Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Agah Oktay GÜNER
Agah Oktay GÜNER

Adalet, yürüyüş ve diriliş

Sayın Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında yürünen İstanbul yolunda hedefe iyice yaklaşıldı. Bu yürüyüşü iktidar kanadı çok olumsuz bir biçimde değerlendiriyor, tenkit ediyor. Atılan taşları gül kabul edin diyen Kılıçdaroğlu sabrın, sükunetin ve soğukkanlı siyaset yapmanın başarısını yakalamış durumda. Dünya üzerinde Hitler, Mussolini, Mao'nun yaptığı iktidar yürüyüşleri vardır. Bu yürüyüşlerde amaç siyasi iktidarı zorla ele geçirmektir. Gandi'nin temsilcisi olduğu ikinci tip yürüyüşler ise sulh içinde medeni hakları kullanmayı amaç edinir. Kılıçdaroğlu yolun başında cesaret göstermiştir. Adalet hayatımızın gösterdiği tehlikeli gidiş karşısında aklını ve zekasını kullanarak isabetli karar almıştır. Bu karar fevkalade önemlidir. Gandi, İngilizlerin tuz vergisi ve tuz sömürüsüne karşı çıkmıştı. 24 günde 388 km. yürüdü. Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü bittiği zaman Gandi'den 12 km. fazla yürümüş olacak. 9 Temmuz Pazar günü Maltepe'deki miting alanına da 3 km.lik bir yürüyüş ile gireceği için toplamda Gandi'den 15 km. fazla yürümüş olacak. Bu kararla Kılıçdaroğlu etkili muhalefet yapamadığı ithamını çiğneyip geçmiş oluyor. Ayrıca 16 Nisan Referandumunda "Hayır!" cephesini oluşturan bütün kesimlerden de destek almayı başarıyor. Yürüyüşü desteklemeyen, tenkit edenler bile CHP Liderinin giriştiği bu eylemin zorluğunu kabul ederek takdirlerini ifade etmiştir.

Bu yürüyüş sırasında polis ve jandarma teşkilatı şu ana kadar fevkalade dikkatli bir biçimde özveri ile çalıştılar.

Bağırmaya karşı sabır

AKP'nin kökündeki muhafazakâr tabanın önemli bir bölümü hayata karşı makul ölçülere sahiptir. Şiddete karşıdır. Yürüyüşçülere sadece Rabia işareti yaparak veya T. Erdoğan'ın resmini göstererek tepkisini ifade etmiştir. Ancak yürüyüş yoluna kurşun bırakan, hayvan dışkısı döken, galiz küfürler ederek üzerlerine araba süren mahlukatı da gördük. Bütün bu tahriklere karşı Kılıçdaroğlu, arkadaşları ve yürüyüşe iştirak edenler yüzlerinden tebessümü eksik etmedi. CHP teşkilatı konaklamalarda mükemmel bir düzenlemeyi başardı. Şimdi bütün zorluklara rağmen 400 km. yürümeyi başaran Kılıçdaroğlu ve beraber yürüyenleri bir milyon kişi ile karşılama sözü verdi. CHP teşkilatı 9 Temmuz 2017 günü 120 hektar alana bir milyon kişiyi toplamayı başarırsa siyasi iktidarın, muhalefetin "Adalet" talebine kayıtsız kalması çok zorlaşacaktır. Nitekim İngilizlerin 170 yıl boyunca Hint halkına uyguladığı adaletsizliklerin sembolü olan Tuz Yasası, Gandi tarafından 388 km. yürüyüş sonunda vardığı okyanus kıyısında avuç içine aldığı çamuru yıkayıp içindeki tuzu ayıklayarak bitirilmiştir. On binlerce Hintli tutuklanmayı göze alarak Gandi'nin hareketini tekrarlamış, böylece 170 yıl yürürlükte olan yasa fiilen yokluğa terk edilmiştir. Bunu takiben Gandi'nin tekstil konusundaki İngiliz kumaşlarını boykot etmesi gündeme gelecektir. Devamlı bağıran, hasım yaratmayı seven iktidara karşı sabırla medeni haklarını kullanarak yapılan bu yürüyüş sadece bizim siyasi tarihimizde değil, dünya siyasi tarihinde de saygıya layık yerini alacaktır.

Birleşmenin temel harcı

Kılıçdaroğlu yola çıkarken parti bayrağını açmadı. Adaletin bayrağını açtı. Bu ülkede OHAL uygulamasından sonra KHK'larla öylesine çok hukuk ihlali yapıldı ki yürüyüşe katılan seller gibi kalabalık bunun göstergesidir. Mesela Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 120. günündeler. Açlık grevinin 75. gününde gözaltına alındılar. 45 gündür tutuklu oldukları cezaevinde açlık grevine devam ediyorlar. Biri Üniversitedeki, diğeri ilk öğretimdeki işlerinden atılmalarını protesto etmek için 240 gün önce Ankara'da, sokakta pankart açarak adalet talebinde bulunmaya başlamışlardı. Başka çareleri yoktu. KHK ile işlerinden atılan, açlığa mahkûm edilen on binlerce kişi gibi aynı acı kaderi paylaşıyorlardı. Çünkü alınan idari karara karşı yargı yolu kapalıydı. Ne yazık ki iktidar bu son derece haklı talebi hukuk içinde inceleyeceği yerde şiddeti ve sertliği tercih etti. Hiç bir gerekçe göstermeden bu genç insanlar cezaevine tıkıldı. Unutmayalım dünyanın her hangi bir yerinde bir insana yapılan zulmü kendinize yapılmış gibi hissetmiyor ve isyan etmiyorsanız o zulüm bir gün gelir sizi de ezer.

Bize göre bu yürüyüş kesin başarıya ulaşacaktır. Sayın Kılıçdaroğlu'nu, birlikte sorumluluk taşıdığı arkadaşlarını ve yürüyüşe katılan bütün yurttaşlarımızı gönülden tebrik ediyorum. CHP artık ayağa kalkmıştır. Yapacağı iş devletin temel felsefesine sahip olmak, laikliği dikkatle korumaktır. Bu yürüyüşe sağlık sorunlarım sebebiyle katılamadım ancak aklım, gönlüm ve dualarımla bu değerli arkadaşlarımın yanında oldum. CHP Yönetimi şunu çok iyi bilmelidir; sayılan kalabalıkları çok çok aşan milyonlarca vatandaşın iradesi onlarla beraberdir. Milleti bütün olarak kucaklayan "biz" ve "onlar" demeyen birleştirici, akıllı ve faziletli politikalarla bütünleşmek zorundayız. Bu birleşmenin temel harcı adalettir. Adalet yürüyüşü Türkiye'yi dirilişe götürecektir.

Yazarın Diğer Yazıları