Afrin'e beton malzemesi Serengeti'den mi gitti?..

Yüzde bin 500 doğru... Müthiş bir tespit... Siyasette bugüne kadar böyle bir saptamanın eşi benzeri görülmüş değil!.. Yemin olsun, üniversitelerde ders kitabı olarak okutulur...

"Fok balıklarının nasıl yaşadığını mı konuşalım."

"Nesli tükenen balinaları mı tartışalım."

"Serengeti Parkı'ndaki safarileri mi izleyelim."

Doktor, yaramıza parmak bastı!.. Üstüne ilave edelim;

"Bilge lider dedi ki" mi diyelim?.. "Sayın Genel Başkanımız bundan yıllar önce şöyle buyurmuştu" mu diye söze başlayalım?.. "Sayın Genel Başkanımızın da defaetle işaret buyurduğu gibi" diye mi kendimizi sağa sola vuralım... Dün, "böyle" diyordu bugün, "şöyle" diyor, "sor bakalım ama niye" diye yalamaya başlayıp da arkasından "büyük oyunu gördü ve bozdu" diye masallar mı uyduralım?.. "Reis, halı saha maçında nefis oynadı, harika goller attı, topu doksana taktı" diye methiyeler mi düzelim?..

Yoksa!..

Orhan Abiden tam destek... Şeytan Rıdvan, Afrin operasyonunu çok önceden bildi... Melahat Abla İle İzdivaç programında ülkenin ekonomik sorunları masaya yatırıldı... Survivor'da nefes kesen tartışma... Çukur dizisinde Cüneyt Arkın'a neden rol verilmedi... O Ses Türkiye'de Ebru Gündeş neden görünmüyor... Saray Hülya Avşar'a küstü mü?... Abdurrahim takımı saraya götür, diye mi yazalım?... Kediciklere ne oldu?.. Dün süt dökmüş gibiydiler, bugün ne oldu da sarayın duvarlarını tırmalamaya başladılar, diye garip garip işlerin peşine mi düşelim?..

Doktor beyin teşhisi cuk oturdu!.. Hepimizin yarasına merhem oldu...

Suriye'yi konuşmayacağız, Afrin'e bakmayacağız, Zeytin Dalı harekatını yazmayacağız da ne yapacağız?... Kelliğe bulunan çözümleri mi tartışacağız? Saç ektiren Bakanlardan, mebuslardan doktor adresleri alıp okurlara mı ileteceğiz?... Kruvaze takım elbiseden sallanan köstekli saatin fotoğrafını çekip, yüzüklerin efendisinin taktığı son yüzüğün işaretinin ne manaya geldiğini uzman falcılardan mı soracağız?.. Keto'nun peşine mi düşeceğiz?..

Doktor beyden aldığımız cesaret ve feyiz ile o zaman soralım;

Hainlerin, "tüneller, beton korugan ve hendekler inşa etmeyi müteahhitlik ile gerçekleştirmedikleri aşikârdır." Dooğru!.. Kahpelere, TIR'larla yapılan ağır silah yardımlarını sağır sultan bile duydu.. Pekii o zaman!.. Yıllardır Türkiye'den sınır kapılarımızdan TIR'larla Suriye'ye demir ve çimento geçiriliyor. Bu sevkiyat, Zeytin Dalı harekatından sonra da kesilmedi hâlâ Çobanbey kapısından devam ediyor. Bizim bilmediğimiz bir şey mi var?.. Zeytin Dalı harekatından önce Suriye her gün bombalanıyordu... Hâlâ da bombalanıyor. Yoksa Suriye'de savaş bitti de biz mi hayal görüyoruz. Barış döneminde Suriye yeniden imar mı ediliyor?.. Sınırımızdan geçirilen demir ve çimento imar işlemlerinde mi kullanılıyor?.. Bu hayasız ticaretten kimler hangi çimento fabrikası sahipleri nemalanıyor?.. Yoksa... Yoksa... O hainler için ABD'lilerin inşa ettiği, tünellerin, beton koruganların malzemeleri Türkiye'den gitmiş olmasın!.. Dini imanı para olan bu soysuzların peşine neden düşülmüyor?.. Mehmetçiğe mezar olan bu beton tünellerin yardım ve yatakçıları neden ifşa edilemiyor?..

Geçen günlerde, Azez'de Türkiye'den geçirilen TIR dolusu rafineri malzemesi yakalandığı kulağıma geldi. Hayırdır!.. Kim göndermiş bu malzemeleri?.. Kime gidiyordu?.. Kestirme olsun diye Azez üzerinden Serengeti'ye mi gidiyorlardı?..

Mehmetçik, ülke bekası için Afrin'de can veriyor. Sınırlarımız ne alemde?.. Kaçak geçişler için ne önlemler alınıyor?.. Bazı noktalarda PKK/YPG'ye katılmak için kaçak geçiş yapan kahpeler yakalanıyor. Adamlara sorguda "ne için Afrin'e gidiyorsunuz" diye sorduklarında "anamı babamı çok özledim onun için gidiyorum", "evleneceğim düğün yapmak üzere gidiyorum" diyorlarmış. Biraz sıkıştırıldıklarında ise başlıyorlarmış ötmeye... PKK'nın Türkiye'de uyutulan bu hücrelerini birden bire ana baba, yavuklu hasreti mi sarmış?.. Kimsenin aklına şu soru geliyor mu; "çözüm süreci"nde uyutulan hücreler harekete geçiriliyor, ya bunlar ülke içinde kanlı eylemlere imza atmaya başlarsa?...

Bu soruları dile getirmeyelim de Serengeti düzlüğünde vahşi aslanların yavru ceylanları nasıl ham ettiğini mi izleyelim?..

Serengeti düzlüğünde, daldan dala sıçrayan maymunlara özenip üç maymunu mu oynayalım?..

"Reis bizi Afrin'e götür" sloganlarına tempo tuttuktan sonra pişmiş kelle gibi sırıtıp Belediye ihalelerinin peşinde mi koşalım?..

Birileri çok seviyor, kolluyor diye betoncu, demirci iş adamlarının basın müşavirliğini mi yapalım?..

Haydi bakalım!.. Saraydan sesler korosu, bu sorulara cevap verin de görelim...

Yazarın Diğer Yazıları