“Demokrasi” kamuflajı ile Türk düşmanlığının resmi ilanını yaptılar. Fiiliyatta ise yeni bir virajı döndüler. “Andımız” ın kaldırılmasına kızan büyük Türk milletine ve gelen eleştirilere her zamanki çirkin üsluplarıyla tahammülsüzlüğü gösterdiler. “Andımız”a açıktan hakaret etmekte ise herhangi bir sakınca görmediler.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “faşist anlayış”,
Erdoğan’ın akıl kutusu Yalçın Akdoğan, “militarist anlayış”,
AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, “bir çocuk her sabah ’ben Türk’üm’demek zorunda mı”,
Diye buyurdular!..
İktidarın sağ kanadından geliyor büyük hücum..
Buram buram eski tüfek kafa, sol jargonla..
Bunları bir CHP’li dese şaşırmayacağım.
AKP’nin Dev-Genç ruhlu sağ kanadı Türklüğe saldırırken sol kanadında neler oluyor?.. Bu sorunun cevabını alabilmek için AKP’nin sol açığı eski Kültür Bakanı, İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay ile konuştuk. Günay, “İnsanın Türk olduğunu söylemesi, militarist veya faşist bir yaklaşım değildir ” dedi. Ertuğrul Günay’ın “Andımız” ile ilgili yaptığı değerlendirme oldukça dikkat çekici;
“Andımız konusu çok tartışmaya elverişli. Hangi açıdan bakarsanız ona göre tezler geliştirebilir ve sonu gelmeyen bir tartışma yapabilirsiniz. Elbette öğrencilerimize bir milli bilincin verilmesi, ait olduğumuz topraklara ait yurttaşlık duygusunun güçlendirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın temel ilkelerinin öğretilmesi elbette önemlidir. Bu çerçevede belki Andımız başlangıçta bu niyetlerle öğrencilerimize okutulması öngörülmüş olan bir metindir. Sanıyorum sonraki yıllarda bir takım eklemeler, 80’den sonra bir takım eklemeler yapıldı. Bu açıdan Andımız uygulamasının sürdürülmesi savunulabilir ama bir de ilkokulda bu metnin içeriğini hiç bilmeyen çocuklara her sabah bir ezber olarak metnin içeriği ile ilgili hiçbir daha sonra bilinçlendirme işi yapmadan bunu bir şiir gibi, şarkı gibi, tekerleme gibi okutmak özünde çok da fayda sağlamaz hatta bir süre sonra bir yüke de, geçiştirilmesi gereken rutin bir işe de dönüştürülebilir. Bu açıdan asıl Milli Eğitim, öğrencilerimize biz bir vatanda yaşıyoruz, bir kader birliği içindeyiz iyi günde kötü günde birbirimiz ile dayanışmamız gerekir, büyüklerimize saygı, küçüklerimize sevgi göstermemiz gerekir. Ve biz bu güzel özelliklerimizle hepimiz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyız. Asıl Milli Eğitim bunu öğretebiliyor mu?.. Bütün içeriği ile bütün müfredatı ile önemli olan budur. Yoksa bu metin üzerinden bitmez tükenmez bir tartışma sürdürülebilir. Ben şu kanaatteyim, yıllardan beri okulların önünde okudu çocuklar. Birçokları ne okuduğunun farkında değil. Yurttaş olmanın vasıfları eğitimde öğretilecek mi çocuklara? Eğer bunlar öğretilecekse kaldırılabilir bu uygulama. Ama hem bunlar öğretilmeyecek hem de bu uygulama kaldırılacaksa o zaman niye zaten biz bu çocuklara bu kadar yıl okutuyoruz okullarda.”
--AKP’den gelen “militarist ve faşist ifadeler” açıklamaları...
“Abartıyorlar. İnsanın Türk olduğunu söylemesi militarist veya faşist bir yaklaşım değildir. Bu başka ülkelerde de böyle milli duygular var. Varlığım Türk varlığına armağan olsun bu biraz tabii eski yıllarda kalmış yani ben yok biz varız gibi bir şey vardı ya geçmiş yıllarda da. Bu biraz geçmişte kalmış bir vurgudur. Hem birey olacağız hem toplumda dayanışma içerisinde olmanın erdemine varacağız.”
Ertuğrul Günay zamanlamaya da dikkat çekti:
“Bu işler bence konjonktür içerisinde yapılırsa ona göre değerlendirme yapılıyor. Keşke Milli Eğitim’in bütün müfredatını gözden geçiren bir başka bağlamda kaldırılmış olsaydı. Milli Eğitim bu dediğim ilkeleri güçlendirirken bir yandan kendi içinde bir yandan da bu tür ezberleri kaldırmak konusunda bir adım atsaydı daha sağlıklı bir tartışma yapardık. Şimdi böyle demokratikleşme paketinde ben Türk’üm demekten hoşlanmayan insanlara niye illa da Türk dedirttirelim deyince tartışma başka yerlere gidiyor ve haklı olarak Türk olmak bir ırkçılık vurgusu değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının adıdır diye düşünenleri de rahatsız ediyor. Bir işin doğru olması yetmez doğru zamanda olması lazım.”
Ne kadarına katılırsınız? Bilemem.. AKP’nin sol kökenli siyasetçisi de böyle söylüyor..
Biz bu tartışmaları yaparken fiiliyatta ne oluyor?
Milli Eğitim Bakanlığı önümüzdeki hafta için yönerge hazırlığı yaparken başkent Ankara’da 3 gündür bir çok okulda “Andımız” okunmuyor. Çocuklar tören yaptırılmadan sınıflara alınıyor ve derse başlıyorlar. Gerekçe ise; “havalar soğudu da ondan” . Eskiden havaların soğuk olduğu zamanlarda çocuklar sınıflara alınır ve andımız okunmadan ders başı yapılmazdı.
Acar okul idarecilerimiz durumdan çoktan vazife çıkarmış!..
