AKP’nin zor günü; Erdoğan kırmızı alarm verdi...
İktidar içinde derinden giden çatlak, patlak, kapışma, dershane kavgası ile ayyuka çıkınca saltanat kayığı alabora olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. İsyancı milletvekillerinin tepkileri yüzünden AKP geçen hafta içinde Meclis’te gündem dışı konuşmalar dışında genel kurulu çalıştırmakta çok zorlandı. Toplantı yeter sayıları bulunamayınca AKP’li mebuslar erken tatil yapıp “istişare evlerine” kapandılar.
Recep Erdoğan, isyancı milletvekillerine gözdağı vermek için İdris Bal’ı kesin ihraç istemi ile disipline verdi ama bu da yetmedi!.. Bugün Meclis Genel Kurulu’nun çok önemli bir gündem maddesi var. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı görüşülüp ve de oylanacak. AKP Meclis grubunda Suat Kılıç’a tepki duyanların sayısı hayli fazla. Recep Erdoğan grup yöneticilerine oylama öncesinde “işi çok sıkı tutun” talimatı verdi. AKP grup yönetimi de milletvekillerine yazılı talimat göndererek bugünkü grup toplantısı ve gensoru önergesinin görüşülmesine “eksiksiz ve de mazeretsiz katılım” istedi. Recep Erdoğan, Bülent Arınç’ın faaliyetlerini yakından takip etmekle görevlendirdiği üst düzey bürokratın iş yükünü de artırıp buna muhalif milletvekillerinin listesini de dahil etti.
Anlayacağınız, AKP bugün kırmızı alarmda. Muhalif milletvekilleri verilen gözdağlarını dikkate almayıp muhalefet de tam kadro Meclis Genel Kurulu’na girerse, Suat Kılıç’ın işi zorlaşabilir. Gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilebilir. Bunun için de muhalefetin Recep Erdoğan’a gizli destek (genel kurula eksik katılımla) olmaması lazım. Gensorunun görüşülmesinin gündeme alınması demek, şu anki siyaset pozisyonunda AKP ve Erdoğan’a vurulacak büyük darbe demek. Aynı zamanda bugüne kadar sulandırılan ciddi bir denetim mekanizmasının tekrar eski gücüne kavuşması demek. Eskiden bırakın Meclis’e gelmesini, gensorunun lafı bile bakan ve iktidarlar için korkulu rüya, kabûs olurdu.
Başkent’in klasik Salı’sı muhalif ve muhalefet geçinenler için de samimi bir test, turnusol kağıdı olacak!..
“Durun, siz kardeşsiniz”...
Dershaneler üzerinden birbirlerine sövüyorlar, tehdit ediyorlar ama araya “kardeş” lafını sokuşturup işi duygusallığa bağlamayı da ihmal etmiyorlar.
Her kavgada olduğu gibi olan arada kalanlara oluyor!.. Her şey ballım güllüm iken kurulan kirli ittifak sonucunda hayatta rüyalarında bile göremeyecekleri makamları elde edenler, büyük şamar yememek için “durun siz kardeşsiniz” diye feryat edip ara yolu bulmaya çalışıyorlar.
Doğru söylüyorlar!..
Milletvekillikleri, Bakanlıklar, üst düzey bürokrasi, medya yöneticilikleri, özel sektör faaliyet alanları, bilumum rant kapıları sessiz sedasız paylaşılırken ne güzeldi!..
El ele, kol kola gidilen saunalar, lüks otel restoranlarında yenilen suşiler, 3 ayda bir değiştirilen cipler, bir kalemde 1 milyon liraya satın alınan evler, yurt dışı gezileri, saltanat uçakları sefaları, yönetim kurulu üyelikleri, TRT dahil üç-beş televizyonda birden yapılan sözde programlardan alınan yüksek meblağlı avantalar, toplu konut ihaleleri, karayolu ihaleleri, gemicikler, uçakcıklar, kaldırım fidan ihaleleri, vs..vs..
Oh ne Mualla düzeni!..
Yedikçe yiyorlardı.. Üst üste içilen sodalar bile yetmiyordu hazma.. Çünkü; onlar kardeşti gerisi de düşman. Yetimin, fakirin fukaranın hakkını kardeş kardeşe ikram etmeyecekti de ne olacaktı?..
Kardeş kardeş her şey yolunda gidiyordu ne de
güzel!..
Biri çıkıp “artık yeter, pastanın hepsini bundan sonra tek başıma ben pay edeceğim. Kimin kimle ne kardeş olacağına ve hangi kardeşin pastadan payının ne kadar olacağına tek başına ben karar vereceğim” diyince çanak çömlek patladı.
Arada kardeş olanlar da fena ürktü bu işten.
Bence de çok haklısınız!..
Bakın!.. Büyük ağabeyiniz, CHP’yi Amerika’ya çağırdı. Eğer tekrar bir olamazsanız, ağabeyiniz size kaşık kaşık verdiğini “Aaa bak! Uçtu uçtu kuş uçtu” diyip; kepçeyle CHP’nin ağzına sokacak.
Sonra size de tekrar Hacı Murat’a binip ağlaya ağlaya “İmam hatipler kapatılıyor”, “başörtüsü zulmü bitsin” diye inildeyip Anadolu’nun tozlu yollarına düşmek kalacak.
Yahu ne oluyor size?.. “Durun be!. Siz kardeşsiniz” ...
Şükürler olsun konuştu!..
Milletvekili seçildiği günden bu yana Meclis Genel Kurul kürsüsünden topu topu 3 defa konuşmuş.
4 araştırma önergesine, 3 kanun teklifine imza atmış..
Spor camiasının onca sorunu varken, hazırladığı kanun teklifi yok. Araştırma önergesi yok. Sözlü ya da yazılı soru önergesi bile yok.
Meclis’e gelir mi gider mi?.. Kimsenin haberi yok.. Zaten pek de önemi yok..
Dershaneler kavgası patlayınca birden dili çözülüverdi..
Bülbül gibi şakımaya başladı..
Gazetemin spor sayfası editörlerine önerim;
Şöyle yakışıklı bir fotoğrafını koyun Hakan Şükür’ün..
Manşeti de şöyle olsun;
“Şükürler olsun konuştu”
Alt başlık;
Hem de hizmet aşkıyla...