AKP, "kuşatma", çöküş!..
AKP'nin yıllardır seçmeni kendi safında tutmak için kullandığı o sinsi "kuşatma" stratejisi çöküyor mu acaba?..
Devlette muhtaç hale getirilen milyonlarca insanın biraz da din ticareti ile iktidara adeta mahkum edildiği o strateji; belediye başkanları, muhtarlar, tarikat şeyhleri ve cami imamlarının işbirliğiyle, devletle entegre bir yaklaşımla yürütülüyordu...
Bir tarafında Sosyal Yardımlaşma Vakfı, bir tarafında belediyeler, bir tarafında da yoksulluk ve gericiliğin kıskacında çaresiz bırakılmış kitleleri kendi safında tutmak için çalışan tarikatların yardımları vardı...
Eğitim düzeyinin çok düşük olduğu bölgelerde, bağnazlık ve yoksulluğun cenderesinde çırpınan kesimleri 2002'den bu yana siyasi güç olarak kullanan AKP, geçen yıl yapılan yerel seçimlerden itibaren erozyon yaşamaya başlamıştı...
Türkiye'nin metropolleri de dahil, büyük kentlerini AKP'nin elinden alan muhalefet, geri bırakılmış- yoksul kitlelere yönelik siyasi söylemlerle başarı elde etmiş ve iktidarın bel bağladığı seçmen tabanındaki zelzele, Erdoğan'a sert bir uyarı olmuştu...
Yardım, anket, gidişat!..
"Yoksullaştır-köleleştir" diye de tanımlanan, çaresiz kitleleri kendi safında "kuşatma" stratejisi AKP'ye her seçimde büyük üstünlük sağlamıştı...
Örneğin; iktidar partisinin 21 milyonu aşkın oy aldığı 2011 seçimleri sırasında, Türkiye'de 9 milyonu aşkın Yeşil Kartlı vardı...
Urfa, Diyarbakır ve Mardin gibi kentlerde Yeşil Kartlılar ile AKP'ye oy veren seçmen sayısı neredeyse başabaş gitmişti...
İktidar partisi, 2011'den sonra yapılan seçimlerde de yoksullaştır-köleleştir stratejisinden etkili biçimde yararlanmaya devam etmişti...
İşte, dünyanın her tarafında yıpranmış iktidarlar maziye karışırken, toplumun ezici çoğunluğunun geçim sıkıntısı çektiği Türkiye, 2020'ye gelindiğinde bile AKP tarafından yönetiliyor...
Geçen yılki yerel seçimlerle, iktidara giden yolda önemli mesafe alan muhalefet ise son dönemin anket sonuçlarıyla umutlanıyor...
Çünkü son aylarda yapılan ve AKP'yi yüzde 34 ile yüzde 38 arasında gösteren anketlere bakılırsa, iktidar partisi ciddi oranda oy kaybediyor...
Ancak kötü ekonomi nedeniyle çöküş dönemine giren AKP'nin imdadına biraz da Corona salgını yetişmiş gibi olsa da, "5,5 milyon aileye biner lira yardım" yapıldığına ilişkin açıklamalar kafalarda kuşkular yaratıyor!..
Çünkü sosyal medyayı kullanan binlerce insan, yaşadıkları bölgelerde yardım alan kimseye rastlamadıklarından yakınıyor...
Velhasıl, AKP'nin sadece "kendi seçmenlerini desteklediği" yolunda şüpheler de ortaya çıktı!..
Tam da bu tartışmaların yoğunlaştığı mayıs ayı sonunda, Hazine Bakanı Berat Albayrak, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Ekonomik İstikrar Kalkanı" paketinin tutarının 252 milyar liraya, çarpan etkisiyle birlikte toplam büyüklüğünün ise 600 milyar liraya ulaştığını öne sürmüştü... Şöyle demişti Albayrak:
"Destek paketlerimizle esnafımıza, KOBİ'lerimize ve tüm vatandaşlarımıza kalkan olduk. Salgın sonrası dönemde de Türkiye'nin güçlü ekonomisini 2023 hedeflerine ulaştırmak için durmaksızın çalışacağız." Albayrak, 5,5 milyon aileye nakdi yardım dışında, 66 milyon TL tutarında SSK, BAĞ-KUR muhtasar ve diğer ödemelerin ötelendiğini, 4 milyona yakın çalışan için firmalara kısa çalışma ödeneği, 6 milyon vatandaşa 37 milyar TL'lik bireysel ihtiyaç desteği, 1,1 milyon esnafa ise 25 milyar TL destek finansmanı sağlandığını öne sürmüştü...
Muhalefete yaşamsal soru!..
Peki; 2002'den bu yana dört koldan yürütülen sosyal yardımlarla yoksul kitleleri safında tutan AKP, yerel seçimlerden sonra oy kaybetmeye devam ederken, ilk genel seçimde 252 milyarlık yardım paketinden siyasi destek sağlayabilecek mi?..
İktidara yakın bir şirketin önceki gün açıkladığı araştırma sonuçları da, daha önce yapılan anketlerde olduğu gibi, AKP'nin erozyon yaşadığını ortaya koydu...
Saros Araştırma Şirketi'nin anketine katılan 3 bin 17 deneğin yüzde 63.9'u hükümetin performasını yetersiz bulmuş...
Anketin aşağıdaki diğer sonuçları da yoksul-çaresiz kesimlerin AKP'ye yönelik tepkilerini özetlemeye yetiyor;
"Türkiye'nin en büyük sorunu nedir" sorusuna yüzde 36.1 oranında "ekonomi", yüzde 26.2 oranında "işsizlik" yanıtı verilmiş...
Seçmenin yüzde 75.9'u, salgın döneminde hükümetin açıkladığı destek paketini yeterli bulmadığını söylemiş.
Ve deneklerin yüzde 66.1'i gelecek 3 ayda Türkiye ekonomisinin daha da kötüye gideceğine dikkat çekmiş...
Gidişatın yansımaları ve anketlerin sonuçları hem iktidarla ilgili çarpıcı bir gerçeğe, hem de muhalefete yönelik yaşamsal bir uyarıya dikkat çekiyor...
AKP kendisini ayakta tutan yoksul kitleleri de kaybederken, asıl soruya kim yanıt verecek;
Muhalefet, AKP'den kaçan tabanı nasıl kendi safında tutacak ve ilk seçim için nasıl kanalize edecek?..
Anketlere sevinen muhalefet bu soru üzerine çok yoğunlaşmalı...
Çünkü din sömürüsü ve kadercilik olduğu sürece, bu milletin ne zaman-ne yapacağı belli olmaz!!!