AKP'nin belalı gündemi
Osman Durmuş’un konuşmasının ardından, Başbakan kürsüde bu sözlere cevap verirken AKP milletvekilleri MHP sıralarına kadar kitlesel olarak gitmiş ve MHP’lilere organize olmuş biçimde saldırmışlardır. Başbakan kürsüde olanı biteni seyretmiş, AKP milletvekilleri MHP sıralarına yürürken hiç bir müdahalede bulunmamıştır. TBMM’deki kavga denilen şey budur. Sonra da bilinen olaylar gelişmiştir.
Neden MHP?
AKP yedi yıldır bütün siyasetini hatta kavgasını kurumlar üzerinden kurgulamıştır. AKP’nin iktidarı dönemi, siyasetin siyaset dışı kurumlar üzerinden yapıldığı bir iktidar dönemi olmuştur. Bu dönemde başında AKP’li bulunmayan bütün kurumlar hedef olarak alınmıştır. Böylece AKP, gerçek iktidar olarak gördüğü “bürokratik oligarşi”nin direncini kırmayı amaçlamıştır. AKP iktidarının ileri gelenleri, TSK dahil bütün kurumları bu anlamda hizaya getirdikleri ve artık sıranın son aşama olarak Anayasaya geldiğini açıkça ifade etmişlerdir.
İktidar önüne çıkan her kişi ve kurumu aşama aşama geçip hedefine doğru giderken ne oldu da birden bire hedefe MHP’yi koydu? Başbakan Erdoğan’Adam aldırma da geç’diyemiyoruz. Meclis’teki bir partiyi görmezden gelmek istemiyoruz “ demek zorunda niçin kaldı? Bu sorunun cevaplanması için son kamuoyu araştırmalarına bakmak gerekir. Bilindiği gibi MHP son zamanlarda yapılan kamuoyu yoklamalarına göre sürekli yükselen bir grafik izliyor, buna karşın AKP’de ise sürekli bir gerileme söz konusudur. AKP’lilerin kontrölsüz hırçınlığının temelinde bu gerçek vardır. Başbakan Erdoğan bundan sonra istemese de gündeminde MHP olmaya devam edecektir.
Türban gündemde!
TBMM’de yaşanan ve kamuoyunca kınanan görüntülerin ardından AKP yeni bir mağduriyet stratejisini devreye sokmuştur. Bu defa AKP, MHP ile birlikte “Türbana özgürlük yasası”nı çıkarttığını unutarak MHP’yi türban üzerinden vurmaya kalkışmıştır. Hani haksız da değildir. Çünkü türban hâlâ Türkiye’de iktidar getiren ve iktidar götüren sorun olmaya devam ediyor.
AKP medyasının MHP takıntısı!
Kabul etmek gerekir ki medyada en zayıf olan parti MHP’dir. Bunun en fazla farkında olan parti de AKP’dir. Medyanın AKP’li sözcüleri, velinimetlerinin işaretini iyi kavramış durumdalar. Bu nedenle medyada MHP’ye yönelik gerçek bir asimetrik (dengesiz) saldırı başlatılmıştır. Dönüşümlü olarak AKP’li köşe yazarları MHP aleyhtarı bir kampanya başlatmışlardır. Kampanya sureti haktan görünen konular üzerinden yapılmaktadır. Önümüzdeki günlerde bu yandaş ekip, içinde “faşizm”, “kafatasçılık”, “ırkçılık”, “şoven”, “yabancı düşmanlığı”, “nefret” ve “MHP” kavramlarının bulunduğu yazıların sayısı giderek artacaktır. AKP milyarlarca kredi sağlayarak satın aldırdığı medyadan bunun karşılığını tahsil etmeye başlamıştır. Başbakan Erdoğan, MHP’ye “Bu üslupla devam ederseniz sizi ciddiye almayız” diyor. Ancak MHP’yi ciddiye aldıran ya da aldırmayan husus uslüp değil siyasi konjonktürdür. MHP’ye yönelik seçmen eğlimi devam ettiği sürece AKP, istemese de MHP’yi ciddiye alacaktır.