Açıklamanın açıklaması..

Bunlara cevap yetiştirmeye yetişemez hale geleceğim!.. Trabzon Müftüsü Veysel Çakı’nın görevden alınması ile ilgili skandallar dizisini YENİÇAĞ’ın sütunlarından takip ediyorsunuz. Cuma günü akşam saatlerinde Çevre Bakanlığı Basın Müşavirliği 5 maddelik basın açıklaması yaptı. Yarım ağızla, Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ı içinde bulunduğu üç ayaklı skandaldan sıyırmaya çalışmışlar. Tayin işlemi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendi içindeki rutin bir uygulamasıymış.. Erdoğan Bayraktar’ın, Çakı’nın tayini ile ilgili bir talebi olmamış. Erdoğan Bayraktar, Trabzon’da gazetecilik yapan Ali Savaş’ın twitleri ile duyurduğu ve olayı kabullendiği yönündeki sözlerini de yalanlıyor. Adamın aklına o zaman şu soru geliyor;
Günlerce bu tayin skandalı ile Trabzon çalkalanırken ve Trabzon medyasında sayfa sayfa haberler yayınlanıp, yazılar yazılırken aklınız neredeydi?.. Niye çıkıp da iki satır açıklama yapmadınız?..
Gelelim Çevre Bakanlığı’ndan yapılan açıklamanın 4’ncü maddesine;
“Sayın Bakan Erdoğan Bayraktar, sadece vatandaşlardan gelen şikayetleri ilgili Bakanlığa iletmiş olup, Trabzon Müftüsü Veysel Çakı’nın tayini gibi bir talebi olmamıştır.”
Buz gibi itiraf..
En safiyane haliyle!.. Bir Bakanın diğer Bakana (hele bu partizanlığı odacılara kadar indiren AKP dönemiyse) şikayetleri iletmesi ne manaya gelir?..
Hem “işin içinde değilim” diyeceksin sonra da nasıl şikayet ettiğini anlatacaksın!..
Sayın Erdoğan Bayraktar!..
Müşavirleriniz en yakınlarına aldıkları son derece pahalı ve lüks arabalarla sosyete mekanlarında cirit atacağına, astığım astık, kestiğim kestik havalarında vatandaşa caka satacaklarına daha mantıklı ve makul açıklamalar yazmaya vakit ayırsınlar.
Şimdii!..
Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’dan, Müftü Veysel Çakı’nın dün gazetemizde çıkan ve skandalı tüm çıplaklığıyla ortaya koyan açıklamasını bir daha, yetmezse bir daha okumasını rica edeceğim. Sonra da, Bayraktar’dan şapkayı önüne koyup yeni bir açıklama göndermesini istiyorum.
Hala, Trabzon’da olup bitenlere, Diyanet’ten sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Tayyip Erdoğan’ın arkasını süpüren Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan herhangi bir yanıt gelmediğini de kenara not edelim.
Sakın ha!..Bu iş Bezmi Alem Valide Sultan Cami imamı ve müezzininin başına gelenlerin benzeri haline getirilmesin. Yakından takip ediyorum!..
Unutmadan ekleyeyim;
Sayın Erdoğan Bayraktar, lütfedip yeni bir açıklama gönderirlerse, şu sıralar hem Trabzon, hem de Ankara’da çokça konuşulan “Trabzon medyası operasyonları” hakkında da bizi bilgilendirmeyi unutmasınlar. AKP’den size çok yakın bir milletvekilin iş adamı kardeşi ile gizli ya da dolaylı medya operasyonları yapıyor musunuz?.. Bu konu ile ilgili olarak şimdilik bu
kadar.
Sayın Erdoğan Bayraktar!..
Şikayet edilmekten çok korktuğunuz Tayyip Erdoğan’a hem sizin hem de danışmanlarınızın Trabzon’daki son icraatları hakkında sayfalar dolusu mektuplar gitti.
Belki sizden saklamışlardır diye haber edeyim
istedim!..

Telefonun hikmetine bak!..

Neymiş?
MİT uyarmış Bayrak inmiş..miş..
MİT, “kırmızı çizgiyi aşmayın” uyarısı yapmış..mış..
Kime?
İstanbul’da ağırlanan, PYD’nin başı terörist Salih Müslim’e..
Adamı öyle sıkıştırmışlar ki; telefona zor sarılıp Rasulayn’da terör örgütünün paçavrasını indirtip yerine Kürt Ulusal Konseyi’nin bayrağını astırmış.
Breh.. Breh.. Breh..
Tilkiye sormuşlar, “tavuk yer misin” diye, o da “adamın güleceğini getirmeyin” demiş ya!..
Aynen o misal..
Adam İstanbul’daki malum görüşmelerden cesaret alıp bir adam daha ileri gidiyor. Paçavranın yerine Büyük Kürdistan’ı ilan eden diğer paçavrayı astırıyor..
Bizimkiler de yandaş ve yalama medyalarıyla büyük zafer havası estirmeye gayret ediyor..
Kırmızı çizgilerimizin Kuzey Irak’ta, İmralı’da düştüğü hal ortadayken milletle kafa bulmaya devam ediyorlar.
Stratejik çukurluk böyle bir şey işte!..

Apronda kaldı

Dikkatinizi çekti mi?..
Her fırsatta Güneydoğu’yu nasıl dolaştığını anlatan Tayyip Erdoğan, Şırnak’taki havaalanı açılış töreninde aprona sıkıştı kaldı. Konuşmasını orada yaptı. İftar yemeğini apronda verdi. Sonra bindi uçağına döndü İstanbul’a.
Kolkola girdiği ve azgın taleplerine baş edemediği PKK’nın yüzünden şehre çıkamadı “Muhteşem”.
O, “çözüm süreci” nden söz ede dursun;
Güvenlik güçleri havaalanı açılışının yapıldığı Cuma günü Şırnak il merkezi yakınında Kasrik Boğazı civarında PKK’nın yola döşediği 1 buçuk kilo patlayıcıyı etkisiz hale getirdi.
Terör bitti teranelerinde bulunanlara son iki günde yaşananlardan iki örnek verelim;
* Bitlis merkeze bağlı Kayalıbağ köyünde PKK odun kesen iki vatandaşı kaçırdı. Cep telefonlarına el konulduktan sonra 1 vatandaş serbest bırakıldı diğeri dağa götürüldü. Teröristler vatandaşların kamyonetini de uçuruma yuvarladı.
* Şırnak-Beytüşebap Söğütce köyünde bir korucu, koruculuğu bırakması yönünde ölümle tehdit edildi. Teröristler korucuyu tehdit ettikten sonra aracını gasp ederek kaçtı.
Terör örgütü her türlü azgınlığını serbestçe sürdürürken tatile giren Meclis’te ne oluyor?
Anayasa Uzlaşma Komisyonu uzmanlar ve danışmanlarla çalışmalarına devam ediyor. Kulislerde BDP’nin masayı terk etmesinin an meselesi olduğu konuşuluyor.

Yazarın Diğer Yazıları