AKP’nin oyunu
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı’na AKP’nin Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu seçilince görgüsüzce gündüz gözüne havai fişekler patlatılmıştı. Çavuşoğlu’nun özel hayatından tutun da, Erdoğan ve Gül’ün onu seçtirmek için yaptığı olağanüstü çabalar yazıldı, çizildi. Hatta MHP’li üyelerin destek vermediği taş koyduğu haberleriyle “MHP’ye rağmen seçtirdik” havası basılmıştı.
Çavuşoğlu’nun başkanlığını yaptığı parlamentoda 28 üyenin imzası ile İmralı’daki bebek katilinin siyaset yapması için imkân tanınması, seçim barajının düşürülmesi, Kürtçe eğitim ve Türkiye ile PKK arasında ateşkes ihlalleri ile ilgili tespit ve rapor istendi.
Çavuşoğlu’ndan lideri gibi “One Minute” çıkışı bekleyenler yanıldı. “Bir daha gelmem parlamentoya” efelenmesini beklemediğimiz Çavuşoğlu, partisine ve liderine bilmem ama Antalya’daki Yörük Türkmenlere ne cevap verecek doğrusu merak ediyorum. 13 Ekim günü 28 imza ile başkanlık divanına verilen önergede, “Derhal harekete geçmesi” için Mevlüt Çavuşoğlu, “Göreve davet” edilmişti. O günden bu yana Çavuşoğlu ve AKP’lilerden ses gelmeyince MHP’li iki üye Tuğrul Türkeş ve Ertuğrul Kumcuoğlu TBMM’de basın toplantısı yaparak milleti bilgilendirmek zorunda kaldılar.
Bu arada komşularla sıfır sorunun uzman Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun hangi yurtdışı seyahatinde olduğu, kiminle objektiflere gülerek poz verdiğini tespit edemedik.
Ama tam o esnada Başbakan Erdoğan, grup toplantısında başörtüsü meselesini seçim sonuna bıraktığını açıklayarak partililerine, “Seçim için en büyük kozumuzu kaptıracak değildik ya” mesajını vererek, kendisinden beklenen samimiyeti de sergilemiş oldu.
Sadece başörtüsü mü? 12 Eylül referandumunun öncesinde, “13’ün de kollarımızı sıvayıp yeni anayasayı yapacağız” diye seçmeni kandıran Erdoğan, “Nasıl olsa yargıyı ele geçirdik, yeni anayasayla falan uğraşmaya gerek yok” diyerek çark etmedeki hünerini bir kez daha kanıtladı.
Yalçıntaş’ın tutuklanması
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş’ın rüşvet vermekten tutuklanması üzerine aklıma babası Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş geldi.
AKP kurucuları arasında olan Nevzat Hoca’nın bir ara Cumhurbaşkanlığı adaylığında bile adı geçmişti. Ama Erdoğan ve ekibinin icraatlarına muhalefet ettiği de biliniyordu.
Nitekim Nevzat Yalçıntaş son seçimlerde listeye alınmadı, bir nevi emekliye sevk edildi. Lakin bazı televizyon kanallarında katıldığı programlarda hükümeti eleştiriyor, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehlikelerden söz ediyordu.
Kulislerde Nevzat Hoca’nın üçüncü şahıslar tarafından uyarıldığı konuşulurken, referandum için evet desteğini ilk açıklayan oğul Yançıntaş’ın yıllar öncesine ait bir iddia ile tutuklanması akıllara başka şeyler de getiriyor. Umarım Nevzat Hoca bu konuda bir açıklama yapar.