“Başbakan Erdoğan’ın çok karizmatik olduğunu düşünüyorum. Çok güzel konuşuyor. Mümkün olduğu kadar şeffaf olduğunu düşünüyorum. Bu ülkeyi temsil edebilen bir karizması var. Uzun zamandan beri bu kadar sevdiğim bir Başbakan olduğunu söyleyemem.”
...
 “Çok edepli, çok bakımlı ve gayet renk uyumu içindeler. Belirli yerlerde, belirli renklerin tercih edilmesi gerekir. Çok göze batan renkler ve kıyafetler olmamalı. Çünkü kişiliklerin daha çok ön planda olması gerekir. Onun için Emine Hanım ve Tayyip Bey son derece uyumlular.”
...
“Abdullah Gül sıcacık, Tayyip Erdoğan babacan bir adam. Canım çok isterdi, evlerinde torunları kucağında konuşurken klip çekmeyi. Onun ayrı bir insan olmadığını gösterirdim. Bir baba, dede, eş olan böyle bir klip.”
...
“Hayatımda ben hep uçta görülen biriyim. Politika da en sevdiğim şeylerden. 60 yaşına gelmişken AK Parti’ye yakın olduğumu söyleyebilirim. Her zaman söylerim; Türkiye’nin muhafazakar bir partiye ihtiyacı var. Tayyip Bey kadar muhafazakarım. Cinsel tercihim, hayat tarzım belki uç ama muhafazakarım. Yabancı dadılarla, okullarda büyütülmüş Nişantaşı çocuğuyum. Batı kültürüyle büyüdüm. Osmanlı’nın unutulmadan bu çağa taşınması lazım. AK Parti Osmanlı’yı bu çağa taşıyor, çok değer veriyor.”
...
“AKP’den Belediye Başkanlığı teklifi aldım.”

***

Değişik zaman dilimlerinde dile getirilmiş bu sözler kime ait?
Ünlü(!) modacı, bir zamanlar AKP için en şaşaalı defileleri düzenleyen  Cemil İpekçi’ye..
“Muhteşem”in organize ettiği akil adamlara Cemil İpekçi’den daha iyi bir isim bulunabilinir mi?
Hayır..
“Muhteşem”i ondan daha iyi anlayan, dünya görüşleri bu kadar birbirine yakın daha iyi nitelikte başka bir akil adam bulunabilinir mi?
Hayır..
“Muhteşem”in muhteşem(!) planlarını kamuoyuna ondan daha iyi sunabilecek bir ünlü bulunabilinir mi?
Hayır..
Cemil İpekçi, 7 çarpı 7 eşittir 49 formülü ile  “Muhteşem”in oluşturacağı akil adamlar komisyonunun en başına geçirilmeli..
7 çeker Cemil..
“İmralı süreci”nin tozunu attırır vallahi!..
Kimse onun karşında gıkını bile çıkaramaz..
Yeni anayasa çalışmaları sürecinde  “Cemil”  sendromunu bir türlü atlatamayan “Muhteşem”e de ilaç gibi gelir..
Sonu, başında belli olan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, nasıl olsa  rahmetli oldu.
Neymiş efendim?
49 akil isim, 7 grup halinde 7 bölgede çalışacakmış. Hem de para karşılığı, sözleşmeli olarak.
Sözleşmeleri nereden yapılacak?
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a bağlı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’ndan.
Efendiler, yiyecekler, içecekler, gezecekler en lüks otellerde ağırlanacaklar.  “Muhteşem”in ve AKP’nin propagandasını yapacaklar. Bölünme projesini  “barış süreci”  diye millete kakalamaya çalışacaklar. Ağaların zevküsefa harcamaları da bölücü teröre şehitler veren bu milletin garibanlarının cebinden karşılanacak.
Anlayacağınız; TBMM Uzlaşma Komisyonu’nun yerine Akil Adamlar Komisyonu ikame edildi.
Eee!.. Bunun başına da Cemil İpekçi’yi geçirsin  “Muhteşem.”
Bizim millet ünlüleri pek sever!..
Hem Cemil İpekçi, İmralı’ya da çok rahatlıkla girer çıkar. Her türlü pürüzde pazarlık masasının iki tarafında oturan isimleri de çok kolay ikna eder.
Al gülüm ver gülüm süreci daha yumuşak ve kolaylıkla ilerler.
Buradan bir uyarı tekrarı yapmak istiyorum. Piyasada adı geçen komisyonların faso fiso olduğunu ve de çıktığını çok yakından görüyorsunuz. Terör örgütü ve işbirlikçilerin asıl amacı, cani Öcalan’ın istediği Hak ve Hakikatler Komisyonu’nun kurulması. Sonrasında teröre karşı bugüne kadar amansız mücadele eden herkesin yargılanıp tu kaka ilan edilmesi. Nihayetinde de şehit ve gazi ailelerinin elinden bütün maddi yardımların alınması.
Siz en iyisi; elinizde avucunuzda ne varsa gidip şimdiden bunlara teslim edin. Adamları daha fazla zahmete sokmayın!..