Ahmet Türk’e yumruk!

Nevruz kutlamaları esnasında Batman’da bir polis milletvekili Ahmet Türk’e yumruk atıyor. Kendisine geçmiş olsun diyoruz. Bu iddia doğru ise tasvip edilecek bir hadise değil. Ama daha da çirkini var. O da, Altan Tan’ın Türk’e atıldığı iddia edilen yumruk üzerine Meclis kürsüsünde yaptığı konuşma.
Önce şu yumruk işini irdeleyelim.
Türk’ün yumruklanması doğru olmayabilir mi?
Evet, olmayabilir. Çünkü BDP’nin çarpıtmadığı hadise kalmadı. Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 25 yaşındaki M.Şahin Demir’in polise atmak istediği bomba elinde patladı. Milletvekili Aysel Tuğluk suçu polise yükledi ve Bismil halkını sokağa dökmek için provokasyonun en şedidini yaptı. Çıkın sokaklara, taş taş üstünde koymayın dedi. Zavallı polis müdürü boşuna çırpındı, “Sayın milletvekilim, hadise gözümün önünde oldu. Bize atmak istediği bomba elinde patladı” diye... Hani, yalancının evi yanmış da kimse inanmamış misali bir zihniyet var karşımızda.
Yumruk hadisesinden sonra BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter’den yazdığı mesajda Batman’daki gösteriler sırasında Ahmet Türk’ün 15 polis tarafından dövüldüğünü iddia etti? Doğru mu? Değil. Yalan olduğunu Selahattin Demirtaş bilmiyor mu? Bilmez olur mu, elbette biliyor. Ama söylüyor. Çünkü derdi gerçek ne, onu yakalamak değil. Onun derdi sokaklar kan gölüne dönsün, Türk-Kürt bir arada yaşayamazı Kürtlere ve bütün dünyaya göstersin. Bunun için kullanmayacağı şey yok. Ahmet Türk’ün moraran yüzünü bile kirli işlerine pekâlâ alet edebilir, nitekim etti de...
Nereden biliyoruz doğru olmadığını? Hadisenin hemen ardından hastaneye kaldırılan Ahmet Türk söylüyor da oradan biliyoruz:
“-Ben iyiyim, beni merak etmeyin. Zaten yanımda kimse yoktu. Önce taşlarla otobüsün bütün camlarını kırdılar, gaz attılar. Gaz etkisiyle dışarı çıktım. Polisin biri, resmi giyimli birisi bana doğru gelerek açık açık hazırlanmıştı, ondan sonra yumruklar atmaya başladı. Orada yanımda ne bir halk ne de kitle var. Otobüste sadece 4-5 kişiydik...”
Evet, Ahmet Türk, “Bir polis beni yumrukladı” diyor, Demirtaş ise “Türk’ü 15 polis dövdü” iddiasında bulunuyor. Sanki saymış...
Peki, Türk’ün iddiası doğru olmayabilir mi?
İhtimal dâhilindedir.
Bir otobüsün içine gaz bombası atıldı ise gözlerin alacağı hali öyle bir mahallin içinde kalan bilir. Biz bir kez böyle bir ortamın içine düştük, perişan olduk. Türk’e otobüse atılan taşlardan biri isabet etmiş olabilir. Şimdilik mağdurun iddiası doğru kabul edilip gereği elbette yapılmalı amma polise atmak isterken kendi bombası elinde patlayan Bismil hadisesinde kamera kayıtları gerçeği ortaya koydu, bütün Türkiye de gördü. Yarın böyle bir görüntünün ortaya çıkabileceğini de ihtiyaten bir kenarda tutmak gerekir...
Gelelim Altan Tan’ın Meclis kürsüsündeki konuşmasına.
Adam çıktı Batman Valisini açıkça ölümle tehdit etti.
Her kelimesi bir molotofkokteyli gibiydi. “Nasıl anlarsanız anlayınız, nereye çekerseniz çekiniz. Bu hadise aydınlatılmazsa devreye şahsi hukuk girecek” diye meydan okudu. Ne demek “Şahsi hukuk devreye girecek” demek!.. Bu işi biz hallederiz demek. PKK ve uzantılarının valiye suikast yapmaları için kendi davalarını savunan milletvekiline polisin yumruk atmasına gerek yok. Fırsatını bulsalar bütün valileri kurşuna dizerler. Nitekim daha önce de valilere suikastlar düzenlemediler mi? İşin çirkinliği bu tehdidin Meclis kürsüsünden milletin gözünün içine baka baka yapılmasıdır. “Kendi intikamını kendin al” hukuku kendini İslâmcı olarak lanse etmiş bir ağza doğrusu çok yakışıyor?! Ve devletin bu azgınlık karşısında reflekssiz kalması, kamu hukukunun devreye girmemesi ise insanı hayli düşündürüyor...
Velhasıl...
“Ahmet Türk’e yumruk atıldı” iddiası ile Altan Tan, Kur’an’ın, Meclis’in, hukukun ve milletin iki kaşının ta ortasına okkalı bir yumruk atıyor...

Yazarın Diğer Yazıları