ABD'nin soykırım sopası!
Ermeni terör örgütü ASALA, ilk eylemini 20 Ocak 1975'te gerçekleştirdi. Diğer bir Ermeni terör örgütü JCAG ise 1975'te Beyrut'ta Taşnaklar tarafından kuruldu. ASALA ve JCAG Ermeni terör örgütlerinin saldırılarında, bugüne kadar 58'i Türk vatandaşı, ikisi ABD'de, 31'i Türk diplomat 77 kişi şehit edildi.
26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı'da Ermeni güçleri çoğu çocuk, kadın, ihtiyar olan 613 Azerbaycan Türk'ünü katletti.
ABD'den de senatosundan da ses yok!
2019 yılında Dünyanın gözlerinin içine baka baka daha 1995 tarihinde Srebrenitsa'da yaşanan soykırımı inkâr eden bir adam olan ve Sırp savaş suçlularını savunan Avusturyalı yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü veriliyor.
ABD'den, AB'den ve dünyadan ses yok!
Ama ABD, Temsilciler Meclisi ve Senatosu bundan 104 yıl önce 1915 yılında yaşanan tehcir olayını 'soykırım' olarak tanıyor.
ABD böylece Türkiye'ye soykırım iftirası atan 32. ülke oluyor. Türkiye'ye söylemek istediğini "Ermeni Soykırım" iftirası atarak söylemiş oldu.
ABD bu tavrıyla, Türkiye'ye, Rusya'ya yaklaşmanın bedelinin çok ağır olacağını söylemiş oluyor!
Senato'daki Ermeni soykırımı tasarısının kabulü; içeride Başkan Trump'ın hırpalanması dışarıda ise Türkiye'ye karşı kullanılması düşünülen bir politik sermaye yatırımıdır.
S-400'lerin Rusya'dan satın alınması, Astana süreçleri, Soçi görüşmeleri, Barış Pınarı harekâtı, Suriye'deki gelişmeler, Türkiye'ye iftira atan tasarının kabulünün gerekçeleridir. ABD, kabul ettiği "Ermeni Soykırım" tasarısıyla Türkiye'ye Rusya'ya yaklaşma mesajı vermektedir.
Soykırımdan bahseden Amerika!
ABD, çıkarları söz konusu olduğunda "Ermeni Soykırımının" gerçek olması ya da olmaması, bir ülkenin demokratik hukuk devleti ya da diktatörlükle yönetilmesi Amerika'yı ilgilendirmez.
Amerika için esas olan çıkarlarıdır.
ABD çıkarları için riskli bir ülke bir anda "şer ekseni" olarak ilan edilebilir.
Emperyalist sömürüye karşı çıkan her ülke "teröre yataklık eden ülke" olur.
ABD/İsrail'in stratejik planları için risk üreten bir ülke bir anda "kitle imha silahları"na sahip olduğu ve insanlık için tehlike oluşturan ülke haline gelebilir.
ABD çıkarlarını tehdit eden ülkeler kavramsal ve kurumsal olarak "haydut" rejimle yönetilen ülkelerdir.
İşin özeti bir ülke "şer ekseni", "teröre yataklık eden ülke", "haydut rejim" ya da "Ermeni Soykırımı" yapmış ülke olarak ilan edilmişse, Amerikan emperyalizminin doğrudan hedefinde demektir.
ABD, güdümüne sokamadığı ya da güdümünden çıkan ülkeleri her türlü ön yargılarla itham ederek ellerini zayıflatmaktadır.
Saddam'ın "kitle imha silahı var" diyerek olmayan kitle imha silahlarını imha etmek için Irak'ta taş üstünde taş bırakmamıştır. Irak'taki işgalini soyguna çevirmiştir. Irak'ın petrolünü, müzelerindeki tarihi eserlerini ve Irak'ın hazinesini ABD'ye taşıdığı güncel konudur.
Aslında ABD, dünya üzerinde soykırımdan bahsedecek en son ülkedir. ABD'nin üzerinde oturduğu topraklar Kızılderililerin, türlü çeşit yerlilerin vatanıdır. Kızılderililerin ve diğer yerlilerin yok edilmesiyle ABD var olmuştur.
ABD, önce Amerika'nın gerçek sahipleri olan yerlileri nasıl katlettiğini ve soylarını nasıl kuruttuğunun hesabını vermelidir. Nagazaki ve Hiroşima'ya attığı atom bombasıyla dünyada ilk kez nükleer silah kullanarak yüz bini aşkın insanı belgeli ve kanıtlı olarak gerçekleştirdiği soykırımın hesabını vermelidir.
ABD'nin her milletten daha çok insanlığa karşı işlediği suçlar var, önce onların hesabını vermelidir.
Emperyalist, sömürgeci, soykırımcı ve soyguncu ABD, güdümüne sokamadığı ya da güdümünden çıkan ülkeleri itham ederek işe başlamayı bir kenara bırakmalıdır.
ABD, bilinen sebepler yüzünden Rusya'ya yaklaşan Türkiye'yi "Ermeni Soykırımı" ithamıyla hizaya sokmaktan vazgeçmelidir. İktidar, ABD'ye Türkiye'nin soykırım sopasıyla hizaya sokulamayacak kadar büyük bir ülke olduğunu göstermelidir.