AKP iktidarının yüz karası 15 Temmuz destan olmaz

Brüt 54 net 50 yıllık meslek hayatımda şu ilkelerden asla taviz vermedim:

-Dürüst ve güvenilir,

Haber kaynakları gazetecilere “yazmamak” kaydı ile belge ve bilgi verirler.

Bu kurala uymayan gazeteciye “yazılmak” için de bilgi, belge gelmez.

Bugün 15 Temmuz 2016’daki hain FETÖ darbe girişiminin 7. yılı.

Tarihî bir anımı paylaşmadan önce şerefsiz kalkışmanın şehitlerini rahmetle, gazilerini minnetle anayım.

Kalkışmayı bastıran şerefli Türk askerleri ile şerefli Türk polislerini de yürekten kutlayayım.

10 Temmuz 2016’da “Akar Paşa; Lütfen demir yumruk olun” başlıklı yazımda Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a hitaben özetle şöyle yazdım:

“İki olay var ki Akar Paşam, bu yazıyı yazmama neden oldu.

Birincisi; Jandarma’nın savaş helikopterinde ne işi vardı hayatlarını kaybeden ve yüreklerimize ateş düşmesine neden olan eş ve çocukların?

İkincisi; Askerî karakolların basılması, saldırıya uğraması, bomba yüklü araçlarla, uzun namlulu silahlarla yakılıp yıkılması sonucunda şehit ve gaziler verilmesi.

Askerî istihbaratı MİT'e devretmesi Türk Silahlı Kuvvetlerini anlaşılan o ki büyük zaafa uğrattı.”

Değerli okurlarım,

11 Temmuz sabahı Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü aradı.

Yazımda bahsettiğim konularda “yazılmak” kaydı ile şeffaf bilgiler verdi.

Birinci konuya özet yanıt şuydu;

-“Jandarma mevzuatlarında da helikopterlere ailelerin binebileceği hükmü var"

Bu konudaki ayrıntılı bilgiyi 12 Haziran’da, “Keşke her kurum Genelkurmay gibi olsa” başlığı ile yazdım.

İkinci konuya özet yanıt şuydu;

-“GES adlı askerî istihbarat MİT'e bağladı. Çok da iyi oldu.

-Genelkurmay bünyesinde teknolojik olarak zamanın gerisinde kalmıştı. Ödenek sıkıntıları bilirsiniz her zaman olur ki aşılamamıştı.

-MİT'e devir olunca bu sorun çok kısa sürede çözüldü.

-Yaklaşık 130 milyon dolarlık teçhizat ile başlandı. Kadro konusu çözüldü. Teknolojisi çağın çok gerisinde kalan teşkilat bu sayede çok güçlü hale getirildi. Çağımızda bu ileri teknolojiye sahip olamazsanız hiçbir şey yapamazsınız.

-MİT'in o bölümünün başında Tuğgeneral bir asker var ki kendisi uzman istihbaratçıdır. Bununla da kalınmadı ve istihbarat uzmanı 5 kıdemli emekli Albay da o kadroda görev aldı. Dolayısıyla MİT'in imkânları ile Genelkurmay'ın imkânları birleşince çok daha güçlü bir yapı oluşturuldu…”

13 Temmuz’da verilen ayrıntılı bilgiyi de “MİT'e Tuğgeneral ve 5 Albay atandı” başlığı ile yazdım.

Değerli okurlarım,

13 Temmuz 2016 sabahı arayan Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın şükranlarını belirtmek için karargâha yemeğe davet ettiğini söyledi.

31 Temmuz’da Ankara’ya döneceğimi vurguladım ve 1 Ağustos’ta öğle yemeğine gelirim dedim.

Özkürkçü paşa dedi ki;

-“Orhan Bey Yüksek Askeri Şûra var. Çok yoğun gündemi var. Komutanım vakit bulamaz…”

Yıllardır Askeri Şûra kararlarını izlediğimi belirterek sordum:

-O kadar yoğun olacak ne var ki?

Özkürkçü, “yazılmamak” kaydı ile 13 Temmuz 2016’da şunları söyledi;

-“Komutanım (Hulusi Akar- OU) sizi çok seviyor ve size çok güveniyor. Paralel yapı oluşturan sivil memurlardan generallere kadar her rütbeden çok sayıda FETÖ’cü tasfiye edilecek. Aman abi sakın ha yazma uyanmasınlar…”

Elbette o gün yazmadım.

Bugün ise emekli General Özkürkçü’den izin aldığım için yazıyorum.

Değerli okurlarım,

Demek ki dönemim Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ordudaki FETÖ’cülerin tasfiye edilmesi için gerekli hazırlığı yapmış.

Ancak soru şu:

-MİT’in “darbe girişimi olacak” uyarısını dikkate alarak askerî güvenlik önlemleri için neden kırmızı alarm vermemiş?

Ben bu çok önemli bilgiyi yazsaydım, medya paylaşsaydı, 15 Temmuz hain kalkışma acaba engellenir miydi?

Ben gazetecilik ilkelerime sadık kalmaktan dolayı pişman olmalı mıyım?

Kanaatim şudur:

-AKP iktidarının yüz karası 15 Temmuz destan olamaz…

Yazarın Diğer Yazıları