AKP’yi yolsuzluk ve hukuksuzluk götürecek
Cok partili hayata geçtiğimiz günden itibaren gelen en güçlü iktidarları yolsuzluklar yıkmıştır. 50’li 60’lı yıllarda olduğu gibi 70’lerin ateşten günlerinde sol jargonun idealist lideri Bülent Ecevit ünlü Güneş Motel pazarlığı ile satın aldığı 11 milletvekili ile kurduğu hükümetin de ömrü uzun sürmedi. O yıllar her şeye rağmen gazeteciliğin zirve günleriydi. Bir manşetle bakan istifa eder, bir haber ile milletvekili ihraç edilir, müsteşar, genel müdür görevden alınırdı. 12 Eylül’ün ürünü Turgut Özal da gücünün zirvesindeyken 89 yerel seçimlerinde “Süpürün bunları” sloganı ile batışa geçti. Ancak yerine gelen SHP belediyeleri İSKİ skandalı yüzünden vatandaş tarafından cezalandırılınca RP’ye ve dolayısı ile Tayyip Erdoğan’a gün doğdu. Belediyelere müdahale eden iktidarları da halk uyarmıştır. Türkiye’nin başına karabasan gibi çöken AKP’ye de ders vermek için vatandaş dişlerini bileyliyor.
Günlerdir internette AKP’li belediyeler ve olmayanlarla ilgili renkli bir harita yayınlanıyor. Altında yolsuzluk iddialarıyla operasyonu uğrayanların da haritası var sanki karbon kâğıdından çıkmış. Yıllar oldu Adana’da Aytaç Durak ile ilgili bir kanıt bulamadıkları halde göreve iade etmiyorlar... Sadece Türkiye’nin değil dünyanın parmak ısırdığı Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen için itibarsızlaştırma operasyonu yapılıyor. Okul çocuklarına sağlıklı süt dağıtan, kendi öz kaynaklarıyla metro inşa eden İzmir’i hallaç pamuğuna çevirdiler ters tepiyor. MHP’li Balıkesir ile uğraştılar. Edremit, Tarsus, Gümüşhane’ye kafayı taktılar. Para kaynaklarını kesip istifaya zorladılar başkanları. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Vatandaş sarı kartın yanında kırmızı da hazırlamış, İstanbul, Ankara, Sakarya, İzmit, Kayseri, Yozgat gibi kentlerde “değişim”de kararlı...
Memleketim Kayseri’den çuvallarla dosya geldi yine... Yolsuzluk, arsızlık, kayırmacılık, hukuksuzluk vs... Sadece Kayseri’den değil. Sevgili Nihat Genç ile Halk Tv de programa başladığımızdan bu yana (11 haftadır) mektup ve dosya sayısı arttı. Yolsuzlukları gündeme getirmemiz vatandaşı uyandırmamız isteniyor. Silivri yolları yormakla beraber gerçekleri aydınlatmakta onurlandırmıştı beni. Devam etmekle ve yolsuzluklara da el atmaya niyetliyim. AKP’nin kendi yolsuzluklarını örtmek için yandaş medyanın desteği ile oluşturduğu faşist baskıyı ortadan kaldırmanın yolu yerel gazete ve televizyonlardan başlayarak, ulusal çaptaki muhalif medya ile devam etmeli.
Bu sütunlardan 16-28 ve 30 Aralık 2010 tarihlerinde “Kayseri’de neler oluyor” ve “Kayseri Şeker Operasyonu” başlıklı yazılarımla iddia ettiğim olayların gerçek olduğu geçtiğimiz hafta ses bantlarının yayınlanması ile ortaya çıktı. AKP’nin Grup Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın eski bir imamla yaptığı telefon görüşmesini bütün Türkiye izledi. Ne Elitaş’tan ne de AKP’den ses-seda yok. Oysa Elitaş’ın Taraf ve Sabah Gazetelerine sızdırdığı haberin kendisi var konuşmalarda. Hukuksuzluğun önüne geçmek için yayını durdurma kararı çıkaran avukatlara edilen küfürler iğrenç. Dahası yayını durdura kararı veren hakim Y.B için, eski imam ile Grup Bş. Vekili Elitaş’ın hesap sorma, baskı kurma icraatları ortada. Böylesi bir durum başka bir partide olsa kıyamet koparılırdı.
Maşallah bütün mücahitler müteahhit oldu, holding patronu oldu AKP’de... CHP’de böylesi bir skandal olsa işi İsmet Paşa’ya kadar götürürdü iktidar ama kendi gözündeki merteği görmeyenler elin çöpünü Everest tepesi sanıyor.