Açıldılar!
Diyarbakır’daki “IŞİD karşıtı gösteri(!)”de barikat kurdular. Kime? Türk polisine.
IŞİD lideri bizim Emniyet Genel Müdürü çünkü!
***
Batman’daki “IŞİD karşıtı gösteri(!)”de Jandarma Komutanlığını taşladılar.
“İlk hedefiniz Ayn el-Arap’tır ileri” emrini veren bizim Jandarma Genel Komutanı ya ondan!
***
Şırnak’ta “IŞİD karşıtı gösteri(!)”lerde Molotof bombası, taş, şişe, havai fişek ve ses bombalarıyla saldırdılar polise;
İçişleri Bakanı toplayıp saklasın bence. Yıllar sonra dünyanın kim bilir hangi sürgün yerinde -böyle giderse parya olmakla kalmayacağız, yaşayacak bir karış toprak, bir göz oda da bulamayacağız çünkü hiçbirimiz öz vatanımızda- torunlarına gösterir;
Açılım hatırası!
***
“IŞİD karşıtı gösteri(!)”de iş yerlerini yaktılar Cizre’de; Siirt’te, Mardin’de yol kestiler...
“Militanlar Türkiye üzerinden geçiyor” iddiasına binaen mi dersiniz(!) Nihayetinde “paralel devlet” gibi neredeyse pasaport kontrolüne başladılar ya Güneydoğu’da!
Haber bültenlerine göre “sert müdahale”de bulundu emniyet güçleri;
Gözaltına alınan var mı peki?
Meraktan soruyorum var mı tutuklanan? Kaç kişi?
“Yurdun çeşitli yerlerinde yapılan yasa dışı gösterilerde 100-300-500 PKK terör örgütü sempatizanı gözaltına alındı” türü altyazılar geçmiyor da ekranlarımızdan; o bakımdan yani!
***
En trajikomiği “Taksim’de PKK lehine slogan atıp, oturma eylemi yapan gruba polis müdahale etti” haberi!
Çok konjonktürel hareketler bunlar;
Daha birkaç hafta önce Ataşehir’in göbeğinde kurulan “PKK çadırı”na müdahale edemeyen, “izah edilemez” teslimiyeti izah edemeyeceği için telefonlara çıkmayanlar kimlerdi?
Halbuki...
Bildiğin kepenk indirmiştiler.
“Kapatıyoruz” levhası vardı “inleri”nin kapısında.
Hadi bu klişe kıyaslamayı yapmayayım diyorum ama bilmem ki başka nasıl anlatırım;
7 şehit verdik 2002’de; ve “sıcak çatışma”da, “pusu”da, “baskın” da feda etmedik hiçbirini.
Sonra “piyango(!)” vurduysa demek; yeniden kurdular “kanlı tezgah” ı, işler tıkırındaydı! 2003 itibarıyla 31, 75, 105, 111, 146, 171; “kelle” hesabı yapıyorlar, “adet”e bakıyorlar ya mecbur anladıkları dilden, “rakam” larla ifadeye çalışıyorum;
2002’de “sıfırlanmaya” ramak kalmışken, sene 2012, 206 evladımız gitti! Ateş sade düştüğü yeri yaktığından zahir; “analar ağlamıyor” dedi durdu memleketimin hem akili hem “arif” dediğimiz yüreğiyle gören, duyan, bilen, anlayan, anlatan kimseleri...
***
Önceki gece İstanbul:
“IŞİD karşıtı PKK yanlısı gösteri(!)”lerde;
Gazi Mahallesi’nde Molotof bombası, taş, bilyelerle azdılar....
Kadıköy’de polisi taşladılar...
Bağcılar’da polise ateş açtılar, halk otobüsünü taşladılar...
Okmeydanı’nda polise saldırdılar...
Hâlâ “Ne oluyor” diye soruyorsan?
Hiç canım; açılıyorlar!
Misak-ı Milli sınırları içindekiler gibi; sınır ötesindeki PKK’lıları da asmayalım, astırmayalım besleyelim istiyorlar!
Mehmetçik canlı kalkan olsun “Kürdistan” inşasına!
***
“PKK, IŞİD’e karşı” diye neredeyse kucağına alıp sevmeye meyleden akılsız, hey sen;
Doğu-Batı, Kuzey-Güney kalmadı...
Çanakkale, Adana...
Balkonu “bayrak”la mimli “ocak”lar değil yalnız; kafanı çevir bak her yanın cayır cayır;
Nasıl?
Ateşi hissedebildin mi; yakıyor mu şimdi?