AKP yeni dönemde KKTC’ye sahip çıkacak mı?
Geçen hafta Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nce periyodik olarak düzenlenen yabancı basını bilgilendirme toplantısına katılma fırsatı buldum. Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantıda, 12 Haziran seçimlerinde Eskişehir’den milletvekili seçilen Başbakanlık eski Başdanışmanı Prof. Dr.Nabi Avcı, seçim sonuçlarını değerlendirdi. 12 Haziran seçimlerinin Türk demokrasisinin zaferi olduğunu belirten Avcı, yeni seçilen parlamentonun en önemli görevinin yeni bir Anayasa hazırlamak olacağını söyledi. Avcı yaptığı bilgilendirme konuşması sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Sayın Avcı’ya ’Kıbrıs’ta müzakereler 50 yıldır sürmektedir.Bu müzakereler sonsuza kadar sürecek midir? Rum tarafının olumsuz tutumu nedeniyle sonuç alınamayan bu müzakereleri AKP iktidarı desteklemeye devam edecek midir? Müzakerelerden sonuç alınamayacağına inanıyorsanız, KKTC’nin dünya ülkeleri tarafından tanınması konusu gündeminizde var mıdır?’ diye sorduğum sorulara çarpıcı ve net cevaplar aldım. Sorumun cevabını AKP’nin taahhüdü olarak görmekteyim ve siz değerli okurlarımızla paylaşıp not edilmesini istiyorum. Avcı,KKTC’nin tanınmasının gündemde olduğunu vurguladığı cevabında şöyle demiştir: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bundan yaklaşık altı ay önce bu konuya değinmiş ve Rum tarafının uzlaşmaz tutumundan vazgeçmesi ve müzakerelerden sonuç alınabilmesi için çaba göstermesi çağrısı yapmıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mevcut tutumunu sürdürmesi kabul edilemez. Türkiye ve Kıbrıs Türkleri ellerinden geleni yapmış, sabırla yeterinden fazla beklemiştir. Artık yolun sonuna geliniyor. Müzakerelerden sonuç alınmaz ise KKTC’nin dünya ülkeleri tarafından tanınması konusu AKP’nin gündemindedir.”
Toplantıya Güney Kıbrıs’tan katılan bir gazeteci sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 2012’nin ilk yarısında AB Dönem Başkanlığı yapacağını, bunun Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için bir fırsat olup olmadığını ve sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin, Türkiye’nin KKTC’nin tanınmasını istemesi halinde Avrupa Birliği’ne tam üyelik müracaatı yapmış olan Türkiye’ye karşı veto kartını kullanmasından çekinip çekinmedikleri sordu. Avcı, Rum gazeteciye AKP’nin seçimlerden çok güçlü çıktığını ve halkın desteğini alan bir iktidarın kararlı davranmaktan çekinmeyeceğini hatırlatarak şöyle dedi: “Karar vermek zorundayız .AB ile olan ilişkiler akılcı olmalıdır.Türk tarafı olarak durum değerlendirmesi yapıyoruz. Size bir Çin atasözü ile cevap vermek istiyorum. Çin atasözüne göre ’her kriz kendi fırsatlarını ve risklerini beraberinde taşır’. Kıbrıs Rum Yönetiminin AB Dönem Başkanlığı bir fırsat olabilir. Ancak her şey eskisi gibi devam ederse Türkiye risk almaktan çekinmeyecektir.Ve KKTC’nin dünya ülkeleri tarafından tanınması gündeme gelecektir.Türkiye’nin bu konuda çekineceği bir şey yoktur.”
AKP Eskişehir Milletvekilliğine seçilen Avcı’nın ve daha önce başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek’in, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış’ın “müzakereler sonsuza kadar süremez; Rum tarafı uzlaşmazlığını sürdürürse gereken yapılacaktır” açıklamalarını ve taahhütlerini yeni dönemde yerine getirmeleri, sözlerinde durmaları gerekecektir. AKP emperyalist güçlere boyun eğmeden KKTC’nin dünya devletleri tarafından tanınmasını istemelidir. AKP, üzerindeki ’Kıbrıs’ta Milli Davaya ihanet ettiler’ kara lekesini ancak bu şekilde temizleyebilecektir.