Ülkemizde herkes nefesini tutmuş; 14 Mayıs seçimlerini bekliyor. Sokakta, yolda, metroda kiminle göz göze gelsem seçimleri soruyor. Ülke bir saat gibi durmuş durumda. İş adamları, bürokratlar, esnaf kulaklarını seçim borazanına dikmiş rotasını belirlemeye çalışıyor. Rota çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanının Türkiye''de çalışan yabancı elçiler için verdiği iftar ziyafetine ABD büyük elçisinin katılmaması kafaları karıştırdı. Türkiye''nin seçim sonrası izleyeceği rota, komşularımızda da seçim heyecanı yarattı. Bu durum gazeteciler arasında da büyük sorun. Siyasi kaptanlar bu konularda hiç açık vermiyorlar. Televizyonlara verdikleri mülakatlarda gazeteciler siyasi kaptanlara zor şutlar çekmiyorlar. Geçen gün bir televizyon kanalında AKP''nin siyasi kaptanına gazeteciler soru soruyordu. Kaptanın karşısına dizilmiş 5 gazeteci soru yerine pas atıyorlardı. Kaptan ise pasları alıyor, boş kaleye goller atıyordu. Seçimlerde başarılı olacağını dile getiriyordu. Karşısında oturanlar ise baş sallıyorlardı. Bu mülakat ülkedeki demokrasinin manzarası olarak tarihe geçti.
Soğanın krallığı
Ülkede seçim fırtınası eserken, iktidar deprem bölgesinde yıkılan konutların, temelini atarken, vatandaşlara bir yıl içinde konutları teslim edeceğini açıklıyordu. İktidar cephesi bu attığı golle, muhalefetin bütün defansını dağıtmanın mutluluğunu yaşıyordu. Tam o sırada soğan ortaya çıktı. Soğan, krallığını ilan etti. Pazarda soğanın kilosu 25-30 liraya satılmaya başlandı. İktidarın bütün hesapları soğan kalesi karşısında yıkıldı. Dünyada seçimlerin en iyi teknik direktörü kabul edilen AKP kaptanı, bu kaleye karşı hiçbir şey yapamadı. Yandaşlar kaptanın şapkadan başka tavşanlar çıkaracağını beklerken, muhalefet kaptanı emeklilere 15 bin lira vereceğini açıkladı. Her mutfağa giren soğan, sabah haberlerinde baş köşeye oturdu. Pazara çıkanlar yürekleri yandıran iktidarın, cepleri yaktığını haykırmaya başladılar. Danışmanlar soruna çare bulmak için yeni yeni fikirler ortaya attılar. En başarılı fikir ithal fikri oldu. Ama son anda bundan vazgeçildi. Kaptan biz hep kuyrukları eleştirdik, böylece iktidar olduk. Şimdi patates, soğan kuyrukları oluşturursak halk bizden dalga geçer. Bu uyarı yüzünden bu fikirden vazgeçildi. Ama bir karar alındı. Konuşmalarda hiçbir zaman çarşı ve pazar fiyatlarından söz edilmeyecek. Muhalefet kurmayları, soğanın krallığı döneminde yaptıkları anketlerde oylarının hayli arttığını görünce yapacakları icraatları sıralamaya başladı. Emeklilerden, çocuklara, kiracılara, ev kadınlarına, esnafa ve çiftçiye vereceklerini sıralamaya başladılar. Bakalım bu yarış nerede bitecek.
Manşet oldu
Günaydın Gazetesine başladığım ilk yıllardı. Demirel Hükümetinin dönemi, hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Manavlar elmanın yanına soğan koyarak satıyorlar. Soğan fiyatı elmanın iki misli. Gazetenin günlük tirajı 1.5 milyon. Gazetenin Ekonomi Müdürü Necati Doğru. Gazetelerde ekonomi haberleri çok az yer buluyor. Doğru, toplantı masasına soğanın fiyatını getirdi. Gazetenin Genel Yayın Müdürü Rahmi Turan, hayli tartışmalı toplantıdan sonra soğan haberini manşet yaptı. 1.5 milyon tirajı olan bir gazetede soğan haberinin manşet olması büyük bir olay oldu. Basında çok tartışıldı. Yanılmıyorsan Süleyman Demirel, seçimi kaybetti. O ünlü sözünü o dönem söylemişti. "Boş Tencerenin Deviremeyeceği İktidar Yoktur"...
