AKP'nin yeni anayasasında Türk'e ekmek kapısı da yok...

Kelebek ömürlü komisyonun çalışmaları yaz sıcağı ile birlikte devam edip gidiyor. Ara sıra basın organlarında TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları ile ilgili “şu parti şu öneriyi getirdi” , “bu partinin bu önerisi geldi” türünden haberlere rastlıyorsunuz. Medyada taraftarlık had safhada olduğu için özellikle iktidar kanadının önerileri sanki kabul edilmiş de yarın da işlerlik kazanacakmış havasında sunuluyor. Gazeteciliğin en temel ilkeleri bile hiçe sayılıyor.
Fakat, burada esas dikkatinizi çekmek istediğim nokta başka. AKP nin yeni anayasa önerileri servis edilirken özellikle bir husus ustaca dikkatlerinizden kaçırılıyor. Buna muhalefet partilerinden ses eden de olmayınca;
Oh ! ne ala...
Türklük:
YENİÇAĞ ın haber sütunlarında AKP nin yeni anayasada Türklüğü tamamen silmek için nasıl canhıraş halde uğraştığını sık sık okuyorsunuz. Bu yazıda biraz daha ince örneklere girelim.
Mevcut anayasamızın “Kamu hizmetlerine girme hakkı” nı düzenleyen 70 inci maddesi diyor ki; “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” .
Peki!.. AKP nin komisyona verdiği öneride ne var?
“Her vatandaş kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada liyakat dışında hiç bir şart aranmaz” .
“Her Türk” olmuş “her vatandaş” .
Mevcut anayasa daki “Türklük”, “hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez hükmü” çıkarılıyor.
Bu önerinin bir manası da kamuda Amerikan sisteminin alt yapısı.
Biraz da hafızalarımızı tazeleyelim;
Vatandaşlık tanımı:
Mevcut anayasadaki “Türklük” ifadesini kaldırıp, vatandaşlığı “vatandaşlık bir haktır” şeklinde tanımlandı.
“Vatandaşlık bir haktır. Vatandaşlığa kabul ve kaybetmeye ilişkin hususlar kanunla düzenlenir” şeklinde düzenleniyor.
Böylece AKP, mevcut anayasadaki “Türklük” tanımının bu
maddede de kaldırılmasını istiyor.
Dahası var;
AKP nin temel hak ve hürriyetler başlığı altındaki önerileri..
Taslakta eğitime ilişkin iki önemli değişikliğe yer verildi.
Mevcut anayasa da “Eğitim ve öğretim Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz” deniliyor. AKP nin taslağında ise bu cümle yer almıyor.
Böylece Atatürkçü eğitim ilkesi anayasa dan çıkmış oluyor. Kürtçe ile ilgili olup bitenleri tekrar tekrar dile getirmeye gerek var mı?..
Anlayacağınız!..
AKP, mevcut anayasada ne kadar “Türk” geçen yer varsa cımbızla ayıklama yapıyor.
Hakkari den, Şemdinli den vatana sıkılan kurşunla bunun arasında ne kadar fark var?
Biri silahtan biri de kalemden çıkıyor. Maksat Türklüğü silip Büyük Kürdistan ı kurmak olunca..
Onlar için her yol Erbil!..



Al birini vur ötekine
Derinlikler dahisi Ahmet Davutoğlu peşmerge reisi Barzani’nin ayağına gittiğinde onu kim(ler) korudu biliyor musunuz?
“Peşmergeler tabii” diyeceksiniz. Ben de hemen eksiğinizi tamamlayacağım.
CİA ajanları ile beraber.
Resmen bildirilmesine rağmen Ahmet Davutoğlu bunu kabul etti; “can güvenliği gerekçesiyle”...
AKP Hükümetinde bir İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin var. Devirdiği çamlarla namlı. Ama bu iktidar altın madeni gibi de değerlendiren yok.
Şimdi de Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz sahneye çıktı;
“Hem hükümetimiz, hem Silahlı Kuvvetlerimiz, hem de emniyet güçlerimiz tarihinde olmadığı kadar güç birliği ve diyalog içinde. Bu güç birliği ve diyalogla terör örgütlerinin ifadesiyle 30 yıldır vermediği kayıpları vermiştir. Mücadele çok iyi gidiyor” diyor.
Her gün onlarca şehit öbür dünyaya uğurlanırken milletle kafa bulmaktan utanmıyorlar.
Bu nasıl bir ruh hali?..
Şemdinli ve Hakkari’den aldığım duyumlara göre soruyorum;
* Bölgedeki güvenlik güçlerimiz PKK militanları
arasına sızan CIA ve MOSSAD ajanları ile de çarpışıyor mu?
* PKK’lı teröristlerin İncirlik’ten yönetildiği iddialarına verebilecek bir cevabınız var mı?
* Çatışmada yaralanan askerlerimizin üzerinden
M-16 ve Amerikan ordusunun kullandığı diğer silahların mermilerinin çıktığı doğru mu?
Haydi bakalım!..
Sayın İsmet Yılmaz, cevap ver de görelim..

Yazarın Diğer Yazıları