Adamlar kazandı
Her seçim ertesi benzer şeyler yazılır...Benzer şeyler yazarım... Seçmenin verdiği mesaj vs. gibi... Ama- YENİÇAĞ'ın değerli okurları bilir- rakamlarla analiz işine girmem. En kolay iştir rakamları kullanarak gerçekleri çarpıtmak. Bir de Türk siyasetinin klasiğidir; seçimin kaybedeni asla olmaz!.. Yine öyle oldu, 31 Mart gecesi sabaha kadar hiç uyumadan izledim, kaybeden yine yoktu. Özellikle iktidar cephesi ve yandaş borazanları elmalarla armutları topladı, kendilerine yüzde 52'lik bir başarı hikayesi yazdı.
Peki öyleyse, Ankara'da, İstanbul'da, Adana'da, Mersin'de, Antalya'da, Kırşehir'de, Artvin'de, Bolu'da, Ardahan'da, Bilecik'te ne oldu?.. Dedim ya!..Rakamlara yine girmeyeceğim. Bu seferki seçim ertesi yazımızda, duruş öykülerinden bahsedeceğim. Her zamanki gibi, merak ettiğiniz mini kulisler vereceğim. En önemlisi bazı kahramanların da hakkını teslim edeceğim. Siyasi düşüncelerimizin aykırılığına rağmen!..
"Kıyıdan köşeden gelen adam", "hiç tanınmıyor, şansı yok" dendi... Kağıt üzerinde karşısında birçok kez Bakanlık yapmış, eski Başbakan, eski TBMM Başkanı vardı. Sahada, karşısında medyasıyla, sınırsız devlet imkanlarıyla mahalle mahalle miting düzenleyen R. Erdoğan'ı buldu. Aday ilan edilir edilmez kolları sıvadı, sahaya indi... Kimseyi ayırt etmedi, herkese dokundu. Nefret diline hiç oralı olmadı. Kavgadan itina ile uzak durdu. Kısa zamanda sadece İstanbul'un değil tüm Türkiye'nin sempati ve sevgisini kazandı. Ankara'dan esen düzgün ve dürüst adam Mansur Yavaş rüzgarının yarattığı domino etkisinden faydalanmasını bildi. Her şeyden önemlisi, seçim gecesi, o nefeslerin tutulduğu, AA'nın bir kez daha karardığı o gece, dosta düşmana esaslı bir devlet adamlığı dersi verdi. Ekrem İmamoğlu... Geceye damga vuran ilk sözü söyledi, "Kimsenin hakkını yemedim. Hakkımı da yedirmem". Kriz süreci nasıl yönetilir, seçmenin oyuna nasıl sahip çıkılır; CHP'nin müzmin malum muhaliflerine de ders niteliğindeydi...Gecenin siyasi tarihe geçecek en anlamlı sözünü de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kurdu; "Zafer düşmana karşı kazanılır. Zafer değil, bir başarı bu".
Evet, huzur isteyen Türk milleti kazandı. Bu seçimin çok önemli bir kazanımı daha oldu. Kürt kökenli seçmen PKK diktasından kurtuldu. HDP seçmeni, tavrını Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünden yana kullandı. Hem terör örgütüne hem de onun kuklası HDP'li sözde yönetici şarlatanlara esaslı bir şamar attı. Millet İttifakı'nın bileşenleri bu kazanımın değerlerini iyi bilmeli!.. İyi analiz etmeli. Gereksiz duygusallıklara, hamasete kapılmamalı. Et tırnaktan ayrılmıyor işte... Siyaset bile bunu bir kez daha gösterdi... 31 Mart seçim gecesi oluşan tablo, 1974 Kıbrıs Barış Harekatında Diyarbakır asker alma şubesinin önünde oluşan kuyrukların ta kendisiydi!..
***
Türkiye'nin çok büyük kazanımlarla çıktığı bu seçimin en büyük kahramanı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'dur... Yıllar boyu, tüm tahriklere rağmen sakin ve kararlı duruşunu hiç bozmadı. Önce kendisini ve partisini değil Türkiye'yi düşündü. Birçok haksız eleştiriye sabırla göğüs gerdi. En ağır tahrik ve provokasyonlara rağmen Türkiye'nin kaos ortamı içine düşmesine müsaade etmedi. Koltuğunu kurtarmak, sağlama almak adına taraftarlarının en hassas yerlerini kaşımaya hiç yeltenmedi, niyet bile etmedi. Partisini sabırla, ilmek ilmek Türkiye'nin yeniden demokrasiye dönüşü için hazırladı. Düşünün, onun yerinde eski tüfek, hırçın, aşırı kavgacı, nobran, kibir abidesi bir CHP'li olsaydı, neler olurdu!.. Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yetiştirdiği bir siyaset insanıdır. 31 Mart gecesi de aynı devlet adamlığı terbiyesi ile hareket etti. Tebrikler ve teşekkürler Kemal Kılıçdaroğlu!..
Aday belirleme sürecinde, bir yazımda, perde arkasında kritik süreçlerin kilit açan, sorun gideren bir isminden sizlere bahsetmiştim. Kendisi müsaade ederse, seçim sonrasında onun hikayesinden bahsedeceğimi söylemiştim. Daha henüz izin için müracaat etmedim. Methedilmekten hoşlanmaz ama müsaade almadan ben buradan ona teşekkür etmek istiyorum. Devlet adamı Aytun Çıray... Ankara ve İstanbul'daki başarıda büyük payı, emeği ve hizmetleri var...Sürecin görünmeyen kahramanı... Tebrikler ve teşekkürler Aytun Çıray...
Siyasette, yeni umut ışıkları doğdu... Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş çok önemli koltuklara oturuyor. Bundan sonraki süreçte milletin gözü onların üstünde olacak. Daha şimdiden söyleyebilirim, yakın gelecekte olabilecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidarın ve R. Erdoğan'ın işi çok zor olacak... Birlik, beraberlik ve huzur isteyen bu büyük millet bu seçimde alternatiflerini kendi elleriyle belirlemekle kalmadı, hem iktidar hem de muhalefet içindeki kibir abidelerine de esaslı ders verdi!..
Mecburi balkon konuşmasında Erdoğan yalnızdı. Bundan önceki seçim gecelerine göre bir tuhaflık vardı balkonda! Karelere girmek için birbirlerini ezen, objektiflere kafa sokan AKP kurmayları yoktu. Bir tek Emine Erdoğan hanımefendi vardı. Seçim gecesi sandıklar patlarken, AKP kulisleri allak bullak olmuştu. Kabine de, AKP Genel Merkezi'nde revizyon olacağı söylentileri ortalığı kasıp kavuruyordu. Erken genel seçim için Eylül 2020 tarihini veren isimler bile vardı. Tam burada, revizyon söylentileri ile ilgili çok önemli bir kulisi sizlere aktarmadan geçemeyeceğim. Saray kulislerinde iddia ile konuşuluyor; " Özellikle Ankara yenilgisinin faturası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya kesilecek" diye... Erdoğan, seçim öncesinde ısrarla,"Ankara'ya gel sen aday ol" dediği, kendisini reddeden Süleyman Soylu'ya çok kızgınmış. İlk görevden alınacak ismin Süleyman Soylu olduğu iddia ediliyor...
YENİÇAĞ'ın bu sütunundan hep beraber bir seçim sonucu tiviti atalım mı;
"Adamlar kazandı..."