AKP iktidara gelir gelmez işe önce Kıbrıs’ta 50 yıllık Milli Siyasetimizi alt üst etmekle başladı. AKP’ye göre Kıbrıs sorunu hemen çözülmeliydi; siyaset sorunları çözme sanatıydı; 1 adım önde, 10 adım önde Kıbrıs sorunu çözülecekti; Kazan-Kazan formülü çalışacaktı. Sorunun çözümüne en büyük engel, dünyanın uzlaşmaz olarak nitelediği ’Mr.No ’Cumhurbaşkanı Denktaş görevden uzaklaştırılmalıydı. Tıpkı AB Türkiye temsilcisi Karen Fogg ve Amerikalı diplomat Richard Hoolbrooke’un söylediği gibi Denktaş zayıflatılmalı ve tasfiye edilmeliydi. AKP, Amerikalıların ve Avrupalıların Rum-Yunan ikilisi ile birlikte hazırladıkları Annan Planı denen 2. Akritas Planı’nı, Türkü yok etme planını, hararetle destekledi. AKP Milletvekilleri KKTC’yi mekan tutarak, köy köy gezerek plana ’evet’denilmesi propagandasında üstün! görev yaptılar. AKP Genel Başkanı, Başbakan Erdoğan her fırsatta, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş dahil, Plana hayır diyenleri tehdit etmekten geri kalmadı. AKP’nin Kıbrıs açılımı 24 Nisan 2004’te Rum tarafının yüzde 75’lik ’hayır’ına tosladı. Rum tarafının çözüm istemediği, adayı Yunan yapmaktan başka gayeleri olmadığı anlaşıldı. AKP lideri Erdoğan ’kandırıldık’diye veryansın etti. Aslında kandırılan Büyük Türk Milleti idi. AKP daha sonra sırf Avrupa Birliği’nden tam üyelik müzakerelerinin başlaması için tarih alabilme adına ’Kıbrıs Rum Kesimi ile Kıbrıs Cumhuriyeti olarak ilişkilerini normalleştirme ve deniz ve hava limanlarını açma’taahhüdü verdi. Kıbrıs’taki açılıp saçılmalar bununla bitmedi. 3 Eylül 2007’de, hiçbir yola gelmeyen, Enosis ve Megali İdea ülküsünden bir milim bile sapmayan, Rum tarafı ile Birleşik Kıbrıs kurmak hedefiyle müzakerelerin başlamasına yeşil ışık yakıldı. Emperyalist güçler istedi diye halen Kıbrıs’ta açılıp-saçılmaya devam edilmektedir. Yakında yeni bir emperyalist plan önümüze konup bize dayatılacaktır. Allah’tan Kıbrıs Türkü artık uyanmıştır. AKP bu kez Kıbrıs’ta açılıp-saçılmakla, ödün vermekle-emperyalistlerin ekmeğine bal sürmekle bir yere varamayacağını çok iyi anlayacaktır.
Yıllardır emperyalist batı Anavatan Türkiye’yi bölüp parçalamak için sayısız şer planını devreye koymuştur. Tarihimizde bu şer planların sayısı 100’ün üzerindedir. Bu planların hiçbiri çalışmamıştır; ancak emperyalistler de emellerinden vazgeçmiş değildirler. 70’li yıllarda sağ-sol çatışması yaratarak, Anavatan Türkiye’yi bir sente muhtaç ederek, siyasi-sosyal ve ekonomik yapımızı dinamitleyerek bölme çabaları sonuç vermeyince, önce Ermeni terör örgütlerine diplomatlarımız kahpece Şehit ettirilmiş, daha sonra da PKK terörü devreye sokulmuştur. Yapay gündemlerle ’Kürt Sorunu’ icat edilmiş, bu topraklarda asırlardır kardeşçe yaşayan insanlarımız, kamplara bölünerek birbirleriyle çatışan-çelişen unsurlar haline getirilmiştir. Bugün Türkiye’nin her bölgesinde sorunların olduğu unutulmuş, sadece bir tek güneydoğumuzda sorun varmış havası yaratılmıştır. Irak’ın Kuzeyinde yaratılan sözde ’Kürdistan’ özerk devletine Güneydoğumuzun katılımının sağlanması için Türkiye’nin bölünmesi provaları defalarca yapılmıştır, yapılmaktadır. Etnik ayırımcılık inanılmaz tehlikeli boyutlardadır. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yerinde müdahaleleri ile vatanımız ve topraklarımızın bölünmesi önlenmiştir. Binlerce Mehmetçiğimiz bu uğurda Şehit olmuştur ve olmaktadır. Şimdi de ’Demokratik Açılım’ adı altında Güneydoğu’da emperyal planlar devreye sokulmak istenmektedir.
Ya Ermenistan’la yapılmaya çalışılan ’açılıma’, imzalanan protokole ne denmelidir? Dağlık Karabağ’daki Ermeni işgali bitmeden sınırlarımız Ermenistan’a açılmayacaktır. Bu sözü Azerbaycan Meclisi’nde Azeri kardeşlerimize taahhüt eden, güvence veren bizzat Başbakan Erdoğan’dır. Azerbaycan’daki kardeşlerimizin haklı davasında onları arkadan hançerlemeye AKP’nin gücü yetmeyecektir. Yüce Türk Milleti açılıp-saçılan, Milli menfaatlerimizle çelişen siyasetleri yürütenleri asla affetmeyecektir...
