Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

AKP kapatılırsa ne olur?

AKP elbette kapatılmamalı, onun işini halka gördürmek gereklidir. Demokrasilerin kendilerini provoke eden partileri dahi sistem içinde elimine edecek kadar güçlü olmaları gerekir. Demokratik donanımsızlık, koruma formunu ön plana çıkarır. Türkiye’de demokrasinin uzun zamandan bu yana ancak kapatarak ya da balans ayarları yapılarak korunabildiği yolunda yaygın bir kanaat vardır.

Gereksiz tepkiler!
Ancak anayasal düzende yeri olan kapatma müessesesine karşı gösterilen bunca tepki de oldukça anlamsızdır. Görevini yapan yargıçları eleştirmek, sağlıklı bir aklın yapacağı bir iş değildir. Herkes yasadan aldığı yetkiyi kullanır. Yasaları ihlalin yasal karşılığı vardır. Yasaları uygulamak zorunda olanlar da görevlerini yaparlar. İktidar dahil her kurum yasal çizgiler içinde hareket etmek durumundadır. Aksine davrananlar sonuçlarına katlanmaya hazır olmalılar. Durum özet olarak budur.

AKP’nin resmi ideolojisini
benimseyenlerin tepkileri!

Durum yeterince açık olmasına karşın AKP’nin kapatılma davası açılır açılmaz, resmi ideoloji (AKP iktidarının güncel ideolojisi) sahibi kesimden inanılmaz tepkiler ve açıklamalar gelmiştir. İşin ilginç olan yanı budur. Bu kadar “oy alan partiye dava açılmamalıydı” diyenler dahi çıktı. Bunlar resmen, hukuk alınan oy oranına bağlı olarak işlemeli görüşünü dile getirmiş oldular. Yapılan açıklamaların kahir ekseriyetinde sağduyunun kırıntısını dahi görmek mümkün olmamıştır.
AKP’nin her icraatını kayıtsız şartsız destekleyen bir gazetede bir günlüğüne kapatma ile ilgili olarak yapılan haber ve yorumlar şöyledir:
Manşet: “Kapatma Kararı Bunalıma Yol Açar”. “Ortak Endişe” başlığı altında da aşağıdaki görüşler dile getirilmiştir:
MÜSİAD Başkanı “Belirsizlik işsizliği büyütür”.
TUSKON Başkanı “Sonuçları Ürpertici Olabilir”.
ASKON Başkanı “Faturasını vatandaş ödeyecek”.
TİM Başkanı “Dengeler temelden etkilenir”. Gazetenin diğer köşe yazar ve yorumcuları da aşağıdaki türden açıklamalarda bulunmuşlardır:
AKP kapatılırsa; “AB üyelik müzakerelerini askıya alır” .
“ABD ile ilişkiler zarar görür!”.
“Borsa batar, ekonomi krize girer”
Prof. Dr. Mahir Kaynak adlı fütürist ise, bu konuda çok daha çarpıcı görüşler ileri sürer: ’AKP ve onunla birlikte DTP kapatılırsa Güneydoğu’da tam bir kaos yaşanır. Türkiye, Güneydoğu’yu -toprak olarak da- kaybedebilir!’
Bütün bu söylemlerin amacı bir yandan AKP’lilere göz kırpmak, diğer yandan da yargı üzerinde manevi baskı yaratmaktır. Yargının kapatılmanın etkisiyle değil, hukuki çerçevesiyle ilgilendiğini bu çevrelere anlatmak mümkün değildir.

Sanki kapatılan parti değil
devlettir!

Sanki bir parti kapatılmıyor da bir devlet tasfiye ediliyor. Bu kadar vahim ve abartılı değerlendirmeler, ancak bu değerlendirmeleri yapanları tartışma konusu yapar. AKP’nin kapatılmasını iktidar cenahı tam anlamıyla bir kıyamet alameti saymaktadır. Onlar gerçekte “AKP kapatılırsa kıyamet kopar” demeye getirmektedirler. Eğer AKP kapatılırsa “Türkiye bölünürmüş”. Sanki AKP ile DTP Türkiye’yi birleştirmiş, bütünleştirmiş ve bir araya getirmiş de şimdi onlar yok olunca Türkiye bölünebilirmiş! Tam tersine bu ülke AKP ile DTP’nin her türlü ayrımcı, ötekileştirici ve bölücü eylem ve söylemlerine karşı bir bütündür.

AKP kapatılırsa ne olur?
AKP Kapatılırsa ne olur? sorusunu, kapatılmadığında ne olursa, kapatıldığında da o olur, diye cevaplamak mümkündür. Kaldı ki, AKP’lilerin iddianameye karşı savunma yapmak yerine iddiaları “jüristokrasi” (yargı iktidarı) ve “totoloji” (gereksiz söz tekrarı) olarak nitelemesi de kapatılmaya dünden hazır olduklarını göstermektedir.
AKP’nin kapatılması elbette dünyanın ya da demokrasinin sonu anlamına gelmez. Ancak bu durum halkın sandık başına gitme motivasyonunu kırar. Türk demokrasisine olan güveni zedeler. AKP’yi mahkemeler değil halk sandıkta kapatmalıdır. Umarız öyle olur.

Yazarın Diğer Yazıları