Adam ajan, evi İstasyon
İstanbul tarih boyunca gizli servislerin cirit attığı yer. Hatta casusların en ünlüsü Kım Philby'nin uzun süre bu kentte yaşadığı bilinir. Beylerbeyi İskelesi'nin karşısındaki evi hâlâ bütün haşmetiyle duruyor. Sonunda Sovyetler Birliği'ne iltica etti. Yani, başında bulunduğu İngiliz gizli servisini sattı. Ölene kadar Moskova'da yaşadı.
İki Almanya birleşmeden önce "casus ve teknoloji takasları" öncelikle Berlin ve İstanbul'da yapılırdı. Hele 2. Dünya Savaşı yıllarında mega kentimizin durumuyla ilgili pek çok kayıt vardır. Sayısız kitap da yazılmıştır.
Zeytinburnu'ndan Beyoğlu'na
Dikkat ettinizse son bir kaç gün içinde iki cinayet daha işlendi. Biri Türk kökenli sözde işadamı öldürüldü. Bu Uygur Türk'ünü katledenler geldikleri arabayla kaçtılar. Tipik bir KGB cinayeti. Büyük olasılıkla yine siyasi. Kesinlikle rejim muhalifi. Katledildiği yer, her zaman olduğu gibi Zeytinburnu.
Basit değil
MI6 halen dünyanın en önemli servislerinden. Bunun İstanbul'daki isimlerinden birinin ölümü "basite indirgenerek" kapatılmaya çalışılıyor.
İngiltere'nin sırf Suriye için teşkilatlandırdığı "Beyaz Baretliler"in liderinin intiharına inanmak mümkün mü?
İpuçları karışık
Emekli Yarbay, 2,5 katlı evinin tepesinden atlayıp intihar ediyor (!).. İlk incelemelerdeki tespitlere iyi bakın:
*Vücudunda pek çok kırık kemik.
*Yüzünde ve vücudunda sayısız kesik.
Bu kadar hasarın bu kadar yükseklikten atlama veya atılmayla oluşacağına kim inanır?..
Kesinlikle yine KGB çalışması. Emekli bir İngiliz istihbarat subayının şu anda yaşadığı yere iyi bakın. Halbuki ülkemize yerleşen diğer vatandaşları ya Fethiye, ya da onun komşusu Çalırlar'ı tercih etmekteler. Karışık işlere bulaşanlar ise eski Pera'yı çalışma alanı yapıyorlar. Gerisini külahıma anlatsınlar.
Şu anda en iyisi bizimki
İtiraf etmeliyim ki Hakan Fidan MİT Müsteşarlığı'na -Başkanlık oldu- getirildiği gün şaşıranlardandım. Van kökenli bu eski astsubayın oturtulduğu makamda neler yapacağını merakla beklemeye başladım. Fidan, müthiş bir başlangıç yaptı. Devlet adına çok önemli görüşmeleri de üstlendi. Bugün bir TSK kolordusu gibi çalışan Suriye Milli Ordusu'nun yaratıcısı. Bu silahlı gücün son harekatta gösterdiği kahramanlıklar meydanda. Verdikleri şehit sayısı ortada.
Parlak dönem
Hakan Fidan'ın Kandil ekibi başta "etkisiz hale getirdikleri"nin sayısı ise her geçen gün artmakta.
Bir başka itirafta daha bulunacağım. Erdoğan'ın siyasete soyunan MİT Başkanı'nı geri çevirmekte ne kadar haklı olduğu böylece ispatlanmış oldu.
Özetlersem; şu andaki Türk istihbaratı en parlak dönemlerinden birini yaşıyor.
Vurun İmamoğlu'na
Tarafsız Bölge'de konuk sayısı az olunca daha rahat izleniyor. Bu defa ana tema Necati Özkan'ın yazdığı "kahraman"lık öyküsüydü. Bu ismin geçtiği her yerde meslekdaşım Cengiz Kahraman'ı hatırlarım.
Yazar Halime Kökçe ile SETA'cı İsmailÇağlar'ın CHP'ye nifak sokma çabalarını doğal buldum. Oysa CHP sözcüsü haline gelen Av. Ömer Lütfü Avşar'ın Ekrem İmamoğlu karşıtlığına ise ağzım açık kaldı. Avşar, ayrıca bunu üstü kapalı yapmadı. İleride bir cumhurbaşkanı adaylığı için açıkça Mansur Yavaş'ı gösterdi.
Peki neden?
Görünen o ki, CHP bazı alışkanlıklarından vazgeçmeyecek. Yani kendi kendine muhalifleri oldukça fazla.
İmamoğlu karşıtlarının şu andaki hedefi, İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu ile arasını açmak. Bunda da hayli başarılı olmaya başladıkları görünüyor. Bunlara sadece şunu hatırlatayım; Halkın sesine iyi kulak vermeliler...
GÜNÜN SÖZÜ
Önyargı, cehaletin çocuğudur. William Hazlit