AKP, Kandil’den “2015’e kadar” ricacı oldu!..
Ne yapacaklar mış?.. “Çözüm sürecinin içinde yer alan askerler başta olmak üzere tüm aktörlerin ileride verdikleri kararlar nedeniyle haklarında soruşturma açılıp yargılanmalarını önlemeye dönük bir yasal düzenleme”...
Niyeymiş?..
“Askerler endişeliymiş” ...
Bir de;
“Asker operasyon düzenlemek için Valiliğe başvuruyor. Valilik izin vermiyor. İzin verilmediğine dair belgeler askerin arşivinde. Asker, ‘20 yıl sonra bana niye gereğini yapmadın diye sorulduğunda ben bu belgeleri göstereceğim’ diyor”muş..
Askere yasal güvence imiş..
İktidara geldikleri günden beri TSK’nın kafasına balyoz üstüne balyoz indiren, terör örgütü ile mücadele eden şerefli Türk askerlerine terörist muamelesi yapan, çatışmalara girip leş alan askeri, faili meçhul cinayet işlediği suçlamasıyla mahkemelerde süründürmekten hiç çekinmeyen, teröristi insan hakları savunucusu, askeri katil ilan eden anlayışsın geldiği yeni noktaya bak!..
İmralı Kandil hattında mekik dokuyan PKK’nın sivil uzantılarının talep ettiği gibi 3 Bakanı birden yeni pazarlık masasına oturttular. Kandil’in son dayatma ve tehditlerine karşı diz çöktüklerini kamufle etmek için yeni bir algı operasyonuna giriştiler. Yürüttükleri zehir süreci çok doğru ya; askere de yasal dokunulmazlık getirecekler!..
Madem öyle!..
MİT yasası ile Hakan Fidan ve kendilerini güvenceye alırken akıllar neredeydi?..
Askerin arşiv çalışmasından o gün haberiniz yok muydu?..
Asker için de iki satırlık bir maddeyi o gün yasaya eklemeyi niye akıl edemediniz?..
Madem asker sevginiz(!) depreşti, ne oldu “kumpas” dediğiniz Balyoz Davası?.. Niye hâlâ yüzlerce asker canlı canlı mezar içinde yatar?.. Neden hâlâ parmağınızı kıpırdatıp bir yasal düzenleme yapamazsınız?.. İlla İmralı heyetinden mi talep gelmesi gerekiyor?..
Yemezler (bir daha)!..
Doğru; asker arşiv tutuyor. Hem de nasıl?..
Gün gelecek hesap dönecek keser dönüp sap dönecek..
Millet sandıkta hesap sorduktan sonra kurulacak mahkemelerde düzmece değil gerçek belgeler yüzlere okunacak..
Aman!.. Elinizi çabuk tutun; askere yasal güvence yasasını vakit geçirmeden çıkarın.
Bakalım, arşivdeki belgeleri yok etmeyi, ihanet gerçeklerini yerin altına gömmeyi becerebilecek misiniz?..
Ta başta PKK ile pazarlık masasına oturmayı reddeden TSK’yı kışlalara hapsettiğiniz, yalnızca savunma halinde bıraktığınız halde terör örgütü ve ele başlarına yeni güvence sağlayabilecek
misiniz?..
Hainler;
“Özerklik”, “Öcalan serbest kalacak”, “genel af” diye dayatıyorlar..
Güvenlik birimleri;
“Talepleri bitmeyecek. İstekleri tam bağımsızlık. Bu süreç afyonvari. Büyük bir kalkışma çıkacak” diye raporlar veriyor..
Ayaklarının kanlı tozu ile Kandil’den gelen İmralı heyetine de AKP iktidarı;
“Aman 2015’e kadar kazasız belasız gidelim. Bu süreye kadar elimizden geleni yapabildiğimiz kadar yaparız. Biraz daha sabır” diye ricacı oluyor.
Soma katliamı ile kavrulan yüreklerin içinde bulunduğu travmayı fırsat bildiler..
Yine, yangından mal kaçırmanın peşine
düştüler..
Terör örgütünün taleplerini askere lütuf gibi paketlemekten de utanmıyorlar!..
Her zamanki gibi milleti enayi yerine koymaktan da bir adım geri atmıyorlar..
Talimat verin yandaş gazete ve televizyonlarınıza; Soma faciasında sürdürdüğünüz kayıkçı kavgalarını Ağustos ayının sonuna kadar devam ettirsinler.. Acıyı iyice sulandırsınlar..
Ama hesap edemedikleri bir nokta var;
Millet televizyonları kapatıp gazeteleri okumadığı gün, afyonun etkisinden kurtulacak.
Ya sonra ..
Belgeler konuşacak!..
***
Not haber; Başbakan Recep Erdoğan başkanlığında 19 Mayıs’ta yapılan geniş katılımlı “haşlama zirvesinden” küçük bir ayrıntıyı(!) sizlere ulaştırmak istiyorum. Şöyle:
Zirvede Soma’daki gerginlik ve protesto gösterileri değerlendirilirken MİT Müsteşarı Hakan Fidan, “Efendim Soma’da DHKP-C büyük bir provokasyon yapacaktı ama önüne geçtik. 1 Haziran için hazırlık yapıyorlar” diyor. Başbakan Erdoğan da karşılığında “dal kalkmasın Hakan Fidan” diye MİT Müsteşarına kesin talimat veriyor.
Tezgahlara dikkat.. Aman uyanık olalım!..