ABD ile İkinci Habur Açılımı -1-
Irak’ın İran’ın etki alanına daha fazla girmemesi gerekir. Kuzey Irak Kürt yönetimine sürdürülebilir bir gelecek lazımdır. İran’ın Şii İslam hilalinin Irak ve Suriye/Hizbullah bağlantısı koparılmalıdır. Suriye’de ise Esad’ın Baas rejiminin gitmesi için her türlü baskı yapmalıdır. Bütün bu kritik şartlar için de ABD’ye en yakın, İsrail’e ise en uzak (görünürde) görüntü veren ülke, Arap kamuoyu için en arzulanır olanıdır. Ayrıca ABD, askerlerini çekerek Irak’ta bıraktığı boşluğu istismar ettirmeyecek bir yapı oluşturmaya da çalışmaktadır. Söz gelimi; Şii-Arap dayanışmasına karşı Türk-Sünni-Kürt bloklaşması iyi bir tercihtir.
Bölgede küresel sistemin, finans kapitalin ve ABD’nin ihtiyaçları için en uygun ülke Türkiye’dir.
Türkiye bir zamanlar İran’ı kurtarmak için nükleer takas anlaşması yaparken bugün “Füze Kalkanı”nı ülkesinde konuşlandıran ülkedir. Türkiye’nin Suriye’ye karşı tavrı da bellidir. Yine Türkiye, Mısır’ı Müslüman Kardeşler yönetimi altında değil “laik” yönetim altında görmek istediğini alenen açıklamış bir ülkedir.
Türkiye, ABD’nin stratejik çıkarları için bir an önce yeni stratejik rolünü oynamaya başlamalıdır. ABD’nin bu konuda acelesi olduğu görülüyor. Türkiye’nin bu manada yapması gereken basit iki olgu vardır: Birincisi, Türkiye, Kuzey Irak Kürt yönetiminin garantörü olması, ikincisi de Kandil’de üstlenmiş olan PKK’lı teröristleri oradan operasyon yapmadan indirmek.
Bunun için de ABD’deki Atlantik Konseyi adlı kuruluşun çerçevesini çizdiği rapor bir an önce yürürlüğe konulmalıdır. Nitekim Türkiye’deki iktidar, birinci Habur açılımını bu program dahilinde yürürlüğe koymuştu. Başarısız olan birinci açılım projesine karşı ikincisinin devreye sokulacağını açıklayan Atalay şöyle diyor: “Habur’u şimdi de savunuyorum. Biz dağdaki insanı silahını bırakarak indirmek için en ileri adımları attık. Dağdakilerin indirilmesi için o çalışmaları yine yapacağız”. Beşir Atalay’ın yapmayı tasarladıkları Atlantik Konseyi’nin David L. Philips’in önerileriyle bire bir örtüşmektedir.
David L. Philips’in Türkiye’ye “Kürt Sorunu” ile ilgili olarak birinci Habur açılımı önce yaptığı önerileri başlıklar altında şöyleydi:
- Öcalan ile konuşmayı reddedebilirsiniz... Fakat BDP’yi muhatap alınız!
- Barzani ve Kuzey Irak Kürt Yönetimiyle iyi ilişkiler kurunuz!
- PKK’lıların dönüşünü sağlayınız!
- Yargıyı ıslah edin. Yargının katı tutumunu değiştirmeyi sağlayınız!
- Terör örgütüne üye olmak suçundan cezaevinde yatan tutuklu ve hükümlüleri serbest bırakınız!
- Ülkeye dönen ya da cezaevlerinde tutuklu serbest bırakılan PKK’lılara seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere, tüm haklarını iade ediniz!
- “Özerk Kürt Bölgesi” kurulması için yasaları ve Anayasa’yı değiştiriniz. Bölünme havası vermemek için, bunu yerinden yönetim, yerel yönetimlerin güçlenmesi adı altında yapınız!
Konuya yarın devam edeceğiz...