AB'nin tetikçisi Kıbrıs Rum Kesimi
Ethnos gazetesinin 10 Aralık 2009 tarihli sayısında, Yorgos Delastik imzasıyla yayımlanan yoruma göre; geçtiğimiz hafta Belçika’da başlayan “27”lerin Zirvesi ile ilgili olarak iki gün önce toplanan AB Dışişleri Bakanları Komisyonunda oy birliğiyle alınan karar, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası saygınlığını dramatik şekilde olumsuz etkileyecek. Avrupalılar, AB ile imzalamış olduğu liman ve havaalanlarını Kıbrıs bandıralı gemi ve uçaklara açmasını zorunlu kılan Protokolü uygulamayan Türkiye’ye yaptırımlar uygulamadı. Böylece AB’nin “Avrupa taleplerine uyum sağlaması amacıyla Ankara’ya tanıdığı üçüncü süre” de boşa geçti. Tanınan birinci süre sekiz aylık, ikincisi on altı aylık üçüncüsü de üç yıllıktı. Yaptırımların uygulanmaması yetmiyormuş gibi AB Dışişleri Bakanları, Türk hükûmetinin uyum sağlamasına ilişkin bir süre belirtilmesini dahi önermiyor. Yoruma göre, Avrupalılar Türkiye’yi tamamen “dizginsiz” bıraktı ve Ankara’nın haklı olarak- Kıbrıs’a yönelik herhangi bir yükümlülüğü olmadığını hissetmesine katkıda bulundu. Avrupalılar iki yüzlülük içinde, Türkiye’nin uyum sağlamamasından duyulan “derin üzüntülerini” dile getirdi ancak Türkiye’yi üzmesinler diye uyum sağlama konusunda herhangi bir süre belirtmeme kararını aldı ve yıl sonuna kadar yani önümüzdeki yirmi gün içinde yeni başlığın gündemde olan çevre başlığının açılmasına karar verdi.
Rum yazar Delastik böyle yorum yaparken, Almanya’nın “Frankfurter Allgemeine” gazetesinde çıkan bir makalede Kıbrıs hükûmeti, AB’nin hiçbir şey yapmayan Ankara’ya güçlü bir mesaj vermesini talep etti fakat sadece bazı küçük üye ülkeler Kıbrıs’a destek verdi.”deniliyor.
AB hükûmetlerinin bu tutumu “AB üye ülkeleri arasında dayanışmanın” bir masal olduğunu bir kez daha ortaya çıkarırken, ortaya çıkan ve bizim açımızdan olumlu gibi görünen sonuç sakın siz değerli dostlarımı yanıltmasın.
AB Dışişleri Bakanları 7-8 Aralık’ta yaptığı toplantılar sonrası Türkiye’ye ne kadar yaptırım kararı alınmazsa da Türkiye-AB süreci Kıbrıslı Rumlar tarafından tam anlamıyla çöküntüye uğratılmış durumdadır. AB Konseyi sözcüsünün Kıbrıslı Rumların yaptığı deklerasyonun tek taraflı olduğunu söylemesi hiçbir şeyi değiştirmemektedir. Sonuçta 27 AB üyesinin onayı olmadan Anavatan Türkiye ile müzakere başlıkları açılamayacaktır. Rum Dışişleri Bakanı AB Dışişleri Bakanları toplantısı sonrasında yaptığı basın toplantısında yapacaklarını bir deklerasyonla formel olarak açıklamıştır. Buna göre Kıbrıslı Rumlar tek taraflı 6 müzakere başlığına bencmarks (açılış kriterleri)getirdiğini duyurmuştur. Bunlar sırasıyla 2-İş gücünün serbest dolaşımı- 15-Enerji, 23-Hukuki ve temel haklar, 24-Adalet, özgürlük ve güvenlik, 26-Eğitim ve kültür, 31-Dış güvenlik ve savunma. Rumlar Türkiye’nin Kıbrıs konusunda atacağı adımlara göre bu başlıkların açılmasına onay verecekler.
Diğer taraftan İtalyan bir diplomat AB’de Kıbrıslı Rumların Türkiye blokajının arkasında bazı AB üyesi ülkeler bulunduğuna dikkati çekti. Ancak adlarını açıklamadı. Avrupa Komisyonu’ndan üst düzey bir bürokrat ise “Almanya’nın Kıbrıslı Rumların arkasından çekilmesi durumunda dengelerin değişeceğini ancak ne Fransa nede Almanya’nın Türkiye’nin müzakere sürecine müdahalede bulunmalarına gerek yok, her şeyi Kıbrıslı Rumlar yapıyor” dedi.