Adı: Ahmet Altan
1950 doğumlu.
Ankaralı.
Eski TİP'li, sonrasının liberali dönek Çetin Altan'ın oğlu. Mehmet Altan'ın ağabeyi…
Baba, oğul, kardeş, Türkiye'nin bu hale gelmesinde büyük emekleri var!
FETÖ'nün darbe davasında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve "darbeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yargıtay dedi ki; "Olmaz! Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediler, böyle yargılayın."
Yargılandı. 10 yıl 6 ay hapis cezası alıp yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi.
Müebbetten iş nerelere geldi…
"Ben yanlış yaptım" dedi mi? Hayır.
"Özür dilerim" dedi mi? Hayır.
"Bu hukuksuz düzenin sorumlularından biri benim" dedi mi? Hayır.
"FETÖ'nün değirmenine en çok ben su taşıdım" dedi mi? Hayır.
Peki, ne dedi...
"Mustafa Kemal ve arkadaşları bir diktatörlük kurdular."
"Kemalizm denen diktatörlük sistemi."
"Mustafa Kemal Atatürk bir diktatördü."
"Cumhuriyet, ceza yasasının önemli bir kısmını faşist İtalya'nın yasalarından aldı."
"Atatürk'ü gerçek kimliğiyle ve bir diktatör olarak yaptıklarıyla değerlendirebileceğiz."
"Dersim katliamının planlayıcısı, yöneticisi ve sorumlusu Mustafa Kemal'dir."
"Dersim'le yüzleştiğimiz gibi Ermeni soykırımıyla da yüzleştiğimizde bunlar biter."
"Apo herkesle görüşebileceği, barış için ağırlığını koyabileceği biçimde ev hapsine çıkarılmalı."
"Ergenekon devlet içindeki cinayet şebekesinin adı."
Bitmedi...
"AKP ve Gülen'i bitirme planı" diye manşet attı. "1923'te kuruldu 2008'de arınıyor", "Balyoz Kozmik Oda'da gizlendi", "Şifre palavra ÖSYM haklı", "Gazetecilikten tutuklanmadılar" diyerek FETÖ'cülerin kumpaslarını savundu. Öncesinde Hürriyet'teki köşesinde Uğur Mumcu'nun "ajan" olduğunu bile iddia etti. Zaman gazetesi de koşa koşa bu sözleri manşetine taşımıştı.
Cumhuriyet düşmanlığı bununla sınırlı değildi.
Masum insanların öldüğü, intihar ettiği kumpaslar için "kullanışlı" bir isimdi. Örgüte kaldıraç oldu. O yazdı FETÖ operasyon çekti. O manşeti attı FETÖ sabahında vatanseverlerin kapısına dayandı.
Türkan Saylan, Yarbay Ali Tatar, Kuddusi Okkır, Emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, Kaşif Kozinoğlu, Murat Özenalp hepsinin acısı hâlâ taze…
Çocukları da onun "yolundan" ilerledi. Kerem Altan ile Senem Altan sosyal medyada kanser hastası Türkan Saylan ve Kuddusi Okkır ile dalga geçecek kadar ahlaksızlaştılar.
Türk halkı ne yazık ki düşünerek öğrenmiyor. Yaşadıklarından ders almıyor. Yaşadığına anlık tepki veriyor. Geçmişte yaşadıklarını da unutuyor.
Ahmet Altan unutulacak bir isim değildir. Bir dönemin yapı taşlarını döşeyen "yetmez ama evet" diyerek bugünkü adaletsiz düzeni yaratanların en başındadır. Fethullah Gülen kadar bu kumpas ve düzene katkısı vardır.
Bu adamın kalemi kanlıdır.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise tuttu Atatürk'e bunca hakareti eden, iftira atan tarihi gerçekleri kendisine göre eğip büken, FETÖ'cü bir adama "geçmiş olsun" telefonu etti.
Pes! Bunu nasıl yapar anlamıyorum.
Bakın uyarıyorum.
Ahmet Altan başlangıçtır.
Ahmet Altan gibi yardakçılar ve FETÖ'cüler, göreceksiniz tek tek içeriden çıkmaya başlayacaklar.
Ama şunu da buraya imza olarak ekleyeyim…
Geçmişte olduğu gibi bu kanlı düzenin mimarlarına bugün de aman vermeyeceğim. Kalemimi sapkın, iş birlikçi, halk düşmanı söylemlerine saplamaya devam edeceğim.
