Akılla alakasız tepkiler

Emperyalizmle mücadele edebilmek için tek çarenin İslâm olduğunu yazmış, Milli Mücadele’yi de bu konuda örnek olarak göstermiştik.
Yazdığımızı anlamamış olanlar ABD ve Avrupa’nın karşısında Çin ve Rusya ile blok oluşturulması gerektir diyorlar. Bir de, İslâm emperyalizme karşı çare ise o zaman ABD niye Ilımlı İslâm gibi, Dinlerarası Diyalog gibi projelere destek veriyor itirazında bulunuyorlar.
Tekrar edelim..
Çin ve Rusya, ABD ve Avrupa ile asla mücadele etmez, edemez, çünkü birbirlerine bağımlıdırlar. ABD ve Avrupa Çin’üç ay alımları durdursun Çin açlıktan ölür. Üstelik Çin ve Rusya da emperyalisttir. Siz birbirlerine ölümüne muhtaç iki emperyalist bloku birbirleri ile ölesiye kapıştıracak akla ve güce sahip olduğunuza ve onların da bu tuzağa düşecek bir akılsızlık sergileyeceklerine inanıyor musunuz?
Elbette Çin ve Rusya ile her türlü ticari ve sosyal ilişki kurulacaktır, kurulmalıdır. Ama bilinmelidir ki, her iki tarafın tek düşmanı İslâm’dır, Müslümanlardır. Rusya Çeçenistan’da, Çin Türkistan’da, ABD ve Avrupa Afrika’dan Filistin, Irak, Afganistan’dan Pakistan’a kadar çok geniş bir coğrafyada halkı Müslüman olan ülkelerle kıyasıya bir savaş halindedirler. Bu savaş askeri, ekonomik, siyasi, psikolojik ve gıda, genetik velhasıl bütün boyutlarıyla sürmektedir. ABD’nin Ilımlı İslam ve Dinlerarası Diyalog projelerine destek vermesi sizi değil bizi doğrulayan hazin ve biraz da utanılacak bir gerçektir.
Evet...
Emperyalizm ve Haçlı dünyası şirketlerinin kâr etmesi, kasalarının para, depolarının petrol ve altınla dolması için İslâm’ı devreye sokmakta ama Müslümanlar aynı şeyi yapmak için korkmakta, çekinmekte, utanmakta, laiklik falan demektedir.
Sayın Arslan Bulut 30 Kasım 2009 tarihli yazısında Nurten Arslan’ın Atatürk’ün hayatını anlattığı “Küçük Anılarda Büyük Sırlar” isimli eserinden alıntıladı. İngilizler Osmanlı’yı petrol bölgelerinden çıkartabilmek için yıllarca çalışıyor, Müslümanları İslâm dini ile nasıl vurabiliriz diye kafa yoruyor, nihayet bunu başarıyorlar. Lavrens’in yaptığı da bu değil miydi? Aynı batı Komünist Bloku güneyden çevirirken, “Yeşil kuşak projesi” adı altında İslâm’a sarılmadı mı? Bugün desteklediği Dinlerarası Diyalog ve Ilımlı İslâm Projeleri Batı’nın İslâm’a değer verdiğinden mi yoksa İslâm coğrafyasını ve Müslümanları İslâm’ın antiemperyalist ruhundan kopararak sömürüsünü sürdürmek istemesinden mi?
Elbette ikincisi...
Elin emperyalisti amacına ulaşmak için İslâm dinine dört elle sarılacak ama biz o dinin sahibi olarak bize ait olan hazineden ne iç barış ne de uluslararası ilişkilerde istifade etmeyeceğiz öyle mi?
Bunun akılla mantıkla bir alakası var mı?
Neymiş efendim Araplar bizi arkadan vurmuş. İyi de kardeşim, vurduran kim, zahmet edip baksana! PKK’nın kurucu ve hamisi, Sevr’in sahip ve savunucusu, daha dün bu toprakları işgal etmiş, Müslümanları camilere doldurup yakmış, hamile Türk kadınları süngüle(t)miş İngiliz’i, Fransız’ı, Amerika’sı, İtalyan’ı Arap’a gidip, “Türkler seni yıllarca sömürdü, toprağını da işgal etmişti” diyor, bizimkilere de gelip, “Araplar seni arkadan vurdu” diyor; her iki tarafa da kendi yaptığını unutturuyor ve halen yapmakta olduğunu da perdeliyor, biz de bu tuzağa hâlâ düşüyoruz, maşallah... Biliniz ki dünyadaki fakirlik ve adaletsizliğin, PKK başta olmak üzere her türlü terörün ve emperyalizmin en büyük ilâçlarından biri İslâm’ın güzellikleridir, Atatürk bunu gördü, değerlendirdi, bu yurdu ve bu devleti bize emanet etti.
Kadrini bilelim..

Yazarın Diğer Yazıları