap etmeyen) enfes bir konuşmaya tanıklık ettiğim hissine kapıldım.

Salonda organizasyon eksiklikleri var mıydı?. Vardı... Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında kullanılacak film ve sloganlar "Tamam bu çok harika bir şey olmuş, iktidarınkilerle çok rahat rekabet eder" denecek düzeyde de değildi. Ancak, İYİ Parti lideri, Meral Akşener, "Nasıl bir Cumhurbaşkanı olmalı", "Seçilecek Cumhurbaşkanı Türkiye'nin hangi sorunlarına vakıf", "Bu sorunlara nasıl çözüm bulacak", "Cumhurbaşkanı olursa tarzı duruşu nasıl olur" diye sorulara cevap arayan herkese dolu dolu cevaplar verdi. Cumhurbaşkanlığına tam olarak hazır olduğunu gösteren konuşmasını "Devlet adamlığı mızıkçı ergen tavrı ile olmaz" sözleri ile de bütünleştirdi.

Meral Akşener'in Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmasını başlattığı dünkü toplantıda coşku 2 noktada tavan yaptı. İlki; "Kuleli Askeri Lisesini açacağım" diye haykırmasıydı. Salon uzun süre "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı ile sarsıldı. Akşener, bu sözleri ile Türk milleti ve devletinin hayati taşıyıcı ve temel kolonunu onaracağının sözünü vermiş oldu. İkincisi; cebinden kimlik kartını çıkarıp, "Çıkarın kimlik kartlarınızı" diye salona seslenmesiydi. Salon içinde, vatandaşların kimlik kartlarını sallarken Akşener'in "Ağa da, reis de, paşa da budur" diye Türkiye'nin tapusunun kime ait olduğunu göstermesi bugüne kadar seçim meydanlarında söylenen beraberlik türküleri, ettirilen yeminlerden daha üstün ve o derecede anlamlıydı. Bana sorarsanız, Meral Akşener bu stratejiyi tüm seçim meydanlarında tekrar etmeli ve milletin hafızasına kazımalı..

İYİ Parti lideri Meral Akşener, dünkü performansı ile tam not aldı. Ancak, bugünden itibaren gaz pedalını dibine kadar yapıştırmalı!..

***

"Yüzyılın hırsızlığı"

Yunanistan'ın Ege'de Türk karasularında yaptığı petrol hırsızlığının ve buna göz yumulmasının peşini bırakmayacağım!.. Rus Haber Ajansı Sputnik News bile Yunanistan'ın petrol hırsızlığını haber yaparak dünyaya duyurdu. Ama bizim havuz ve yandaş medya ile iktidar kanadında hâlâ tıs bile yok. Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım da, "Yunanistan, İsrail ile birlikte her gün 3 bin 823 varil petrolümüzü çalıyor. 21. Yüzyılın en büyük hırsızlığı gözümüzün önünde cereyan ediyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan ve Enerji Bakanı Albayrak, yüzyılın hırsızlığının hesabını veremiyor. Yüzyılın hırsızlığının üzerini kapatmak için yüzyılın projesi gündeme getirildi. Enerji Bakanı Albayrak, yaz bitmeden Akdeniz'de ilk derin ve sığ deniz olmak üzere petrol-gaz sondajlarının başlayacağını açıkladı. Ege Denizi'nde, Taşoz Adası Türk karasularında 31 metre derinlikten çıkan Türk petrolü Yunanistan ve İsrail'e teslim edilirken, Akdeniz'de petrol aramak için derin sularda sondaj yapılacak" dedi. Yalım, tepkisini şöyle sürdürdü:

"Tayyip Erdoğan'a bir kez daha soralım;

* Yunanistan'ın İsrail ile birlikte Taşoz Adası Türk karasularında petrol araması ve petrol çıkarması için Energean Şirketi'ne ruhsatı hangi hükümet verdi? Yunan Hükümeti mi, AKP Hükümeti mi?

* Energean petrol şirketinden, doğrudan veya dolaylı olarak bağış veya komisyon adı altında ücret alan AKP'li var mı?

Erdoğan, bu sorulara 18 Mayıs 2018 saat 17.00'ye kadar cevap vermelidir. Erdoğan bu sorulara cevap vermezse, AKP Hükümeti'nin Energean Şirketi'ne petrol araması ve petrol çıkarma ruhsatı verdiğini ve AKP'lilerin Energean Şirketi'nden komisyon adı altında ücret aldığını kabul etmiş olacaktır."

Yazarın Diğer Yazıları