H.Atilla Uğur, tarihe, sıra dışı, özel ve önemli tanıklığını açığa vuruyor artık. H.Atilla Uğur, Abdullah Öcalan’ı sorgulayan yetkili. O sormuş, Apo yanıt vermiş, kimi zaman o sormadan Apo, kelleyi kurtarma uğruna ötüvermiş. Atilla Uğur Albay, bu durumu “Verdiği bilgilerle terör örgütünün âdeta ipini çekti”sözleriyle ifade ediyor. Hâlâ bu yaratık için “Sayın Öcalan... Muhatap İmralı ve Sayın Öcalan’dır”diyenlerde birazcık mertlik ve doğruluk kalmışsa, Atilla Uğur’un Kaynak Yayınları arasından çıkan “Abdullah Öcalan’ı Nasıl Sorguladım?”adlı bu kitabını okusunlar. Ululaştırdıkları, abarttıkları, hâlâ “Bıji Serok” diye baş tacı ettikleri adamın nasıl bir yüreksiz, seciyesiz ve seviyesiz bir yaratık olduğunu görsünler.
Öcalan sorgu ekibine sık sık “Beni asacak mısınız, ben devletin emrindeyim, beni asmayın; göreceksiniz ne büyük hizmetler yapacağım, size hizmet benim için onurdur”diyor. Ve şimdi sıkı durun, özellikle Kürt kardeşlerim sıkı dursunlar ve vicdanlarına, namuslarına, danışsınlar. Apo, sorgunun ikinci günü “Benim söylediklerime, söz verdiğim hususlara inanıyor musunuz?” diye soruyor, Atilla Uğur’dan karşılık alamayınca, kalkıp arkasında duvara asılı Türk bayrağını öpüyor. Sorgunun bir aşamasında bu öpüşü gündeme getiriyor ve “Benim bugüne kadar Atatürk’e karşı, Türk ulusuna karşı ve bayrağa karşı, onlar aleyhine bir sözüm olmamıştır” diye yeminler ediyor.
Bugün anadilde eğitim, özerklik diye bir yerlerini yırtanlar da okusunlar bu kitabı, önderleri Apo “Federasyon ve otonomi çözüm değildir. Türkiye’de mevcut sistemde Kürtlerin siyasal hakları vardır”demekle kalmıyor bir Türk Milliyetçisi gibi konuşmaya başlıyor, yalvarıyor âdeta: “Türkiye bizim tarihi ortak vatanımızdır, bu ortak vatanın bölünmesini istemem. Millet olarak Kürtler Türk ulusal bütünlüğü içindedir, bunu herkes bilmelidir”.
Sözü cumhuriyetin ilk yıllarındaki Kürt isyanlarına getiriyor Apo, şimdilerde Seyit Rıza’yı halk ve hak savaşçısı, Dersim Harekâtı’nı da “katliam”olarak niteleyenler, Şeyh Sait’i evliya mertebesinde görenler, alsın baksınlar bu kitaba, “serokları”ne demiş okusunlar. Ben özetleyeyim, diyor ki Apo, bu isyanlar Kürt isyanı falan değildir, bunların amacı cumhuriyeti yıkıp eski rejimi getirmektir. Atatürk elbette cumhuriyeti korumak için gerekeni yapacaktı. Zaten Şeyh Sait’in arkasında İngilizler, Seyit Rıza’nın arkasında da Fransızlar vardı.
Evet, benden bu kadar, siz alın bu kitabı okuyun ve gözünüz gibi saklayın.
Haa az kalsın unutuyordum. H.Atilla Uğur, bir Silivri tutuklusudur, kitabını da orada
yazmıştır.
Sabetayist Ermişler
Kırmızıkedi Yayınları ilgi çekici kitaplar çıkarıyor. Geçenlerde yeni bir yayınlarını bana gönderdiler, adı:“Sabetayist Ermişler”. Bir yabancı yazar Matt Goldish kaleme almış, Levent Göktem de dilimize çevirmiş.
Bilimsel ve dinler tarihi araştırması türünden bir kitap. Bu konuda yazılmış, komplo teorileri, abartılar, hatta yalanlar içeren kitaplarla bu eseri sakın karıştırmayınız.
Kitapta Sabetayizmin tarihi, ayrıntıyla ve karanlıkta kalan yanlarına da ışık tutularak veriliyor. Bu akımın üç göksel dine yansımaları da anlatılıyor. Mesihlik kehaneti de yine üç din açısından ve Sabetayizmle bağlantısı da kurularak ortaya dökülüyor. Meraklısına hararetle tavsiye ederim.
