Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

"Akıncı yetkisini aşmıştır"

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Crans Montana'da çöken 'federal' çözüm modelinin, 'kendi neslinin son denemesi' olduğunu defalarca söylemesine, Rum tarafının niyetinde bir 'farklılık ve değişiklik' olmadığını tespit etmesine, 'artık mevcut parametrelerde' ve 'bıraktığımız yerden müzakerelere devam edilmeyeceğini', 'hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını' defalarca vurgulamasına rağmen hâlâ daha federal bir yapıda çözüm için gayret göstermektedir. Kendi kişisel tercihlerini Kıbrıs Türkünün tercihinin önüne koyarak, Rum basınının 'kamikaze manevra' olarak nitelediği Guterres açılımını önerecek kadar gözü dönmüştür. Akıncı, Meclis kararlarını yok sayarak, yetkisini aşmış, hatta Meclis'ten yetki almadan müzakereleri yürüterek Anayasal suç işlemiştir ve Yüce Divan'da yargılanmalıdır.

Felaket belgesi

30 Nisan, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın Guterres çerçevesini stratejik bir paket anlaşma olarak önermesinin sonrasında birçok yetkili siyasi ve duyarlı çevre, önerinin Kıbrıs Türkünün sonunu getireceğini, felaket belgesi olduğunu belirterek, Akıncı'ya tuttuğu yanlış yol nedeniyle ağır eleştiriler getirmiştir.

Guterres çerçevesinin birçok olumsuz unsuru yanında, en önemlisi, Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünü ve adadaki askeri varlığını sonlandırmayı hedeflediği tartışılmaz bir gerçektir.

Akıncı söz konusu açılımı yapmazdan önce ne Meclisi'mize ne de Anavatan Türkiye'ye danışma ve istişare etme ihtiyacı duymuştur.

KKTC Cumhuriyet Meclisi'nin 24 Şubat 2010 tarihinde, oybirliği ile alınan 9 maddelik kararın özellikle 5 ve 6. maddelerinde garantilerin, olası bir çözüm anlaşmasının hayati en temel unsuru olduğu ve vazgeçilmezliği vurgulanmaktadır ve Akıncı bu kararı dikkate almamıştır, yasaları çiğnemiş, Anayasal suç işlemiştir.

Töre'nin cevabı

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Sn. Zorlu Töre'ye yazdığım ve Akıncı'nın son dönemde, yukarıda izah ettiğim, hukuksuz ve kendi başına buyruk tavrı ile ilgili sorular sorduğum mektubuma cevap aldım. Töre önceki gün beni yanıtlarken, Akıncı'nın yetkilerini aştığına özellikle vurgu yapmıştır. Töre cevap mektubunda şöyle demektedir:

"KKTC Cumhurbaşkanı, Sn. Mustafa Akıncı seçildiği görevine başladığı tarihten bugüne Cumhuriyet Meclisinden müzakerecilikle ilgili herhangi bir yetki istemiş ve almış değildir. Müzakerelerde kabul ettiği, sunduğu veya kabule hazırım dediği hususlar hakkında yetki ve onay almış değildir. Müzakereleri toplumlararası görüşmeleri liderler yapar yaklaşımıyla devam ettirmektedir. Bunun da yasal dayanağı sorgulanabilir. Sn. Cumhurbaşkanı Meclise karşı sorumludur. Tek başına öneriler sunması hukuki değildir, bağlayıcılığı yoktur fakat Meclis onayı olmadan yaptığı öneriler, attığı adımlar telafisi mümkün olmayan sonuçlar da yaratabilir. Sn. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın 30 Nisan tarihinde yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres Çerçevesini olası müzakerelerde "stratejik bir paket" olarak kabul edelim çağrısı dayanaktan yoksundur. Ne Cumhuriyet Meclisimizin ne de halkımızın desteğini alması mümkün değildir. Hükümetin yarısı da Guterres çerçevesini kabul etmemektedir.

Cumhuriyet Meclisinde bugüne kadar alınan kararlara da aykırı bir yaklaşım şeklidir. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisini sulandıran, tek taraflı müdahale hakkını ortadan kaldıran bir çerçeve sonuçta Türkiye'yi ve Türk Ordusunu etkisiz hale getirecektir. Doğu Akdeniz'deki Türkiye'nin stratejik üstünlüğünü sona erdirecek olan Guterres çerçevesi Kıbrıs Türk halkını da güvencesiz bırakacaktır.

Sn. Cumhurbaşkanının Meclisimizden yetki almadan böylesi tehlikeler içeren bir çerçeveyi müzakerelerde "stratejik bir belge" olarak kabul edip Rum tarafına çağrıda bulunması Anayasal ve yasal sorumluluklarını da sorgulamamızı gerektirecektir. Cumhuriyet Meclisinde Genel Kurulda nasıl bir yol izleyeceğimizi Anayasal kurumların görüşlerine de başvurarak karara bağlayacağız. Seyirci kalmamızı kimse beklemesin. Şehitlerimize ve bizden sonraki nesillere karşı sorumluluklarımızı mutlaka yerine getireceğiz."

Töre'ye verdiği tarihi cevap nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Türkiye'deki seçimleri fırsat bilerek bir oldu bitti yaratma peşinde olan Akıncı'nın attığı adımlar vahimdir, kesinlikle millî davamıza zarar vermektedir ve önlenmesi lazımdır.

Yazarın Diğer Yazıları