ABD'nin yeni hain planı!..
Akla ziyan bir durumla karşı karşıyayız!.. Sıcaklık gölgede 50 derece, termometreler patlamak üzere. Kim tutar sizi!.. Afrin'e giriyoruz... İdlib'de askeri üs kuruyoruz.. Ve hatta İdlib'deki askeri üssümüzün yeri de hazır. Fotoğraflar üzerindeki askeri üs bölgemizi kırmızı halka içine alıp gazetelerden neşrediyoruz... Bir de tellal tutup sokak sokak dolaştırın bari. Dünya üstünde, davul zurna çalarak, yapacağı askeri operasyonları önceden ilan eden başka ülke yoktur herhalde. Bu yandaş medya sakilliklerinden gına geldi artık diyeceğim lafın yarısı boşa gidecek.
Neyse!..
Suriye'de saha gerçeklerinden devam edelim. "Afrin'de Rusya var yahu, oraya nasıl askeri operasyon yapıyorsun" diye soran var mı?.. Hem çatışmasızlık var, hem uçuşa yasak bölge. Biz o bölgede uçak uçuramıyoruz. Bırakın her şeyi, Rusya orada Türk askerinin varlığını ister mi?.. Her an değişen, goygoyculuğun tam gaz yaptığı bir dış politika; Afrin'deki Kürtlere karşıyız, Irak'taki Kürtlerin yanındayız. Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in yanındayız, başka yerdeki Müslüman Kardeşler'in karşısındayız...
Kimsenin aklına kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin ne durumda olduğu, içinde bulunduğu çetin şartlar gelmiyor. Türk devletinin itibarı ise ha keza!.. Topçu bataryalarının mevzileri değişiyor. Neden? Çünkü, topçu bataryalarının mevzileri sabitlenmez. Uygun sürelerde değiştirilir. Vay efendim Afrin'de hareketlilik!.. Uyuz uzmanlar geçişi ve korosu hemen yandaş medya kanallarında renkli haritalar önünde konuya Fransız barbi spikerlerin önünde şakıtılıyor.. Yorgunluktan bitap düşmüş birliklerimizde nöbet değişimleri yapılıyor. Vay efendim, Afrin'e operasyon için geri sayıyoruz. Saraydan maaşlı eski asker kılıklılar hemen sosyal medyada oradan da yandaş medyaya...
Bir diyeceğim yok. Tabii ki TSK'nın her türlü tehdide karşı operasyon planları hazır ve bunlar devamlı güncelleniyor. Tacizlere karşı sınırımızda yeterli gücümüz de var. Ama bu, "geri sayım", "an meselesi" nedir ve neye hizmet ediyor bunu çözmekte güçlük çekiyorum. Bölgedeki Türk devleti kaynakları ile neredeyse günde 5-6 kez konuşur oldum. Bakın ne diyorlar:
"Hedef Suriye'deki silahlı grupları ortadan kaldırmaksa bunun için çalışma yapmak lazım, bunun da bir tek yolu var ateşkes yapmak lazım. Bütün çatışmanın olduğu yer Rakka ve çevresi. El Bab'a kadar gittik. Bundan sonraki adım, ne yapacağız? Orada mı kalacağız? ÖSO ile ne yapacağız?
Irak ordusu ile Musul'da yaptığı girişimde orada koridor açtılar, Musul'dan IŞİD militanlarının Rakka tarafına gelmesini sağlayan ABD idi. Hesapta olmayan İran Haşdi Şabi ile geçiş yollarını kapattı. ABD rahatsız oldu.
Avantajlı konumda İran ve Rusya. Hizbullah kendini ispatladı. Yeni bir Hizbullah yaratıldı, Haşdi Şabi. Bunları bir araya getirdiğinizde bölgede İran egemenliği olmaya başladı. Bütün bunlar olurken birileri kazanıyor, birileri kaybediyor. Türkiye hepsini kaybetti kazancı sıfır.
El Bab'a kadar olan bölgede Kürtler var, Araplar, Türkler var. Karışık bir yer.. Fırat'ın doğusunda hepsi Kürt. Cerablus-El Bab arası sadece bir yapı yok, herkes var orada. Şii var, Sünni var, hatta Ermeni var. Bütün bunlarla beraber nasıl bir yapı oluşturacak, nasıl bu topraklar savunulacak, zor. Suriye devleti ile konuşup güvenliği onlara devretse Türkiye güçlü çıkacak buradan. Afrin'i yok ettin diyelim oraya kimi koyacaksın, orada da saf Kürtler yok. Bizde kayıt yok, hangi köyde kimlerin olduğunu bilmiyorsunuz. Bir an önce buralarla ilgili kararlar verilirken Suriye üniter yapısının korunmaması Türkiye'nin aleyhine. Gerçek bu."
Şimdi!.. Ankara'daki sağlam kaynaklardan da teyit ettiğim şok habere geçiyorum. Biliyorsunuz; ABD'nin IŞİD ile mücadele özel temsilcisi Brett McGurk, Suriye'nin Rakka kenti yakınlarında ABD'nin silah sağladığı, PKK'nın Suriye kolu olan YPG'lilerle görüştü. McGurk, silah yardımlarının artırılması konusunda YPG'lilere söz verdi. ABD'nin PKK/YPG'ye ağır silah yardımı Rakka operasyonundan sonra da devam edecek. Ankara, ABD'nin hain planının yeni aşamasını şöyle seslendiriyor:
"Rakka'dan kaçıracakları IŞİD militanlarını El Bab'da Mehmetçiğin üzerine sürecekler. YPG'yi de onların üstüne sürecekler. El Bab'ı PKK/YPG'ye teslim etmek için. Sonra da bize dönüp sizin hâlâ orada ne işiniz var diyip, El Bab'dan çıkmaya zorlayacaklar."
"Esed"i deviriyorduk... Emevi Camii'nde Cuma namazı kılıyorduk. Rakka'ya giriyorduk. Münbiç'i alıyorduk. PKK/YPG'yi Fırat'ın batısına geçirmiyorduk. Tüm bunlara ne oldu?.. Şimdi, Afrin ateşi ile yanıp kavruluyoruz..
Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarının ne hale geldiğini soran, bırakın, düşünen var mı?..
***
Bahçeli otobüs ayarlıyor!..
***
"Erdoğan Yürüyüşü Araştırıyor" başlıklı dünkü yazımızda, AKP Genel Başkanı R. Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'nun "adalet" yürüyüşüne karşılık vermek için miting hazırlıklarına da değinmiştik. Devam edelim:
Sarayla yürüttüğü hassas dayanışma(!) çerçevesinde MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli, Erdoğan'ın olası cevap mitingine hazırlık yapmaları için parti teşkilatlarına talimat verdi. MHP kaynaklarından ulaştığım bilgiye göre, il başkanlarına olası Erdoğan mitingine katkıda bulunmak üzere en az 50 otobüs ayarlamaları için şifahi talimat verildi. Aynı zamanda, iş adamlarından yardım ve destek sağlanması için de gayret gösterilmesi talep edildi.
Sarayın planlamalarına göre Erdoğan "tamam" derse cevap mitingi 5 milyon kişi ile yapılacak. Sloganlardan biri de, "Tayyip burada, halk burada, Kemal nerede?" olacak.
Bakalım, Doktor Devlet Bahçeli de orada olacak mı?.. Bir de her ilden MHP teşkilatları kaldırmayı planladığı 50 otobüsü dolduracak mı veya nasıl dolduracak?.. Mahcubiyetin faturası sıkıntılı olabilir!..