“Muhteşem”  geçen hafta sonu yaptığı kaçamak ve sırlı(!) tatilde huzur bulabildi mi?
Hayır!..
Nedenlerini bilenler, çok da açık edebileni yok.. Ama demokrasi adına çok sevindirici(!) sayılabilecek gelişme var. AKP iktidarı içindeki sıkıntılı milletvekillerine birazcık da olsa cesaret gelmiş. Karınlarından konuşmayı yavaştan bırakmış gibiler. Ev toplantılarında yaptıkları gizli istişareleri artık açık edebiliyorlar. Kulis derinliklerinden biraz daha ortalara geldiler.  “Muhteşem”i yüzüne karşı olmasa da eskiye oranla daha rahat ve açıktan eleştirebiliyorlar. Fakat hâlâ bir şartla;  “isimlerini açık etmek yok” ..
Kulis haberciliği işte böyle zor bir iştir. Hem haberi ve gelişmeleri takip edip doğruyu yansıtacaksın hem de isim vermeyeceksin. Allah’tan, Başbakan telefon eder de işimizden gücümüzden oluruz diye bir korkumuz yok..
En son söyleyeceğimizi baştan ifade
edelim;
AKP cadı kazanı gibi kaynıyor..
“Muhteşem”in çizilen karizması iç isyanı körükledi. En Tayyipçiler bile  “Sultan” ın hatalarını konuşuyor. En Tayyipçiler ne kadar frenli gitseler de  “Muhteşem” in üslup sorununa dikkat çekip kullandığı dilden ve aşırı asabiyetinden dolayı zarar gördüklerini dile getiriyor. AKP içindeki rahatsız grupları 5 ana başlıkta toplayabiliriz.
* Geziciler:  “Muhteşem” in eylemcilere karşı tavrına en baştan beri karşı olanlar. Bunlar AKP’nin sol açık ve liberal sayılabilecek milletvekilleri. İçlerinden bazıları CHP ile flört ediyor.
* Süreççiler: İktidarlarının, Öcalan ile yürütülen pazarlıklara ve  “çözüm süreci”  zırvasına karşı olanlar. Bunlar başta tek tük, milliyetçi sayılan isimlerden ibaretti. Hiç konuşmuyorlardı, sadece çok özel sohbetlerde mırıldanıyorlardı. Şimdi sayıları arttı. Merkez sağda sayılabilecek isimler de bu grubun itirazcıları arasına katıldı. Daha yüksek sesle sürece karşı çıkıyorlar.  “Muhteşem” in kulağına gidecek kanallara itirazlarını anlatıyorlar.
* 3 dönemlikler: Üç dönem üst üste seçilme şartına takılan AKP’lilerin sayısı hayli  kabarık. Bunlar mutlaka bir içtüzük değişikliği yapılmasını istiyorlar. Hâlâ  “Muhteşem”  engelini aşamayan üç dönemlikler başta Abdullah Gül oluşumu olmak üzere geniş bir yelpazede yer bulabilmek adına dans ediyorlar.
* Seçimciler: Meclis Başkanlığı ve grup başkanvekillikleri seçimi ile bu isyancılar grubu baş gösterdi.  “Muhteşem”in son direkt müdahalesine karşı çok tepkili olduklarını dile getiriyorlar. Buna örnek de Cemil Çiçek’in aldığı oydaki fireleri kanıt gösteriyorlar.  “Keşke Başbakan müdahale etmeseydi de Meclis Başkanı ve grup başkanvekillerini biz seçseydik”  diyorlar. En ilginç olanı da; parti içi demokrasi istemeleri!..
* Üslupçular: Bu isyancı grubu  “Muhteşem” i en ince ve yumuşak tonda eleştirenlerden oluşuyor. Hâlâ gözlerinin içine baktıkları için sadece  “Muhteşem”in Gezi ve grup konuşmalarındaki sert ve hırçın tonunu eleştirebiliyorlar.
AKP kulislerinde  “Muhteşem”in bazı Bakanlarla arasının ne kadar açık olduğu da ayrı bir tartışma konusu. “Bülent Arınç tamamen koptu”,  “Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Başbakan’a ’Üslubunuz çok sert biraz yumuşatın’dedi. Bunun üzerine Erdoğan, ’Sen kimsin, işine bak’diye çıkıştı”  deniyor. Geçtiğimiz günlerde rahatsızlığı had safhaya çıkan bir genel başkan yardımcısının öğle saatlerinde Güniz Sokak’a giderek Süleyman Demirel ile uzun uzun görüştüğü iddia ediliyor.
Gözünü Çankaya Köşkü’ne çevirenlerde de havadis çok. Abdullah Gül’ün yeni parti çalışmalarında hangi illerde eğilim yoklamaları yaptırdığı tek tek sayılıyor. Hangi AKP’li, CHP’li ve MHP’li milletvekilinin Abdullah Gül ile görüştüğüne ilişkin rivayet muhtelif. Bazı eski MHP milletvekillerinin Abdullah Gül’e çıktığı ve onların da  Demokrat Parti’ye yönlendirildiği iddiaları da siyaset kulislerinde konuşuluyor.
“AKP bir çatırdarsa”  diye söze başlayıp ne kadar milletvekilinin kopacağı yönündeki tahmini sayılar 80’den başlayıp 140’a kadar çıkıyor.
Yeni siyaset oluşumlarında kendine yer arayan AKP’lilerden duyduğum bir iddiayı da aktararak yazıya nokta koyayım;
“Yakında Valiler ve Emniyet Müdürleri kararnamesini geliyor. MİT istedi. Çünkü bölgede bazı isimlerin sürece karşı çıktıklarını, kendileri ile işbirliği yapmadığını düşünüyorlar.”
Cemaat- “Muhteşem” kavgası daha da kızışacak gibi!..