AKP için iktidarda kalmak kadınlardan daha mı önemli?

Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın şiddete maruz kalıyor ve öldürülüyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2022 yılında 334 kadın cinayeti işlendiğini ve 245 kadının ise şüpheli bir şekilde ölü bulunduğunu açıkladı.

Bu ülkede yıllarca kadınlar eşleri tarafından şiddet gördükleri için polise başvurduğunda güya ‘babacan’ polis dayakçı koca ile şiddet mağduru kadını barıştırıp evlerine yolladı.

Peki, sonra ne oldu?

Gördüğü şiddet nedeniyle polise sığınan kadın artık cinayet kurbanı oldu.

Evet, bu zihniyet yıllardır içimizde…

Kadınlarımız evde, sokakta iş yerinde şiddete maruz kalırken iktidar ise oy uğruna kadınların kazanılmış haklarını ortadan kaldırmak için elinden geleni yapıyor.

Güya kadına şiddete karşı en büyük mücadeleyi veren, güya kadınları ‘özgürleştiren’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 yılında bir gece yarısı aniden bir kararname çıkararak Türkiye’yi İstanbul Sözleşmesi’nden çıkardı.

İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddetle mücadele konusunda Türkiye’ye bağlayıcı hükümler veren bir sözleşme.

Peki, bu sözleşmeden çıkılması için kimler yaygara kopardı?

Tabi ki gerici çevreler!

Hem de ‘aileyi korumak için’ bu sözleşmeden çıkılması gerektiğini savundular.

Onların kafasına göre kadınların şiddete uğraması çok normal ve şiddete karşı çıkmak ‘aileyi bozuyor’. Yani kadınların öldürülmesi umurlarında bile değil.

Başta Akitçi tayfa olmak üzere tarikatlar ve benzeri gerici çevreler bas bas bağırdı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılsın diye.

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Aman oylarım azalmasın’ dedi ve kadınların, şiddet mağdurlarının, evde, sokakta, iş yerinde şiddete uğrayan hatta ölümle burun buruna yaşayan kadınların değil, kadınları, çocukları yok sayan şiddetti yok sayan gericilerin tarafında oldu ve İstanbul Sözleşmesi’nden gece yarısı kararnamesi ile çıktık.

Şimdi zamanı ileri saralım ve günümüze gelelim…

Seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağının kesinleşmesi sonrası AKP, Cumhur İttifakı’nı genişletmek için yoğun çabaya girişti.

AKP, ittifaka katmak için HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi ile görüştü.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan AKP ile yaptığı görüşmede 30 maddelik talep listesi verdi.

O listedeki en dikkat çeken ayrıntı ise kadına şiddetle mücadele için çıkarılan, şiddet mağduru kadınların korunması için yasal düzenlemelerin olduğu 6284 sayılı yasanın kaldırılması talebi oldu.

Gerici zihniyet yine hedefine kadınları aldı.

Sürekli kadınları ikinci plana atan, şiddeti, istismarı yok sayan hatta meşru görenler öyle bir siyasi manevra yaptı ki yine bir pay koparmayı başardılar.

Önce seçime tek başlarına gireceklerini açıklayan ve Cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu duyuran Fatih Erbakan, 3 günde yaklaşık 70 bin imza toplayınca AKP yine kapısını çaldı ve Erbakan’ın kadınları hedef alan taleplerini kabul etti.

İki partinin imzaladığı mutabakat metninde yasanın adı açıkça yer almadı ancak şu ifadeler bulundu:

“Aile bütünlüğünün korunması için mevcut yasalardaki aykırı hükümlerin ayıklanmasına, manevi değerlerimize aykırı fiillerin ve sapkınlıkların önlenmesine yönelik yasal düzenlemelere, süresiz nafaka konusundaki mağduriyetlerin giderilmesine ağırlık verilecektir”

Bu kirli zihniyete göre ‘aileyi korumanın’ temel koşulu kadına şiddeti yok saymak ve sessiz kalmaktan geçiyor.

Bu zihniyete göre ‘aileyi korumanın’ yolu kadını sosyal hayattan ve iş hayatından koparmaktan, kadınları eve kapatmaktan geçiyor.

Kadınlara şiddet uygulamak hatta öldürmek onlar için çok normal!

Ve bu kirli zihniyet resmen AKP iktidarı ile ittifakta!

14 Mayıs’ta yapılacak sadece ülkenin siyasi geleceği için değil aynı zamanda kadınlarımız ve çocuklarımız için de çok kritik

Eğer bu seçimi kazanırlarsa iktidar kadınları şiddetten korumak yerine şiddetin tam ortasında bırakacak!

Umarım herkes büyük tehlikenin farkındadır!

Yazarın Diğer Yazıları