AKP-DTP ittifakı iddiaları
Geçtiğimiz gün Batman’daki olayları televizyonda seyrettiğimde bir süre önce gelen iddiaları düşündüm. Erdoğan Diyarbakır’ın aksine Batman’da yaptığı konuşmada, belediyelere yüklenip DTP’nin 81 ilin partisi olmadığının altını çizdi. Ardından, AKP Batman Belediye Başkan adayının otel ve işyerinin taşlanması mutabakat iddiasının bozulduğunu ortaya koydu.
Dilerseniz önce söz konusu iddialara gelelim. Bir süre önce iddiaların belgesi olmadığı için yazmaktan geri durmuştum. “Rüşvetin belgesi mi olur?” sözünü hatırlatan iddia sahiplerine göre AKP ile DTP arasında bir anlaşma varmış. Batı illerinde AKP’nin oy kaybını önlemek ve belediyeleri yeniden kazandırmak için DTP’liler AKP’lilere oy verecek; bunun karşılığında DTP’nin sembol kenti Diyarbakır’da AKP seçime katılmayacaktı. Hatta Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır hedefi için aday olarak Tarım Bakanı Mehdi Eker düşüncesinden vazgeçmesinin anlaşmanın izleri olduğu bile söyleniyordu. Yapılan kamuoyu araştırmalarının çapraz sorgularında Güneydoğu sonuçlarında, DTP’ye oy vereceklerin, ikinci seçenek olarak AKP’yi tercih edebileceklerine dair raporlar ortaya konuyordu.
İhtimal vermemekle beraber böyle bir mutabakatın tehlikeli sonuçları olduğunu düşünüp doğrusu fena halde sövüyordum.
Bu sütunlardan defalarca yerel seçimlerde aday faktörünün önemine dikkat çekerek, lokal bölgelerde kendiliğinden doğan ittifakları gündeme getirmiştim. Bazı il ve ilçelerde partilerin aday gösteremeyişinden örnekler vermiştim. İktidar partisi AKP’nin her yerde aday göstermesini iktidar avantajını kullanmasına bağlamıştım. Hatta belediyelerin hükümete yük olduğundan, bazılarından kurtulmak istediğine dair düşüncemi de seslendirmiştim. Ancak, Demirel’in “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” sözünün gerçekliği bir defa daha kanıtlanmış oldu. Diyarbakır’daki mitingde, mevcut belediyeyi eleştirmediği gibi DTP seçmenine yönelik konuşma yapmadığını hatırlayınız. Erdoğan’ın uçağına binip, mitingi değerlendiren birtakım yazarlar da Diyarbakır’da her şeye rağmen DTP’nin kazanacağını yazmışlardı. Bunu örnek gösteren iddia sahipleri, mutabakatın devam ettiğini savunuyorlar. Batman’daki olaylara rağmen iddiaların arkasında durduğunu belirtenler, DTP tabanının bu mutabakattan haberdar olmadığı için AKP’nin Batman adayının işyerlerine saldırdığını ifade ediyorlar. Seçim sonrasında, yeniden gündeme gelecek olan sözde sivil anayasa konusunda AKP-DTP mutabakatının aynı doğrultudaki anlaşmanın bir parçası olduğunu savunanlar, DTP oylarıyla AKP’ye yüzde 50’yi aştırma planından da bahsediyorlar.
Eğer bu söylentiler doğruysa adına ihanet anlaşmasından başka bir isim bulamayız. Şimdiden seçim sonrasındaki sonuçları irdeleyerek bunun peşini bırakmayacağımı belirtiyorum. Bu şüpheye kapılanların da bulundukları yerde bu izleri sürmesini salık veriyorum. Gelelim sözde anlaşmanın bozulma sebeplerine. Diyarbakır’ı DTP’ye bırakmak kaydıyla yapıldığı söylenen anlaşma, Batman ve Şırnak’tan asla vazgeçmeyen DTP yüzünden bozulduğu iddia ediliyor. Dahası, Van ilini de taleplerine dahil etmeleri, AKP kurmaylarınca “Astarını istiyorlar” diye yorumlandığı da gelen haberler arasında.